HIRSLANIŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
HIRSLANIŞ harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli HIRSLANIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HIŞIR14,
NASIL (Kelime Kökeni: Türkçe ne + Arapça aṣl)
-
Bir işin ne biçimde, hangi yolla olduğunu belirtmek için kullanılan bir söz
Nasıl sevebilirse üç gönül bir tek gülü / Sen de güzelliğine kul edersin üç gönlü - Faruk Nafiz Çamlıbel
-
Bir hareketin yapılış biçimine duyulan şaşkınlığı belirten bir söz
Falih Rıfkı Atay gibi en güzel Türkçeyi yazan bir muhabirin kaleminden bu satırlar nasıl çıktı? - Orhan Seyfi Orhon
-
İşin zorunlu olduğunu belirten bir söz
Bu yaptıklarından sonra ona nasıl kızmam?
Okula nasıl gitmez!
-
Ne kadar çok
Seni nasıl seviyorum.
-
Elbette, kesinlikle
Bak nasıl sınıfını geçecek!
-
`Ben sana dememiş miydim, gördün mü?` anlamlarında kullanılan bir söz
Nasıl, kitap kiminmiş?
-
`Ne dediniz?` veya `iyi mi, beğendiniz mi?` anlamlarında kullanılan bir söz
Nasıl, bir daha söyler misiniz?
- Ne gibi, ne türlü
Ata Sözleri ve Deyimler
- nasıl ki
- nasıl olmuşsa
- nasıl olsa
- nasılsınız
NASIR (Kelime Kökeni: Arapça nāsūr)
-
En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri
Ellerinde nasır, yüzlerinde nur / Yarına ümitle yürüyenlere / Bir selam uçuralım - Orhan Veli Kanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- nasır bağlamak (veya tutmak)
- nasırına basmak
Birleşik Kelimeler: nasır yakısı
SANRI
-
Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, varsanı, birsam, halüsinasyon
Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey. - Attila İlhan
SANLI
- Sanı olan, ünlü
Birleşik Kelimeler: adlı sanlı, ana sanlı, baba sanlı
ASILI
-
Asılmış olan, asma, asık, muallak
Bugün son kuraklığın on ikinci yılıdır / Hakanın baş ucunda bir kılıç asılıdır - Faruk Nafiz Çamlıbel
-
Asılmış bir biçimde
Dostlarından birine kızdı mı onun salonda asılı duran resmini alır, ayakyolunun duvarına asar. - Salâh Birsel
SIRLI
-
Sır sürülmüş, sırı olan
Toprak olanları dahi pek zevkle yapılmış olup ekserisi cam gibi sırlıdır. - Falih Rıfkı Atay
- Sırrı olan
SINIR (Kelime Kökeni: Rumca)
- İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut
- Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi
-
Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç
Bataklığın sınırı. Ormanın sınırı.
-
Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer, limit
Hele bir de birkaç sünger bulabilse artık mutluluğunun sınırı olmayacaktı. - Halikarnas Balıkçısı
- Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit
- Uç, son
Ata Sözleri ve Deyimler
- sınır çekmek (veya çizmek)
- sınırlarını (veya sınırını) zorlamak
Birleşik Kelimeler: sınır açı, sınıraşan, sınır boyu, sınır dışı, sınır kapısı, sınır karakolu, sınır taşı, açlık sınırı, akma sınırı, takat sınırı, yaş sınırı, yoksulluk sınırı
ARŞIN
-
Yaklaşık 68 santimetreye eşit olan uzunluk ölçüsü
Bu duvarlar yerden bir arşın kadar yüksek, üstünde güzel bir parmaklığı olan duvarlardı. - Memduh Şevket Esendal
ŞANLI
-
Tanınmış, ünlü
O gün bu şanlı fırka kumandanını görebilmek hepimiz için bir emeldi. - İbrahim Alâeddin Gövsa
-
Yüce, ulu, büyük
Milletimin büyük ve şanlı mazisi hatıramda uyanıyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın
Birleşik Kelimeler: şanlı şöhretli, anlı şanlı, namlı şanlı
AŞIRI
-
Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın
Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir. - Oktay Rifat
- Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem
-
Gereğinden fazla, çok
Talihin aşırısı da insanı eninde sonunda aptallaştırdığından sonuç aynı kapıya çıkardı. - Elif Şafak
-
Ötede, ötesinde
İki ev aşırı.
-
Gereğinden fazla olarak, çokça
Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu. - Yusuf Atılgan
Ata Sözleri ve Deyimler
- aşırı gitmek
Birleşik Kelimeler: aşırı akım, aşırı bellem, aşırı besi, aşırı doyma, aşırı duyarlık, aşırı duyu, aşırı erime, aşırı etkin, aşırı gerilim, aşırı şiddetli fırtına, aşırı taşırı, aşırı uç, aşırı yük, denizaşırı, günaşırı, yılaşırı
AŞILI
- Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse)
- Aşı yapılmış (bitki)
HARIN (Kelime Kökeni: Arapça ḥarūn)
- Bir şeyden huylanıp yürümeyen, geri geri giden (hayvan)
- Hain, huysuz
- Obur
HARLI
-
Kuvvetli bir biçimde
Yüreğimizdeki uygarlaşma ateşi öylesine harlı yanıyordu ki hatalarımızı görmüyorduk. - Ayşe Kulin
NAHIR
- Sığır sürüsü
SANIŞ
- Sanma işi, zannediş