HIRPALANMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

HIRPALANMA harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli HIRPALANMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hırpalanma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Hırpalanma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HARAP13, PAHAL13, HANIM11, HARIM11, HAMAL10, HAMLA10, HARAM10, HARIN10, HARLI10, MAHAL10, MAHRA10, NAHIR10, PINAR10, RAMPA10, PALAN9, IRAMA7, NAMLI7, ARAMA6, ANLAM6, ANALI6, ALMAN6, ALARM6, MARAL6

ARAMA

[isim]

  • Aramak işi, taharri

    Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]

  • Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arama yapmak

Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi

ANLAM

[isim]

[dil bilimi]

  • Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör

[mantık]

  • Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlam çıkarmak
  • anlamına gelmek
  • anlam vermek

Birleşik Kelimeler: anlam aykırılığı, anlam bayağılaşması, anlam bilimi, anlam bilimsel, anlam daralması, anlam değişmesi, anlam genişlemesi, anlam iyileşmesi, anlam kayması, anlam kötüleşmesi, bağlamsal anlam, eş anlam, ikiz anlam, bir anlamda

ANALI

[sıfat]

  • Anası olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analı kuzu, kınalı kuzu

Birleşik Kelimeler: analıkızlı

ALMAN (Kelime Kökeni: Fransızca allemand)

[isim]

  • Cermen soyundan olan halk
  • Bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Alman gümüşü, Alman papatyası, Almansever, Alman usulü

ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)

[isim]

  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
  • Bu işareti veren düzenek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek

MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Dişi geyik

IRAMA

[isim]

  • Iramak işi

NAMLI

[sıfat]

  • Ünlü

    Namlı, şanlı, iri yarı bir delikanlının buncacık kıza âşık olması ne demekti? - İlhan Tarus

Birleşik Kelimeler: namlı şanlı

[isim]

[halk ağzında]

  • Samanından ayrılmış arpa, buğday yığını

PALAN (Kelime Kökeni: Farsça pālān)

[isim]

  • Genellikle eşeklere, bazen de atlara vurulan, kaşsız, enli, yayvan ve yumuşak bir tür eyer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • palan vurmak

HAMAL (Kelime Kökeni: Arapça ḥammāl)

[isim]

  • Taşıyıcı

    Arkasındaki hamalların sırtında meşin torbalar içinde züyuf akçe. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hamala semeri yük olmaz

Birleşik Kelimeler: hamalbaşı, hamal camal, hamal semeri, hamal sırığı, sırık hamalı

HAMLA (Kelime Kökeni: Arapça ḥamle)

[isim]

[denizcilik]

  • Küreklerin bir kez suya daldırılıp çıkarılması
  • Sandalın bu biçimde aldığı yol
  • Kıçtan birinci oturak

    Filikada hamlada oturan gemici, bir eliyle rıhtımın kenarına tutunmuş. - Zeyyat Selimoğlu

HARAM (Kelime Kökeni: Arapça ḥarām)

[sıfat]

[din bilgisi]

  • Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, helal karşıtı
  • Yasak

    Biraz sevinmek için bekledim dinsin yaram / Anladım, bana gülmek değil yaşamak haram - Faruk Nafiz Çamlıbel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • harama uçkur çözmek
  • haram etmek
  • haramın temeli olmaz
  • haram olmak
  • haram olsun!
  • haram yemek

Birleşik Kelimeler: haram lokma, haram para, haramzade

HARIN (Kelime Kökeni: Arapça ḥarūn)

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Bir şeyden huylanıp yürümeyen, geri geri giden (hayvan)

[mecaz]

  • Hain, huysuz

[mecaz]

  • Obur

HARLI

[zarf]

  • Kuvvetli bir biçimde

    Yüreğimizdeki uygarlaşma ateşi öylesine harlı yanıyordu ki hatalarımızı görmüyorduk. - Ayşe Kulin

MAHAL (Kelime Kökeni: Arapça maḥall)

[isim]

  • Yöre (I)

    Binaenaleyh, bu koruma tedbiri pazarda değil kesiş mahallinde yapılır. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mahal kalmamak
  • mahal vermek
  • mahal yok

Birleşik Kelimeler: meskûn mahal, şoför mahalli