İçinde Aa Bulunan 6 Harfli Kelimeler

İçerisinde AA olan 6 harfli 26 kelime bulunuyor. İçinde AA olan 6 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "aa ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FECAAT15, İFŞAAT15, ŞEFAAT15, DEFAAT14, MAARİF13, ŞECAAT12, MAAŞLI11, SAATÇİ10, CEMAAT10, İNŞAAT9, İCRAAT9, MATBAA9, SAADET9, ŞENAAT9, ZİRAAT9, ZANAAT9, BERAAT8, MUKAAR8, SINAAT8, TABAAT8, KITAAT7, KIRAAT7, MAAİLE7, SAATLİ7, KANAAT6, LAAKAL6

KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)

[isim]

  • Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
  • Kanma, inanma

    Sınıfını geçeceğine kanaatim yok.

  • Kanış, kanı, inanç, düşünce

    Biz kanaatlerimizi açık söyleriz. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanaat etmek
  • kanaat getirmek
  • kanaat gibi devlet olmaz

Birleşik Kelimeler: kıt kanaat

LAAKAL (Kelime Kökeni: Arapça lāaḳall)

[zarf]

[eskimiş]

  • En azından, hiç olmazsa

    Büyük hanın altında sıra kahveler vardır ya; her birinde laakal iki, üç dava vekiline tesadüf edilir. - Reşat Nuri Güntekin

KITAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭaʿāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Kıtalar, ana karalar

[askerlik]

  • Asker birlikleri

KIRAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳirāʾat)

[isim]

[eskimiş]

  • Okuma

    Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın

[din bilgisi]

  • Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıraat etmek

Birleşik Kelimeler: kıraathane

MAAİLE (Kelime Kökeni: Arapça maʿaʿāʾile)

[zarf]

[eskimiş]

  • Ailece, ev halkıyla birlikte

    Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden. - Nazım Hikmet

SAATLİ

[sıfat]

  • Saati olan, saati bulunan

    Sınıfın bir tek saatlisi olduğu için onu her derste birkaç defa çıkarıyor. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: saatli bomba

BERAAT (Kelime Kökeni: Arapça berāʾat)

[isim]

[hukuk]

  • Aklanma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beraat etmek

Birleşik Kelimeler: beraatizimmet

MUKAAR (Kelime Kökeni: Arapça muḳaʿʿar)

[sıfat]

[eskimiş]

[matematik]

[fizik]

  • İçbükey

SINAAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣināʿat)

[isim]

[eskimiş]

  • Zanaat

TABAAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭabāʿat)

[isim]

[eskimiş]

  • Basımcılık

İNŞAAT (Kelime Kökeni: Arapça inşāʾāt)

[isim]

  • Yapma işi, yapım

    Gemi inşaatı.

    Arsalar satıldıktan sonra inşaat başladı. - Haldun Taner

  • Yapımı süren bina

    O gece çöp yolunun ağzındaki inşaatlardan birine sığındılar. - Lâtife Tekin

Birleşik Kelimeler: inşaat atığı, inşaat çivisi, blok inşaat

İCRAAT (Kelime Kökeni: Arapça icrāʾāt)

[isim]

  • Yapılan işler, çalışmalar, uygulamalar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • icraata geçmek

MATBAA (Kelime Kökeni: Arapça maṭbaʿa)

[isim]

  • Basımevi

    Belki bu matbaanın işi ama dergiler elimize ulaşmazsa sizi sorumlu tutarız. - Ahmet Ümit

SAADET (Kelime Kökeni: Arapça saʿādet)

[isim]

  • Mutluluk

    Bana saadeti çekinmeden sunan bir kadının kardeşini üzmeye hakkım yoktu. - Kemal Bilbaşar

Birleşik Kelimeler: saadet asrı, saadethane, saadet zinciri, asrısaadet, devrisaadet, aile saadeti

ŞENAAT (Kelime Kökeni: Arapça şenāʿat)

[isim]

[eskimiş]

  • İğrençlik, kötülük, alçaklık

    Bir müsteşarı elinde bulundurmak için her türlü şenaate katlanabileceğine inanmıyordu. - Peyami Safa