[isim]

• Hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme vb. amaçlarla kullanılan, kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı

[isim]

• Şeyh Abdülkadir Geylani tarafından XI. yüzyılda kurulan bir tarikat

• Bu tarikata mensup olma durumu

[isim]

• Televizyon aracılığıyla radar görüntüsü alma işi

[isim]

• Nişanlanma

[nesnesiz]

[halk ağzında]

• Küçük çocuk yürümeye başlamak

[zarf]

• Bir görüşe, bir düşünceye dayanarak, güvenerek

[zarf]

[eskimiş]

• Ekonomik olarak, ekonomi bakımından

[isim]

• Büyükanne

• Yaşı epey ilerlemiş kadın

[sıfat]

• Dostluğu ve bağlılığı içten olan, sadık

[isim]

• Kanadalı tuzak avcılarının ceketlerine benzeyen içi kürklü veya pamuklu, şal yakalı, kemerli kruvaze ceket

• Yaz aylarında giyilen bol ve geniş dikimli astarsız hafif ceket

[isim]

• Madiklemek işi

[isim]

[ruh bilimi]

• Sadist olma durumu

  İnsan yavrusunun sadistliğine ben orada tanık oldum. - Refik Erduran

• Başkalarına acı çektirme yoluyla cinsel doyum sağlama biçiminde kendini gösteren bir sapıklık türü, elezerlik, sadizm

[isim]

• Anadolu halkından olan kimse

  Dilinden Anadolulu olduğu ancak belli oluyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

• Adımla ölçmek

• Bir yerde ileri geri gezinmek

  Otele geldiğimiz zaman, kumandanı ölüler gibi sarı ve soluk, bel kayışı takılmış, hançeri belinde, tören esvabı ile salonu adımlarken bulduk. - Falih Rıfkı Atay

[isim]

• Badiklemek işi