HIYARŞEMBE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
HIYARŞEMBE harflerini içeren 5 harfli 31 kelime bulunuyor. 5 harfli HIYARŞEMBE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HABEŞ14,
EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)
-
Belirti, iz, ipucu
Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
AMBER (Kelime Kökeni: Arapça ʿanber)
-
Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde
Dağıtır gülleri boşlukta hava / Ve buhurdanda tüter amberler - Arif Nihat Asya
- Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı
Birleşik Kelimeler: amber ağacı, amber balığı, amberbaris, amberbu, amber çiçeği, akamber, akar amber, esmer amber
BAREM (Kelime Kökeni: Fransızca barème)
-
Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen sistem ve çizelge
Bunların tek derdi barem basamaklarını aşarak bu mertebeye fırlayıvermekten ibarettir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
EMAYE (Kelime Kökeni: Fransızca émaillé)
-
Üzeri emayla kaplanmış olan
Emaye tencere.
- Fotoğrafçılıkta ışığa karşı hassas malzeme
YERME
-
Yermek işi, zem
Bir hikâyeciyi övebilmek için ötekilerini ulu orta yermeye başladılar. - Sait Faik Abasıyanık
AYRIM
-
Ayırma işi, tefrik
Kuvvetler ayrımı.
-
Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark
Bu arada silinen ayrımlar ve ayrımcıklar, bulanıklığı iyiden iyiye artırıyor. - Tomris Uyar
- Alt bölüm
- Cinsleri ve türleri birbirinden ayıran ana karakter, fark
-
Ayrılma noktası
Yol ayrımı.
- Bir veya daha çok sahne içinde geliştirilip olayın tamamlanmış bir parçasını veren film bölüğü
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayrımında olmak
- ayrım yapmak
Birleşik Kelimeler: ince ayrım, ırk ayrımı, sönüm ayrımı, yol ayrımı
MAŞER (Kelime Kökeni: Arapça maʿşer)
- İnsan topluluğu, toplum
REŞME
- Hayvanın başlığı, yuları ve gemi
- Atların koşum takımlarına gümüş ve altın yaldızlı pullarla yapılan süsleme
- Konfeksiyonda düz dikiş yapan bir makine türü
YARIM
-
Bütün bir şeyin ayrıldığı iki eşit parçadan her biri
Bu yarım saat içinde evde neler geçti? - Yusuf Ziya Ortaç
-
Tam ve istenildiği gibi olmayan, eksik, noksan
Ötekinde de yarım kavala benzeyen kalın bir çığırtma vardı. - Osman Cemal Kaygılı
- Bir bütünün yarısı olan miktar
- Saatte on iki otuz
- Hastalıklı, sakat, sağlıksız
Ata Sözleri ve Deyimler
- yarım elma, gönül (veya hatır) alma
- yarım elmanın yarısı o, yarısı bu
- yarım kalmak
- yarım kulak dinlemek
- yarım sağ etmek
- yarım sol etmek
Birleşik Kelimeler: yarımada, yarım adam, yarım ağız, yarım akıllı, yarım altın, yarım asalak, yarım ay, yarım ayak, yarım baş ağrısı, yarım boy, yarım daire, yarım doğru, yarım kafiye, yarım kanatlılar, yarım kubbe, yarım küre, yarım mesai, yarım pabuçlu, yarım pansiyon, yarım seren, yarım uyak, yarım yamalak, yarım yırtık
BEŞER (Kelime Kökeni: Arapça beşer)
-
İnsanoğlu, insan
Beşer denen kuş doymaz itilalara. - Tevfik Fikret
Ata Sözleri ve Deyimler
- beşer şaşar
Birleşik Kelimeler: benibeşer, fevkalbeşer
- Beş sayısının üleştirme sayı sıfatı
- Her birine beş, her defasında beşi bir arada
Birleşik Kelimeler: üçer beşer
BAYRI
- Çok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan, kadim
BAYIR
-
Küçük yokuş, belen, kıran (II), şev
Biz de uğultularla denizin ardı sıra / Başka bir deniz gibi dağdan aktık bayıra - Faruk Nafiz Çamlıbel
Birleşik Kelimeler: bayır aşağı, bayır kuşu, bayır turpu, bayır yukarı, dağ bayır, kırkbayır
EHRAM (Kelime Kökeni: Arapça ehrām)
- Piramit
- Piramit
ERBAŞ
- İhtiyaçları devletçe karşılanan onbaşı ve çavuş rütbesindeki asker
HAREM (Kelime Kökeni: Arapça ḥarem)
-
Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm, selamlık karşıtı
Harem, ihtiyar hatunların bembeyaz patiska sedirli küçük köşe odalarında kalmıştı. - Falih Rıfkı Atay
- Bu bölümde oturan kadınların hepsi
-
Karı, eş
Gelen doktormuş, bizim doktor Hüsnü Bey. Haremim hastalanmış da. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: harem ağası, harem kâhyası, harem selamlık