[sıfat]

• Aba giymiş olan

[sıfat]

• Arabası olan

[isim]

• Arabalı vapur

[isim]

• Kaba olma durumu

• Kaba davranış, nezaketsizlik, huşunet

  Bu kabalığımı şimdiki vaziyetime bağışlayınız. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

• kabalık etmek

[isim]

• Garaj

  Odasının tam altına tesadüf eden bu arabalığa girince. - Ercüment Ekrem Talu

[sıfat]

• Araba dolduracak miktarda olan

  Bir arabalık odun.

[isim]

[hayvan bilimi]

• Alabalıkgillerden, soğuk ve duru sularda yaşayan, eti turuncu ve lezzetli bir tatlı su balığı, ala (Trutta faris)

[sıfat]

• Babası olan

[sıfat]

[halk ağzında]

• Zaman zaman sinir nöbeti geçiren

[isim]

• Akraba olma durumu

[isim]

[hayvan bilimi]

• Tatlısu kayası

[isim]

• Çok sayıda insanın bir araya gelmesiyle oluşan insan topluluğu

  Kalabalık içinde zorlukla boş bir masa bularak oturdum. - Ahmet Haşim

• Gereksiz, karışık şeyler topluluğu

[sıfat]

• Sayıca çok

  O kalabalık caddenin canlılığı çok hoşumuza gidiyor. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• kalabalık etmek

[sıfat]

• Kasaba halkından olan

  Park, benzersizliği ve en azından ilk oluşuyla kasabalılara övünç vereceğe benzemektedir. - Tarık Buğra

• Kasabada yaşayan

[isim]

• Baba olma durumu

  Babalık bunu gerektirir.

[halk ağzında]

• Üvey baba

  O sırada babalığını anımsıyordu kötü bir düşü anımsarcasına ve kızgınlıktan tepesi atıyordu. - Muzaffer Uyguner

[halk ağzında]

• Kaynata

[ünlem]

• Yaşlı veya küçümsenen adamlara söylenen bir seslenme sözü

  Sen karışma bakalım babalık! Fazla söylenmeye başladın. Ayıp ne demek? - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

• babalık etmek
• babalık fırın has işler

[sıfat]

• Biraz kalabalık

  En büyük cevizin altını kalabalıkça bir aile kaplamıştı. - Osman Cemal Kaygılı

[isim]

• Kayınbaba olma durumu

[isim]

[hayvan bilimi]

• Omurgalı hayvanlardan, kemikli balıkların bir familyası

[isim]

• Kalabalıklaşmak işi

  Kahve, saat yediden başlayarak kalabalıklaşmaya başladı. - Necati Cumalı