HIRSLANIŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

HIRSLANIŞ harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli HIRSLANIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HIŞIR14, ŞAHIS14, HAŞIL13, HINIS12, HIRLI11, HASIL11, HASIR11, ISLAH11, AŞIRI10, AŞILI10, HARIN10, HARLI10, NAHIR10, SANIŞ10, SARIŞ10, ARŞIN9, ŞANLI9, ASILI8, SIRLI8, SINIR8, NASIL7, NASIR7, SANRI7, SANLI7

NASIL (Kelime Kökeni: Türkçe ne + Arapça aṣl)

[zarf]

  • Bir işin ne biçimde, hangi yolla olduğunu belirtmek için kullanılan bir söz

    Nasıl sevebilirse üç gönül bir tek gülü / Sen de güzelliğine kul edersin üç gönlü - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Bir hareketin yapılış biçimine duyulan şaşkınlığı belirten bir söz

    Falih Rıfkı Atay gibi en güzel Türkçeyi yazan bir muhabirin kaleminden bu satırlar nasıl çıktı? - Orhan Seyfi Orhon

  • İşin zorunlu olduğunu belirten bir söz

    Bu yaptıklarından sonra ona nasıl kızmam?

    Okula nasıl gitmez!

  • Ne kadar çok

    Seni nasıl seviyorum.

  • Elbette, kesinlikle

    Bak nasıl sınıfını geçecek!

  • `Ben sana dememiş miydim, gördün mü?` anlamlarında kullanılan bir söz

    Nasıl, kitap kiminmiş?

  • `Ne dediniz?` veya `iyi mi, beğendiniz mi?` anlamlarında kullanılan bir söz

    Nasıl, bir daha söyler misiniz?

[sıfat]

  • Ne gibi, ne türlü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nasıl ki
  • nasıl olmuşsa
  • nasıl olsa
  • nasılsınız

NASIR (Kelime Kökeni: Arapça nāsūr)

[isim]

  • En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri

    Ellerinde nasır, yüzlerinde nur / Yarına ümitle yürüyenlere / Bir selam uçuralım - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nasır bağlamak (veya tutmak)
  • nasırına basmak

Birleşik Kelimeler: nasır yakısı

SANRI

[isim]

[ruh bilimi]

  • Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, varsanı, birsam, halüsinasyon

    Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey. - Attila İlhan

SANLI

[sıfat]

  • Sanı olan, ünlü

Birleşik Kelimeler: adlı sanlı, ana sanlı, baba sanlı

ASILI

[sıfat]

  • Asılmış olan, asma, asık, muallak

    Bugün son kuraklığın on ikinci yılıdır / Hakanın baş ucunda bir kılıç asılıdır - Faruk Nafiz Çamlıbel

[zarf]

  • Asılmış bir biçimde

    Dostlarından birine kızdı mı onun salonda asılı duran resmini alır, ayakyolunun duvarına asar. - Salâh Birsel

SIRLI

[sıfat]

  • Sır sürülmüş, sırı olan

    Toprak olanları dahi pek zevkle yapılmış olup ekserisi cam gibi sırlıdır. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

  • Sırrı olan

SINIR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut
  • Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi
  • Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç

    Bataklığın sınırı. Ormanın sınırı.

  • Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer, limit

    Hele bir de birkaç sünger bulabilse artık mutluluğunun sınırı olmayacaktı. - Halikarnas Balıkçısı

[matematik]

  • Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit

[mecaz]

  • Uç, son

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sınır çekmek (veya çizmek)
  • sınırlarını (veya sınırını) zorlamak

Birleşik Kelimeler: sınır açı, sınıraşan, sınır boyu, sınır dışı, sınır kapısı, sınır karakolu, sınır taşı, açlık sınırı, akma sınırı, takat sınırı, yaş sınırı, yoksulluk sınırı

ARŞIN

[isim]

[eskimiş]

  • Yaklaşık 68 santimetreye eşit olan uzunluk ölçüsü

    Bu duvarlar yerden bir arşın kadar yüksek, üstünde güzel bir parmaklığı olan duvarlardı. - Memduh Şevket Esendal

ŞANLI

[sıfat]

  • Tanınmış, ünlü

    O gün bu şanlı fırka kumandanını görebilmek hepimiz için bir emeldi. - İbrahim Alâeddin Gövsa

  • Yüce, ulu, büyük

    Milletimin büyük ve şanlı mazisi hatıramda uyanıyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın

Birleşik Kelimeler: şanlı şöhretli, anlı şanlı, namlı şanlı

AŞIRI

[sıfat]

  • Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın

    Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir. - Oktay Rifat

  • Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem
  • Gereğinden fazla, çok

    Talihin aşırısı da insanı eninde sonunda aptallaştırdığından sonuç aynı kapıya çıkardı. - Elif Şafak

[zarf]

  • Ötede, ötesinde

    İki ev aşırı.

[zarf]

  • Gereğinden fazla olarak, çokça

    Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşırı gitmek

Birleşik Kelimeler: aşırı akım, aşırı bellem, aşırı besi, aşırı doyma, aşırı duyarlık, aşırı duyu, aşırı erime, aşırı etkin, aşırı gerilim, aşırı şiddetli fırtına, aşırı taşırı, aşırı uç, aşırı yük, denizaşırı, günaşırı, yılaşırı

AŞILI

[sıfat]

  • Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse)
  • Aşı yapılmış (bitki)

HARIN (Kelime Kökeni: Arapça ḥarūn)

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Bir şeyden huylanıp yürümeyen, geri geri giden (hayvan)

[mecaz]

  • Hain, huysuz

[mecaz]

  • Obur

HARLI

[zarf]

  • Kuvvetli bir biçimde

    Yüreğimizdeki uygarlaşma ateşi öylesine harlı yanıyordu ki hatalarımızı görmüyorduk. - Ayşe Kulin

NAHIR

[isim]

[halk ağzında]

  • Sığır sürüsü

SANIŞ

[isim]

  • Sanma işi, zannediş