İçinde Abı Bulunan Kelimeler
İçinde ABI olan 48 kelime bulunuyor. İçerisinde ABI geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Abı ile başlayan kelimeler. Abı ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
SABIRSIZLANMAK24
13 Harfli Kelimeler
SABIRSIZLANIŞ26, AYAKKABICILIK23, ADABIMUAŞERET23, SABIRSIZLIKLA23, SABIRSIZLANMA23
12 Harfli Kelimeler
ESBABIMUCİBE25, SABIKASIZLIK22, RABITASIZLIK21
11 Harfli Kelimeler
SABIRSIZLIK21, AYAKKABILIK17
10 Harfli Kelimeler
AYAKKABICI19
9 Harfli Kelimeler
BUZDOLABI21, GIYABINDA21, ABIKEVSER19, CENABIHAK19, SABIKASIZ18, RABITASIZ17, ZABITNAME16, SARISABIR15, YALABIMAK15
8 Harfli Kelimeler
SEVABINA18, ABIHAYAT17, SABIRSIZ17, HESABINA16, İCABINDA16, MUNKABIZ16, KABIZLIK15, YALABIMA14, AYAKKABI13, SABIKALI13, RABITALI12
7 Harfli Kelimeler
MÜSABIK14,
6 Harfli Kelimeler
ZABITA12, SABIKA10, RABITA9
5 Harfli Kelimeler
KABIZ11, NABIZ11, ZABIT11, SABIR9, SABIK9, RABIT8
RABIT (Kelime Kökeni: Arapça rabṭ)
- Bağ, bağlama
- Bağlaç
Birleşik Kelimeler: rabıt edatı, raptetmek, zapturapt
RABITA (Kelime Kökeni: Arapça rābiṭa)
-
Bağlayan şey, bağ
Bu dünya öyle bir dünya ki zengin ile fakir arasında kardeşlik rabıtaları bile kalmıyor. - Reşat Nuri Güntekin
- İki şeyi birbirine bağlayan ip
-
İlgi, ilişki
Bu rabıtamı sizden gizlemek pek fazla azap veriyor. - Peyami Safa
- Birbirini tutma, tutarlık
- Düzen, sıra
- Birbirine geçmeli tahtadan bir döşeme türü
- Tarikatlarda müridin şeyhi aracılığıyla kalbini Allah'a bağlaması
SABIR (Kelime Kökeni: Arapça ṣabr)
-
Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi, dayanç
Annem pek yorgun bir saatinde değilse bu tutturmalarıma sabır gösterirdi. - Adalet Ağaoğlu
- Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme
Ata Sözleri ve Deyimler
- sabır acıdır, meyvesi tatlıdır
- sabrı taşmak (veya tükenmek)
Birleşik Kelimeler: sabır taşı, sarısabır, sabretmek, sabreylemek, karınca sabrı
SABIK (Kelime Kökeni: Arapça sābiḳ)
-
Geçen, önceki, eski
Yorucu çalışmalar sonunda sabık bakanların ne derece hüner sahibi olduklarını tespit etmiştir. - Attila İlhan
SABIKA (Kelime Kökeni: Arapça sābiḳa)
- Geçmiş bulunan şey, geçmiş bulunan olay
-
Geçmişte işlenmiş, mahkemece ispatlanıp cezalandırılmış olan suç
Üstelik sabıkası olduğu için iş bulması daha da güçtür. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: sabıka kaydı
SABIRLA
- Sabrederek, sabır göstererek
KABIZ (Kelime Kökeni: Arapça ḳabż)
-
Dışkılama sıklığının azalması veya zor ve ağrılı dışkılama, peklik, kabızlık, ishal karşıtı
Kabızdan helak olma derecesine geldim. - Necip Fazıl Kısakürek
- Azrail tarafından ruh teslim alınma, ölme
- Alma
- Kavrama, el ile tutma
Ata Sözleri ve Deyimler
- kabız olmak
Birleşik Kelimeler: kabzımal, ahzükabz
NABIZ (Kelime Kökeni: Arapça nabż)
- Kalp atışının sağladığı kan basıncından dolayı atardamarlara parmakla basıldığında duyulan vuru
- Eğilim, düşünce, niyet
Ata Sözleri ve Deyimler
- nabız (veya nabzını) yoklamak
- nabız almak
- nabzı atmak
- nabzı durmak
- nabzına girmek
- nabzına göre şerbet vermek
- nabzını saymak
- nabzını tutmak
Birleşik Kelimeler: nabız yoklaması
ZABIT (Kelime Kökeni: Arapça żabṭ)
- Tutanak
Ata Sözleri ve Deyimler
- zabıt tutmak
Birleşik Kelimeler: zabıtname, zabıt varakası, mutabakat zaptı
RABITALI
-
Düzgün, düzenli
Acaba Gecik'te rabıtalı bir ev bulmak kabil mi? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Sözünü bilen, tutarlı, ağırbaşlı
Gönül isterdi ki herkes akıllı ve rabıtalı olsun. - Abdülhak Şinasi Hisar
- Bağlantılı
BABIALİ (Kelime Kökeni: Arapça bāb + ʿālī)
- Osmanlı Devleti'nde İstanbul'da sadaret (Başbakanlık), dâhiliye ve hariciye nezaretleri (İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları) ile Şûrayıdevlet (Danıştay) dairelerinin bulunduğu yapı
-
İstanbul'da bu çevredeki basın
Bütün Babıali yazı işçilerinin yazgısından Naci Sadullah da kurtulamadı. - Haldun Taner
- Osmanlı hükûmeti
MUTABIK (Kelime Kökeni: Arapça muṭābiḳ)
-
Birbirine uyan, aralarında anlaşmazlık olmayan
Cadde açılmadan evvel mutabıklarının harabeleriyle henüz bir duvarı duruyordu. - Asaf Halet Çelebi
- Uygun
Ata Sözleri ve Deyimler
- mutabık kalmak
- mutabık olmak
MURABIT (Kelime Kökeni: Arapça murābiṭ)
- Savaşçı derviş
- Marabut
SABIRLI
-
Sabır gösteren, katlanan, sabreden
Halim, adı üstünde sabırlı bir adamdır. - Burhan Felek
YALABIK
- Alevin oynayarak parıldaması, parlama, parıltı
- Şimşek
- Parlak, parıltılı, ışıltılı
- Güzel, yakışıklı, sevimli
- İkiyüzlü, kaypak