HIRILTISIZ ile Oluşan Kelimeler (HIRILTISIZ Kelime Türetme)

HIRILTISIZ harflerinden oluşan 35 kelime bulunuyor. HIRILTISIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hırıltısız kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

HIRILTISIZ22

7 Harfli Kelimeler

HIRILTI14, SIZILTI14, ZIRILTI13

6 Harfli Kelimeler

HIRSIZ16, ZIRHLI15, HIRSLI13, SIZILI13, ITIRLI9

5 Harfli Kelimeler

HIZIR14, HIZLI14, ZIHLI14, HIRLI11, SIRLI8, TIRIS8, TIRIL7

4 Harfli Kelimeler

ZIRH12, HIRS10, SIZI10, HIRT9, ISIL7, ITIR6, SIRT6

3 Harfli Kelimeler

HIZ11, ZIH11, HIR8, RIH8, IRZ7, ZIT7, ISI6, SIR5, TIS5, TIR4

2 Harfli Kelimeler

IH7, IR3

IR

[kimya]

  • İridyum elementinin simgesi

[isim]

  • 343 yır

TIR

[isim]

  • Genellikle uluslararası kara yolu taşımacılığında kullanılan, dingil sayısı fazla olan uzun kamyon

SIR

[isim]

  • Bazı nesnelere parlaklık verme, dış etkilerden koruma, sızmalarını önleme vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik

    Küpün sırı dökülmüş.

  • Aynaların arkasına ve kaplama metal eşyanın yüzüne sürülen ince tabaka

[isim]

  • Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey
  • Aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen şey, giz, gizem

    Bu bahçede açılan her gonca / Sırlar açıyor yerden gökten - Turan Oflazoğlu

  • Bir işin, bir şeyin dikkat, yetenek, deneyim ve sezgi yardımıyla kavranabilen en zor, en ince yanı
  • Bir amaca ulaşmak için kullanılan, başvurulan özel ve gizli yöntem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırra ermek
  • sırra kadem basmak
  • sırrını açma dostuna, o da söyler dostuna
  • sır tutmak (veya saklamak)
  • sır vermek (veya sızdırmak)

Birleşik Kelimeler: sır kâtibi, sır küpü, sırretmek, sırrolmak, Bektaşi sırrı, devlet sırrı

TIS

[isim]

  • Kaz, kedi, yılan vb.nin çıkardığı ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tıs kesilmek
  • tıs yok

ITIR (Kelime Kökeni: Arapça ʿiṭr)

[isim]

[eskimiş]

  • Güzel koku

[bitki bilimi]

  • Itır çiçeği

Birleşik Kelimeler: ıtır çiçeği, ıtır yaprağı

SIRT

[isim]

[anatomi]

  • Omurgalı veya omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm

    Arabacı katırın sırtına binmiş. - Falih Rıfkı Atay

[anatomi]

  • İnsanlarda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm, göğüs karşıtı
  • Kesici araçların kesmeyen kenarı

    Bıçağın sırtı.

  • Dağların veya tepelerin üst bölümü

    Beşiktaş sırtları pırıl pırıl, aradaki boğaz parçası masmaviydi. - Orhan Veli Kanık

  • İnsanın üstü

    Sırtında hep aynı kahverengi elbise bulunduğuna göre fazla bir kazanç da sağlamıyordu. - Cahit Külebi

  • Bir şeyin üstü, üst bölümü
  • Dikilmiş veya ciltlenmiş kitaplarda dikişin bulunduğu bölüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırt (veya sırtını) çevirmek
  • sırtı kaşınmak
  • sırtına almak
  • sırtına geçirmek
  • sırtından (para) kazanmak
  • sırtından atmak
  • sırtından bıçaklamak
  • sırtından çıkarmak
  • sırtından geçinmek
  • sırtında yumurta küfesi olmamak
  • sırtını dayamak (veya vermek)
  • sırtını dönmek
  • sırtını sıvazlamak
  • sırtını yere getirmek
  • sırtı yere gelmek
  • sırtı yere gelmemek

Birleşik Kelimeler: sırt sırta, sırtüstü, sırtıkara, sırtı pek, sırtı sıra, sırtı yufka, sallasırt, balıksırtı, bıçaksırtı, bıçak sırtı, dalga sırtı, eşeksırtı, evi sırtında

ISI

[isim]

[fizik]

  • Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji

    Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır.

  • Fiziksel bir olaya dayalı, belirli bir ölçü üzerine kurulmuş olan sıcaklık ve soğukluk derecesi

Birleşik Kelimeler: ısıalan, ısıcam, ısıdam, ısıdenetir, ısı kuşak, ısıölçer, ısı ölçümü, ısı tedavisi, ısıveren, ısıyayar, ısı yayımı, ısı yuvarı, diriksel ısı, diril ısı, günısı, iç ısı, kızıl ısı, ergime ısısı, ısınma ısısı, vücut ısısı

TIRIL

[sıfat]

[teklifsiz konuşmada]

  • Çıplak ve zayıf

[mecaz]

  • Parasız, züğürt

    Validenin hâli malum ... O benden tırıl... - Ercüment Ekrem Talu

ISIL

[sıfat]

[fizik]

  • Isı ile, sıcaklıkla ilgili, termik

Birleşik Kelimeler: ısıl işlem

IRZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿirż)

[isim]

  • Bir kimsenin, başkaları tarafından dokunulmaması ve saygı gösterilmesi gereken iffeti

    Bekçiye mahalle, ırzını, namusunu, malını, canını tereddütsüz teslim edebilirdi. - Samiha Ayverdi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ırzına geçmek
  • ırzını bozmak

Birleşik Kelimeler: ırz düşmanı, ırz ehli, ırzı kırık

ZIT (Kelime Kökeni: Arapça żidd)

[sıfat]

  • Karşıt, ters

    Sizin kadar zıt mizaçlı ikizler görülmemiştir herhâlde. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zıddına basmak (veya gitmek)
  • zıddı olmak
  • zıt gitmek

Birleşik Kelimeler: zıt anlamlı, zıt kutup

IH

[isim]

  • Deveyi çöktürmek için çıkarılan ses

SIRLI

[sıfat]

  • Sır sürülmüş, sırı olan

    Toprak olanları dahi pek zevkle yapılmış olup ekserisi cam gibi sırlıdır. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

  • Sırrı olan

TIRIS

[isim]

  • Atın kısa adımlarla hızlı yürüyüşü

    Hafif tırıs üzere yürüyen hayvanı âdeta dörtnala koşturmaya başlıyordu. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tırısa kalkmak (veya geçmek)
  • tırıs gitmek

Birleşik Kelimeler: tırıs tırıs

HIR

[isim]

  • Kavga, dalaş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hır çıkarmak