İBRETAMİZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

İBRETAMİZ harflerini içeren 5 harfli 51 kelime bulunuyor. 5 harfli İBRETAMİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MEBİZ11, BİZAR10, BİRAZ10, BEZİR10, BARİZ10, BAZİT10, İZABE10, İBRAZ10, ZABİT10, ZEBRA10, EMRAZ9, İZMİR9, MİRZA9, MEZRA9, MEZAT9, MEZAR9, MARİZ9, MATİZ9, REMİZ9, TEMİZ9, TAZİM9, TEİZM9, ZAMİR9, AZERİ8, AMBER8, BİTME8, BİTİM8, BİRİM8, BAREM8, BETİM8, İMBAT8, MABET8, TİRİZ8, TARİZ8, TERZİ8, ZİRAİ8, BARİT7, BARET7, BERAT7, İBARE7, İBATE7, İBRET7, TABİR7, TABİİ7, TERBİ7, EMTİA6, MİRAT6, RİTİM6, TAMİR6, TERİM6, İRİTE5

İRİTE (Kelime Kökeni: Fransızca irrité)

[isim]

  • `Sinirlendirmek, rahatsız etmek` ve tıp alanında `tahriş etmek, kaşındırmak` anlamında irite etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz

EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)

[isim]

[eskimiş]

[ticaret]

  • Mal

MİRAT (Kelime Kökeni: Arapça mirʾāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Ayna

RİTİM (Kelime Kökeni: Fransızca rythme)

[isim]

[müzik]

  • Dizem

Birleşik Kelimeler: ritim saz

TAMİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīr)

[isim]

  • Onarma, onarım

[mecaz]

  • Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma

    Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu? - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamir etmek
  • tamire vermek
  • tamir görmek

Birleşik Kelimeler: tamirhane, tamir takımı

TERİM

[isim]

  • Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah

    Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay

[mantık]

  • Geleneksel mantıkta özne veya yüklem

[matematik]

  • Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri

[matematik]

  • Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri

[matematik]

  • Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had

Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli

BARİT (Kelime Kökeni: Fransızca baryte)

[isim]

[kimya]

  • Renksiz veya beyaz, sarı, gri renklerde olabilen, sondaz, dolgu vb. alanlarda kullanılan bir mineral, baritin, baryum sülfat Ba(OH)2

BARET (Kelime Kökeni: Fransızca barrette)

[isim]

  • Küçük takke, papaz takkesi
  • Bir süs iğnesi türü
  • İşçilerin başlarına giydikleri, metal veya plastikten yapılmış koruyucu başlık

BERAT (Kelime Kökeni: Arapça berāt)

[isim]

  • Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu

Birleşik Kelimeler: ihtira beratı

İBARE (Kelime Kökeni: Arapça ʿibāre)

[isim]

  • Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz

    Şu ibarelerin neresinde dilimizin şivesine uygunluk var? - Ahmet Rasim

İBATE (Kelime Kökeni: Arapça ibāte)

[isim]

[eskimiş]

  • Barındırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibate etmek

Birleşik Kelimeler: iaşe ve ibate

İBRET (Kelime Kökeni: Arapça ʿibret)

[isim]

  • Kötü bir olaydan alınması gereken ders, uyarıcı sonuç

    Gören göze ibret vardır her şeyde. - Âşık Veysel

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Çirkin, kötü, acayip

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibret almak
  • ibret olmak

Birleşik Kelimeler: ibretiâlem

TABİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿbīr)

[isim]

  • Rüya yorma, yorumlama
  • Yorum

    Düş biter bitmez tüccar uyanıverdi ve hemen rüya tabiri kitaplarını açtı. - İhsan Oktay Anar

[eskimiş]

  • Deyiş, anlatım, ifade

    Bugünlük temsil sözünü kullanırken onu alışılmış bir tabir olarak alıyoruz. - Ahmet Kutsi Tecer

[eskimiş]

  • Deyim

    Müfit için bu kaçmak tabirinin kullanılması da Perviz'e dokunmuştu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabir etmek
  • tabiri (veya tabir) caizse

Birleşik Kelimeler: tabirname

TABİİ (Kelime Kökeni: Arapça ṭabīʿī)

[sıfat]

  • Doğada olan, doğada bulunan
  • Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi

    Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor. - Ahmet Rasim

  • Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan

    Beklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir. - Atatürk

  • Yapmacık olmayan, doğal

    Bir milletin kendi varlığını müdafaa etmesinden daha tabii ne olabilir? - Mehmet Kaplan

  • Katıksız, saf, doğal

    Tabii meyve suları.

[zarf]

  • (ta'bi:) Elbette, doğallıkla, doğal olarak, işin gereği olarak

    Yurttaşlarım arasında bana bu yabancılığı çektirmemek isteyenler de oldu tabii. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: tabii afet, tabii hukuk, sevkitabii

TERBİ (Kelime Kökeni: Arapça terbīʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Dördün

[edebiyat]

  • Dörtleme