İçinde Abla Bulunan Kelimeler

İçinde ABLA olan 20 kelime bulunuyor. İçerisinde ABLA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Abla kelimesinin anlamı nedir? Abla ile başlayan kelimeler. Abla ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

ABLAVUTLAŞMAK26

12 Harfli Kelimeler

ABLAVUTLAŞMA25

11 Harfli Kelimeler

KONTRATABLA14

10 Harfli Kelimeler

ABLAVUTLUK20, TABLACILIK17

9 Harfli Kelimeler

ABLACILIK16

8 Harfli Kelimeler

ABLAKLIK11, TABLAKAR10

7 Harfli Kelimeler

ABLAVUT16, ABLATİF15, TABLACI13, ABLAKÇA12, ABLATYA11, ABLALIK10, TABLALI10

6 Harfli Kelimeler

ABLACI12, MABLAK9

5 Harfli Kelimeler

ABLAK7, TABLA7

4 Harfli Kelimeler

ABLA6

ABLA

[isim]

  • Bir kimsenin kendisinden büyük olan kız kardeşi
  • Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın

    Hatırda kalan şey değişmez zamanla / Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye Abla - Ahmet Muhip Dranas

[argo]

  • Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama (II)

    Bir akşam gel benimle, gidelim bir sarhoşluk edelim, ablaları şöyle bir dolaşalım. - Memduh Şevket Esendal

[teklifsiz konuşmada]

  • Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz

Birleşik Kelimeler: gelin abla

ABLAK

[sıfat]

  • Yayvan ve dolgun (yüz)

    Şarap kızılı vurmuş ablak yüzüyle öfkeli girdi içeri. - Orhan Kemal

TABLA (Kelime Kökeni: Arapça ṭabla)

[isim]

  • Satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi

    Bir hurmacının tablasında üstlerine vuran güneş ışığıyla parıldayan hurmalara imrenmiş. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Soba, mangal vb. şeylerin altına konulan metalden veya tahtadan yapılan tepsiye benzer altlık
  • Bir şeyin düz ve geniş bölümü

    Çadır direği tablası. Hokka takımı tablası.

  • Küllük

    Tablada ruj izli sigara artıkları var. - Refik Halit Karay

  • Ağaçtan veya ağaç ürünlerinden hazırlanmış, büyük yüzeyli düzgün parça
  • Genellikle Hindistan, Pakistan'da kullanılan, darbukaya benzer bir çalgı türü

[denizcilik]

  • Makaraların yüzlerini oluşturan dış bölümleri

Birleşik Kelimeler: kül tablası, sigara tablası, yemek tablası

MABLAK (Kelime Kökeni: Arapça miblaʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Hamur, merhem, boya vb. şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan alet
  • Aşure kazanlarını karıştırmakta kullanılan, uzun saplı ve yayvan uçlu tahta kepçe

TABLAKÂR (Kelime Kökeni: Arapça ṭabla + Farsça -kār)

[isim]

[eskimiş]

  • Tablacı
  • Büyük konaklarda mutfaktan yemek tablalarını götürüp getiren görevli

ABLALIK

[isim]

  • Abla olma durumu

[mecaz]

  • Yakın ve koruyucu davranışta bulunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ablalık etmek

TABLALI

[sıfat]

  • Tablası olan
  • Tepesi geniş ve daire biçiminde olan

    Fesi hele fesi, başlı başına bir âlem; tablalı değil, dar Beyoğlu kalıp. - Attila İlhan

ABLAKLIK

[isim]

  • Ablak olma durumu

ABLATYA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Uzunluğu 150, genişliği 4-10 kulaç olan, geniş gözlü bir balık ağı türü

ABLAKÇA

[sıfat]

  • Ablak gibi

ABLACI

[isim]

[argo]

  • Sevici

TABLACI

[isim]

  • Mallarını tabla üzerinde satan kimse, tablakâr
  • Tabla çalan kimse

KONTRATABLA (Kelime Kökeni: Fransızca contre-table)

[isim]

  • Ağaç malzemenin biçim değiştirmesini önlemek için körağacın iki yüzüne, elyaf yönleri körağaca çapraz veya 45 derece eğik, aynı kalınlıkta astar kaplama ve yüz kaplama yapıştırılarak elde edilen tabla

ABLATİF (Kelime Kökeni: Fransızca ablatif)

[isim]

[dil bilgisi]

  • Çıkma durumu

ABLACILIK

[isim]

[argo]

  • Sevicilik