[sıfat]

[eskimiş]

• Akılla ilgili, akla dayanan, akılsal

  Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]

[eskimiş]

• Taşıma ile ilgili olan

• Nakle dayanan, anlatılan, söylenen (gerçek)

[isim]

• Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma, öykünme

  Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı intizama kendisinin eskiliklerini tahkik ile nihayet verir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

• Birinin davranışlarını, konuşmasını tekrarlayarak eğlenme

  Hele taklitleri? Kadın taklidi, Arap taklidi hepsini birbirinden güzel yapıyordu. - Yusuf Ziya Ortaç

• Benzetilerek yapılmış şey, imitasyon

Ata Sözleri ve Deyimler

• taklidini yapmak
• taklit etmek

[isim]

[eskimiş]

[tıp]

• Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu

  Akliye hekimi.

• Akıl hastalıkları ile ilgili hastane bölümü

[felsefe]

[toplum bilimi]

• Akılcılık

[isim]

[eskimiş]

• Akıl yolu ile kazanılan bilgiler

[isim]

• Taşıma işi

• Taşıma ücreti, taşımalık

[sıfat]

[eskimiş]

• Taklit yoluyla yapılan

[isim]

• Taşıma işleri, taşımacılık

[isim]

[eskimiş]

• Döndürme, çevirme

• Bir şeyin biçim ve kalıbını değiştirme

Ata Sözleri ve Deyimler

• taklip etmek

[isim]

• Bir şeyin benzerini yapan kimse, öykünmeci

• Birinin yaptıklarını, davranışlarını aynen yapmaya çalışan kimse, öykünmeci

  Ayrıca benim kendime ait, kendime has orijinal fikirlerim yok, yaratıcı değilim, taklitçiyim. - Emine Işınsu

• Birinin veya bir şeyin davranışlarını, konuşmalarını tekrarlayarak eğlendiren kimse, mukallit

[isim]

[eskimiş]

• Baklagillerden elde edilen ürün

[isim]

[tıp]

• Akıl hastalıkları uzmanı

• Akılcı, usçu

[isim]

• Taklitçi olma durumu

  Son yıllarda bütün geçiş devresinin taklitçiliği, çirkinliği arasında yeni bir Türk kızı örneği yetiştiğini görüyordu. - Halide Edip Adıvar

[isim]

• Taşımacı

[isim]

• Akliyecinin yaptığı iş

• Akliyeci olma durumu