İCAZETNAME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

İCAZETNAME harflerini içeren 5 harfli 44 kelime bulunuyor. 5 harfli İCAZETNAME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MECAZ12, ACEZE11, TEZCE11, TACİZ11, ZENCİ11, CAİZE11, CEZAİ11, AZMAN9, AZAMİ9, ACEMİ9, ENZİM9, ENCAM9, İMECE9, MEZAT9, MİZAN9, MANCA9, MATİZ9, NİZAM9, NAMAZ9, TEMİZ9, TAZİM9, TEİZM9, TECİM9, ZAMAN9, ZEMİN9, CAMİT9, CAMİA9, CEMAN9, EZANİ8, EZİNE8, NECAT8, ZATEN8, ANİME6, ANEMİ6, ETMEN6, EMTİA6, METİN6, METAN6, MANAT6, MANTİ6, MANİA6, NİMET6, TEMİN6, ATİNA5

AT

[isim]

  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
  • Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]

  • Astatin elementinin simgesi

ANİME (Kelime Kökeni: Fransızca animé)

[isim]

  • Japon çizgi romanı mangaların televizyon, sinema vb. için filmleştirilmiş biçimi

ANEMİ (Kelime Kökeni: Fransızca anémie)

[isim]

[tıp]

  • Kansızlık

ETMEN

[isim]

  • Birlikte veya ayrı ayrı etkisini gösteren ve belli bir sonuca götüren güçlerden, şartlardan, ögelerden her biri, amil, faktör

EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)

[isim]

[eskimiş]

[ticaret]

  • Mal

METİN (Kelime Kökeni: Arapça metn)

[isim]

  • Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, tekst

    Aslında kâğıda gerek yoktu çünkü bütün metni satır satır ezbere biliyordu. - Elif Şafak

  • Basılı veya el yazması parça, tekst

    Eserin Farsça metninin yazma nüshaları arasında da bazen oldukça büyük farklara tesadüf edilmektedir. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: metinler arasılık

[sıfat]

  • Metanetli

    Geçimi yolunda, maddeten ve manen metîn bir ailedir. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • metîn olmak

METAN (Kelime Kökeni: Fransızca méthane)

[isim]

[kimya]

  • Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz, bataklık gazı (CH4)

MANAT (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

  • Azerbaycan ve Türkmenistan para birimi

MANTİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mante)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi serenlerini direklere asılı tutan halat ve makara

[isim]

[argo]

  • Sakalı çıkmamış genç oğlan

MÂNİA (Kelime Kökeni: Arapça māniʿa)

[isim]

  • Engel

    Üst üste yığılmış kum torbaları, düşmana karşı duvarlardan sonra ikinci bir mânia teşkil ediyor. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

NİMET (Kelime Kökeni: Arapça niʿmet)

[isim]

  • İyilik, lütuf, ihsan

    Başımızdan gitmesi, ekşi suratından kurtulmamız da bir nimetti. - Sermet Muhtar Alus

  • Yaşamak için gerekli her şey

    Desem ki sen benim için hava kadar lazım / Ekmek kadar mübarek / Su gibi aziz bir şeysin / Nimetsin, nimettensin - Cahit Sıtkı Tarancı

  • Yiyecek içecek, özellikle ekmek

[mecaz]

  • Yararlanılan imkân

    Evinizin iş yerinize bu kadar yakın oluşu nimet.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nimet bilmek
  • nimet hakkı (için)
  • nimeti ayağıyla tepmek

Birleşik Kelimeler: velinimet, dünya nimeti, eli nimetli

TEMİN (Kelime Kökeni: Arapça teʾmīn)

[isim]

  • Korkusunu giderme, inanç verme
  • Sağlama, elde etme
  • Gerçekleştirme

    Evde huzuru temin annenin görevidir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temin etmek

EZANİ (Kelime Kökeni: Arapça eẕānī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Ezanla ilgili

Birleşik Kelimeler: ezani saat

EZİNE

[isim]

  • Çanakkale iline bağlı ilçelerden biri

Birleşik Kelimeler: Ezine peyniri

NECAT (Kelime Kökeni: Arapça necāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Kurtuluş

    Esirliğin ağır ve ateşli zincirleri altında inleyen her Müslüman, bir necat gününden ümidini kesmemiş. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • necat bulmak

Birleşik Kelimeler: fidyeinecat