İçinde Ai Bulunan 5 Harfli Kelimeler

İçerisinde Aİ olan 5 harfli 32 kelime bulunuyor. İçinde olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ai ile başlayan 5 harfli kelimeler. ai ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HAV15, FED13, RUF12, BAH11, CZE11, CEZ11, ŞBE10, BAB9, GLE9, GTA9, HLE9, İBD9, NİH9, D8, DMA8, MÜR8, RUB8, ŞRE8, ZİR8, CİN8, DAT7, DRE7, KDE7, MES7, SIN7, SEM7, TED7, KME6, MLE6, NİS6, SKA6, AKT5

AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)

[isim]

[din bilgisi]

  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
  • Bu kuralları toplayan kitap

KAİME (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾime)

[isim]

[eskimiş]

  • Buyruk, resmî kâğıt, ferman

    Mezat kaimesi.

  • Kâğıt para, kâğıt lira, kayme

    Atıf Bey cüzdanından çıkardığı bir reçeteyle bir beş liralık kaimeyi uzatarak... - Hüseyin Rahmi Gürpınar

MAİLE (Kelime Kökeni: Arapça māʾile)

[isim]

[eskimiş]

[coğrafya]

  • Aklan

NİSAİ (Kelime Kökeni: Arapça nisāʾī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kadınla ilgili

    Nisai hastalık.

  • Kadın hastalıkları ile ilgili
  • Kadınsı

SAİKA (Kelime Kökeni: Arapça ṣāʿiḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Yıldırım

    Öteden saikalar parçalıyor afakı! - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: siperisaika

[isim]

[eskimiş]

  • Sebep

    Daha çok artan merakımın saikasıyla kapıya kadar ben de gittim. - Ercüment Ekrem Talu

AİDAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾidāt)

[isim]

  • Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti

    Hele şundan bundan aidat, iane ve yardım toplayıp veya böyle bir yardıma müminleri cebredip vakıf kurmak diye bir şey düşünülemez. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Bir hizmet karşılığı sürekli ve düzenli ödenen para

    Sabahları ekmek dağıtmaya çıkan, ayda bir de aidat toplayan Meryem dışında kimse çalmazdı kapısını. - Elif Şafak

  • Kesenek

Birleşik Kelimeler: üye aidatı, üyelik aidatı

DAİRE (Kelime Kökeni: Arapça dāʾire)

[isim]

  • Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, kat

    Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş. - Halit Fahri Ozansoy

  • Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan her biri

    Eskiden hem bir dairede beraber bulunmuşlar hem de silah arkadaşlığı etmişlerdi. - Refik Halit Karay

  • Bu kuruluşların içinde çalıştıkları yapı
  • Bir yapı veya gemide belli bir işe ayrılmış bölüm

    Yemeği, selamlık dairesinin üst katındaki yemek salonunda yediler. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • Soyut kavramlarda belli sınır, ölçü

    Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek

[matematik]

  • Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası

[müzik]

  • Saz takımında usul vurmaya yarayan tef

Birleşik Kelimeler: daire kesmesi, daire parçası, dubleks daire, fasit daire, uçan daire, yarım daire, arz dairesi, askerlik dairesi, enlem dairesi, hareket dairesi, harp dairesi, istihbarat dairesi, kalorifer dairesi, kaza dairesi, kazan dairesi, lojistik dairesi, saat dairesi, vergi dairesi

KAİDE (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʿide)

[isim]

  • Kural

    Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi. - Halit Ziya Uşaklıgil

  • Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık

    Güneşten yanmamış tarafı fil dişi bir sütunun kaidesine benziyor. - Halide Edip Adıvar

[argo]

  • Kalça

Birleşik Kelimeler: ahenk kaidesi, paralel kaidesi

MESAİ (Kelime Kökeni: Arapça mesāʿī)

[isim]

  • Çalışma, emek

    İki üç günlük mesaiyle bir sürü karanlık noktayı çözümledin. - Osman Aysu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesai yapmak
  • mesaiye kalmak

Birleşik Kelimeler: mesai saati, tam mesai, teşrikimesai, yarım mesai

SINAİ (Kelime Kökeni: Arapça ṣināʿī)

[sıfat]

  • Sanayi ile ilgili, endüstriyel

SEMAİ (Kelime Kökeni: Arapça semāʿī)

[isim]

[eskimiş]

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde iki basit usulden biri

[edebiyat]

  • Sekizer hece ölçüsüyle yazılmış olan halk şiiri türü

[sıfat]

  • Bir kurala bağlı olmayıp ancak işitmekle öğrenilen (söz)

Birleşik Kelimeler: semai kahvesi, sengin semai, yürük semai, saz semaisi

TEDAİ (Kelime Kökeni: Arapça tedāʿī)

[isim]

[eskimiş]

[ruh bilimi]

  • Çağrışım

    Birbirini bütün tedaileriyle karşılayan iki kelimeye ne aynı dilde rastlarsınız ne iki ayrı dilde. - Cemil Meriç

DAİMÎ (Kelime Kökeni: Arapça dāʾimī)

[sıfat]

  • Sürekli

    Bununla beraber daimî mağlubiyetlerin acısıyla sarsılıyorduk. - Asaf Halet Çelebi

DAİMA (Kelime Kökeni: Arapça dāʾimā)

[zarf]

  • Her vakit, sürekli olarak

    Onu daima öper ve sefere çıkacakları zaman en sonra ona veda ederlerdi. - Necip Fazıl Kısakürek

MÜRAİ (Kelime Kökeni: Arapça murāʾī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İkiyüzlü

    Pek nazik olduğu için onu görenler mürai zannederler. - Abdülhak Şinasi Hisar