HIRSSIZ ile Oluşan Kelimeler (HIRSSIZ Kelime Türetme)

HIRSSIZ harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. HIRSSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hırssız kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

HIRSSIZ18

6 Harfli Kelimeler

HIRSIZ16, SIRSIZ13

5 Harfli Kelimeler

HIZIR14, ISSIZ12

4 Harfli Kelimeler

ZIRH12, HIRS10, SIZI10

3 Harfli Kelimeler

HIZ11, ZIH11, HIR8, RIH8, IRZ7, ISI6, SIR5

2 Harfli Kelimeler

IH7, IR3

IR

[kimya]

  • İridyum elementinin simgesi

[isim]

  • 343 yır

SIR

[isim]

  • Bazı nesnelere parlaklık verme, dış etkilerden koruma, sızmalarını önleme vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik

    Küpün sırı dökülmüş.

  • Aynaların arkasına ve kaplama metal eşyanın yüzüne sürülen ince tabaka

[isim]

  • Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey
  • Aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen şey, giz, gizem

    Bu bahçede açılan her gonca / Sırlar açıyor yerden gökten - Turan Oflazoğlu

  • Bir işin, bir şeyin dikkat, yetenek, deneyim ve sezgi yardımıyla kavranabilen en zor, en ince yanı
  • Bir amaca ulaşmak için kullanılan, başvurulan özel ve gizli yöntem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırra ermek
  • sırra kadem basmak
  • sırrını açma dostuna, o da söyler dostuna
  • sır tutmak (veya saklamak)
  • sır vermek (veya sızdırmak)

Birleşik Kelimeler: sır kâtibi, sır küpü, sırretmek, sırrolmak, Bektaşi sırrı, devlet sırrı

ISI

[isim]

[fizik]

  • Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji

    Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır.

  • Fiziksel bir olaya dayalı, belirli bir ölçü üzerine kurulmuş olan sıcaklık ve soğukluk derecesi

Birleşik Kelimeler: ısıalan, ısıcam, ısıdam, ısıdenetir, ısı kuşak, ısıölçer, ısı ölçümü, ısı tedavisi, ısıveren, ısıyayar, ısı yayımı, ısı yuvarı, diriksel ısı, diril ısı, günısı, iç ısı, kızıl ısı, ergime ısısı, ısınma ısısı, vücut ısısı

IRZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿirż)

[isim]

  • Bir kimsenin, başkaları tarafından dokunulmaması ve saygı gösterilmesi gereken iffeti

    Bekçiye mahalle, ırzını, namusunu, malını, canını tereddütsüz teslim edebilirdi. - Samiha Ayverdi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ırzına geçmek
  • ırzını bozmak

Birleşik Kelimeler: ırz düşmanı, ırz ehli, ırzı kırık

IH

[isim]

  • Deveyi çöktürmek için çıkarılan ses

HIR

[isim]

  • Kavga, dalaş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hır çıkarmak

RIH (Kelime Kökeni: Farsça rīg)

[isim]

[eskimiş]

  • Yazıdaki mürekkebi kurutmak için dökülen çok ince ve renkli bir kum türü

HIRS (Kelime Kökeni: Arapça ḥirṣ)

[isim]

  • Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku

    Para hırsı. Şöhret hırsı.

  • Öfke, kızgınlık

    Hırsımdan bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün diye bağırdım. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hırs basmak
  • hırs bastırmak
  • hırs bürümek
  • hırsından çatlamak
  • hırsını alamamak
  • hırsını yenmek

SIZI

[isim]

  • Hafif ve ince ağrı

    Fakat her an, her an yine / İçimde aynı sızı - Halit Fahri Ozansoy

[mecaz]

  • Ruhsal acı, ızdırap

    Depremlerin acısını, sızısını belirtmek de adı sanı bilinmez köylü şairlere düşer. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Birleşik Kelimeler: ağrı sızı

HIZ

[isim]

  • Çabukluk, sürat

    Hikâyede baştan sona kadar hareket ve hız olmalıdır. - Falih Rıfkı Atay

  • Bir hareketten doğan güç, şiddet

    Yağmur şimdi hızını daha da arttırmıştı. - Haldun Taner

  • Çaba, güç, gayret, takat

[fizik]

  • Alınan yolun harcanan zamana oranı, sürat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hız almak
  • hızını alamamak
  • hızını almak
  • hızını kaybetmek (veya yitirmek)
  • hız vermek

Birleşik Kelimeler: hızölçer, açısal hız, alan hızı, büyüme hızı, dalga hızı, dolanım hızı, ışık hızı, kalkınma hızı, var hızıyla

ZIH (Kelime Kökeni: Farsça zih)

[isim]

  • Giysilerin kol, yaka, etek vb. kenarlarına dikilen şerit veya kaytan

    Pantolon zıhı.

  • Marangoz işlerinde ince kenar pervazı
  • Sayfa çevresine çekilen çizgi

ISSIZ

[sıfat]

  • Kimse bulunmayan veya az kimse bulunan, tenha, yaban

    Köşkün bütün odaları ıssız. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Yalnız, kimsesi olmayan

[zarf]

  • Tenha bir durumda

    Tenha sokak karın altında olduğundan daha ıssız görünüyor. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıssız eve it buyruk
  • ıssız kalmak

ZIRH (Kelime Kökeni: Farsça zirih)

[isim]

[eskimiş]

  • Savaşlarda ok, kılıç, süngü vb. silahlardan korunmak için giyilen, demir ve tel levhalardan yapılmış giysi

    Demir halkalardan örülmüş zırh, o soğukta Bünyamin'in yüzüne yapışıverdi. - İhsan Oktay Anar

  • Savaş gemilerinin veya bazı araçların dışına kaplanılan çelik levha
  • Herhangi bir yeri, aracı vb.ni kuvvetlendiren, zararlı etkilerden koruyan özel madde

Birleşik Kelimeler: borda zırhı

SIRSIZ

[sıfat]

  • Sır sürülmemiş, sırı olmayan

    Sırsız küp.

[sıfat]

  • Sırrı olmayan, açık, gizliliği bulunmayan

HIZIR (Kelime Kökeni: Arapça ḫiżr)

[isim]

  • `Birinin en sıkışık zamanında, beklemediği biri, yardımına yetişmek` anlamındaki Hızır gibi (imdadına veya yardımına) yetişmek deyiminde geçen bir söz

    Ya annem ya ninem babamın çıkardığı gürültüyü işitip mutlaka Hızır gibi imdadıma yetişir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu