İçinde Akit Bulunan Kelimeler

İçinde AKİT olan 11 kelime bulunuyor. İçerisinde AKİT geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Akit kelimesinin anlamı nedir? Akit ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

VAKİTSİZLİK21

8 Harfli Kelimeler

VAKİTSİZ18

7 Harfli Kelimeler

VAKİTÇE16, VAKİT13, MALAKİT8

6 Harfli Kelimeler

TRAKİT6

5 Harfli Kelimeler

VAKİT11, SAKİT6, NAKİT5, RAKİT5

4 Harfli Kelimeler

AKİT4

ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)

[sıfat]

  • Bağıtçı

[isim]

[eskimiş]

[hukuk]

  • Sözleşme
  • Nikâh

Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi

NAKİT (Kelime Kökeni: Arapça naḳd)

[isim]

[ekonomi]

  • Para, akçe
  • Kullanılması hemen mümkün olan para, peşin para, likit

Birleşik Kelimeler: nakit kartı, nakit para

RAKİT (Kelime Kökeni: Arapça rākid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Durgun (su)

TRAKİT (Kelime Kökeni: Fransızca trachyte)

[isim]

[jeoloji]

  • Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldspat türü

SAKİT (Kelime Kökeni: Arapça sākit)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Susmuş, sessiz

    Nazmiye Hanım hülyaları içinde sakit, uysal ve gevşek adımlarla yürüyordu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakit kalmak

MALAKİT (Kelime Kökeni: Fransızca malacihte)

[isim]

[kimya]

  • Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat, bakır taşı

VAKİT (Kelime Kökeni: Arapça vaḳt)

[isim]

  • Zaman

    Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler

    Yemek vakti. Şimdi bunun vakti değil.

  • Çağ

    Vaktin bilginleri.

  • Belirlenmiş olan zaman

    Kâhya, vakit gayri Süleyman, haber saldık gelecekler, pamuklar da kıvamına geldi, demişti. - Samim Kocagöz

  • Zaman anlatan kelimelere belirtilen durumunda geldiğinde `iken` anlamı veren bir söz

[mecaz]

  • Geçim, para bakımından elverişli durum

    Onun bu kadar para vermeye vakti yok.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vakit geçirmek
  • vakit kazanmak
  • vakitler hayrolsun
  • vakit nakittir
  • vakit öldürmek
  • vakit saat aramamak
  • vakti gelmek
  • vaktini almak (veya yemek)
  • vaktini şaşmamak
  • vakti olmak
  • vakti olmamak
  • vakti saati gelince

Birleşik Kelimeler: vakit kaybetmeden, vakit vakit, vaktikerahet, vaktizamanında, ahir vakit, beş vakit, dar vakit, kimi vakit, tez vakit, akşam vakti, ezan vakti, horoz vakti, iftar vakti, ikindi vakti, imsak vakti, kerahet vakti, kuşluk vakti, namaz vakti, okuma vakti, öğle vakti, paydos vakti, sabah vakti, seher vakti, yatsı vakti, zeval vakti, bir vakitler

VAKİTLİ

[sıfat]

  • Zamanında yapılan, zamanında olan

    Bu, vakitli bir iş sayılmaz.

Birleşik Kelimeler: vakitli vakitsiz

VAKİTÇE

[zarf]

  • Vakit bakımından, vakte göre

    Adının çapkına çıkması, vakitçe ya da paraca cömert davranması yeterdi, kadınların hoşlanması için. - Necati Cumalı

VAKİTSİZ

[sıfat]

  • Uygun bir zamanda olmayan

    Herhâlde padişah da, annesi ve hemşireleri de dostlarının vakitsiz ölümüne karşı çok müteessir olmuşlardı. - Asaf Halet Çelebi

[zarf]

  • Vakti, zamanı gelmeden

    Beni vakitsiz koyup giden anamı düşünür dertlenirim. - Ahmet Muhip Dranas

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vakitsiz öten horozun başını keserler

Birleşik Kelimeler: vakitli vakitsiz

VAKİTSİZLİK

[isim]

  • Vakitsiz olma durumu