İçinde Aksi Bulunan Kelimeler

İçinde AKSİ olan 46 kelime bulunuyor. İçerisinde AKSİ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Aksi kelimesinin anlamı nedir? Aksi ile başlayan kelimeler. Aksi ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ABSTRAKSİYONİZM26, TAKSİTLENDİRMEK19

14 Harfli Kelimeler

TAKSİTLENDİRME18

12 Harfli Kelimeler

ABSTRAKSİYON19, KONTRAKSİYON17

11 Harfli Kelimeler

DİFRAKSİYON23, İDRAKSİZLİK17

10 Harfli Kelimeler

ANAFİLAKSİ17, REDAKSİYON16, ŞİMİOTAKSİ16, AKSİLEŞMEK15, ATRAKSİYON14, TAKSİCİLİK14, ATARAKSİYA13, AKSİLENMEK12, TAKSİMETRE12

9 Harfli Kelimeler

FRAKSİYON19, FOTOTAKSİ18, FAKSİMİLE17, EKOPRAKSİ15, AKSİLEŞME14, AKSİYONER13, REAKSİYON13, TRAKSİYON13, AKSİLENME11

8 Harfli Kelimeler

İDRAKSİZ14, MAKSİMUM13, AKSİSEDA12, MAKSİMAL11, KRONAKSİ10, TAKSİMAT10, TAKSİRLİ9, TAKSİRAT9

7 Harfli Kelimeler

APRAKSİ12, AKSİYOM12, GALAKSİ12, AKSİYON11, TAKSİ11, AKSİLİK8

6 Harfli Kelimeler

TAKSİM8, AKSİNE7, TAKSİT7, TAKSİR7

5 Harfli Kelimeler

MAKSİ7, TAKSİ6

4 Harfli Kelimeler

AKSİ5

AKSİ

[sıfat]

  • Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi

    Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti. - Osman Cemal Kaygılı

  • Uygun olmayan

    Kusura bakma abla! Aksi zamana rastladı. Gazozları yetiştiremedik. - Ahmet Kutsi Tecer

  • İnatçı, hırçın, huysuz

    Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aksi gibi
  • aksi şeytan
  • aksi tesadüf

Birleşik Kelimeler: aksi aksi, aksi hâlde, aksi takdirde

TAKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca taxi)

[isim]

  • Belirli bir ücret karşılığı yolcu taşıyan, taksimetresi olan otomobil

    Taksi bir karışıklığın çıktığını görünce hemen gazlayıp uzaklaştı. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taksi çevirmek

Birleşik Kelimeler: taksi dolmuş, taksimetre, radyo taksi

[isim]

[biyoloji]

  • Göçüm

AKSİNE

[zarf]

  • Tersine

    Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere. - Necati Cumalı

TAKSİT (Kelime Kökeni: Arapça taḳsīṭ)

[isim]

  • Bir borcun belli zamanlarda ödenmesi gerekli olan parçalarından her biri

    Sen nasıl olsa memursun, taksitle her şeyi alabilirsin. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taksite bağlamak
  • taksit ödemek (veya vermek)

Birleşik Kelimeler: taksit taksit

TAKSİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳṣīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Kısaltma, kısma
  • Kusurda bulunma

[hukuk]

  • Dikkatsizlik, tedbirsizlik, meslekte acemilik veya düzene, buyruklara ve talimata uymazlıktan doğan kusurlu olma durumu

    Elbette bir taksirimiz varmış ki çekiyoruz. Bugünleri de görmek mukaddermiş. - Memduh Şevket Esendal

MAKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca maxi)

[sıfat]

  • Uzun

[isim]

  • Maksi etek

Birleşik Kelimeler: maksi etek

AKSİLİK

[isim]

  • Terslik, zıtlık, karşıtlık

[mecaz]

  • İnatçılık, huysuzluk

[mecaz]

  • Bir işin yolunda gitmemesi durumu, elverişsizlik

    Dönmeyi kararlaştırmış da olsa bir aksilik, mutlaka bir aksilik, benim saadetime engel olacaktı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aksiliği tutmak
  • aksiliği üstünde (olmak)
  • aksilik çıkmak
  • aksilik etmek

TAKSİM (Kelime Kökeni: Arapça taḳsīm)

[isim]

  • Parçalara bölme, bölüştürme

    Bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti'nin taksimini öngörüyordu. - Attila İlhan

[eskimiş]

[matematik]

  • Bölme

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde faslın başında ve ortasında çalgıcının doğaçlama yöntemiyle yaptığı müzik

    Davullar çalarken kemanlar taksim yapıyor, kanunlar derin bir ezgi ile titreşirken bando coşuyor. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taksim etmek

Birleşik Kelimeler: Allah taksimi, kul taksimi

TAKSİRLİ

[sıfat]

  • Kusurlu

Birleşik Kelimeler: taksirli suç

TAKSİRAT (Kelime Kökeni: Arapça taḳṣīrāt)

[isim]

  • Kusurlar, suçlar

    İnsan gene kendi taksiratı yüzünden normal ömrünü yaşayamaz oldu. - Burhan Felek

KRONAKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca chronaxie)

[isim]

[biyoloji]

  • Bir elektrik akımının bir sinir veya kasla uyarım oluşturabilmesi için gereken kısa süre

TAKSİMAT (Kelime Kökeni: Arapça taḳsīmāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Bölüntüler
  • Bölme, bölüştürme işleri

AKSİLENME

[isim]

  • Aksilenmek işi

MAKSİMAL (Kelime Kökeni: Fransızca maximale)

[sıfat]

  • Azami

[matematik]

  • Maksimum

AKSİYON (Kelime Kökeni: Fransızca action)

[isim]

  • Bir kuvvetin, maddi bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması
  • İnsan etkinliğinin veya iradesinin açığa çıkması
  • Hareket, iş

[ticaret]

  • Sermayenin belirli bir bölümü

[ticaret]

  • Hisse senedi

[tiyatro]

  • Bir oyuncunun sahne üzerindeki hareketi

[tiyatro]

  • Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, hikâye, gelişim

Birleşik Kelimeler: aksiyon potansiyeli