HIFZETME ile Oluşan Kelimeler (HIFZETME Kelime Türetme)

HIFZETME harflerinden oluşan 28 kelime bulunuyor. HIFZETME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hıfzetme kelimesinin anlamı nedir? Hıfzetme ile başlayan kelimeler. İçinde hıfzetme olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

HIFZETME23

5 Harfli Kelimeler

HEMZE13

4 Harfli Kelimeler

TEFE10, EHEM9, EZME8, MEZE8, ETME5, EMET5

3 Harfli Kelimeler

HIZ11, ZIH11, EFE9, MIH9, TEF9, HEM8, ZIT7, ZEM7, TEZ6, MET4, TEM4

2 Harfli Kelimeler

FE8, IH7, EH6, HE6, ZE5, EM3, ME3, ET2, TE2

ET

[isim]

  • İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka

    Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf.

  • Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi
  • Ten

    Gömleği yırtılmış, eti görünüyor.

  • Meyvelerde çekirdekle deri arasındaki bölüm

    Bu zeytinde et denecek bir şey yok.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • et bağlamak
  • ete kemiğe dönüştürmek (veya büründürmek)
  • eti budu yerinde (veya etine dolgun)
  • eti kemiği
  • eti kemiğine yapışmak
  • etinden et koparmak (veya kesmek)
  • eti ne budu ne?
  • eti senin, kemiği benim
  • et kanlı gerek, yiğit canlı
  • et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır?
  • etle tırnak arasına girilmez
  • etle tırnak gibi
  • et ne kadar arık olsa üstüne ekmek yaraşır
  • etten duvar örmek
  • etten önce çömleğe düşmek
  • et tırnak olmak
  • et tırnaktan ayrılmaz
  • et tutmak

Birleşik Kelimeler: et beni, et kafalı, et kesimi, et kırımı, et lokması, etobur, et sığırı, et sineği, et sotesi, et suyu, et şeftalisi, et tavuğu, et toprak, et unu, etyaran, etyemez, beyaz et, kaba et, kara et, kırmızı et, lop et, kül rengi et sineği, balıketi, balık eti, dana eti, diş eti, diş eti ünsüzü, göğüs eti, koyun eti, kurban eti, kuzu eti, sığır eti, soya eti, tavşan eti, tavuk eti, balıketinde

TE

  • Türk alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı, okunuşu

[isim]

  • Sıhhi tesisatta su borusunu üç yönlü kullanabilme durumuna getiren parça

[kimya]

  • Tellür elementinin simgesi

EM

[isim]

[halk ağzında]

  • İlaç, merhem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eme seme yaramamak
  • eme yaramak

ME

  • Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu

[isim]

  • Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses

    Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca

MET (Kelime Kökeni: Arapça medd)

[isim]

[coğrafya]

  • Kabarma

    Bir met zamanı gökyüzü kurşunla örtülü / Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: metcezir

[isim]

  • Çelik çomak oyununda kullanılan değnek parçası
  • Bu oyunda kullanılan, 10-15 santimetre uzunluğundaki değnek

TEM (Kelime Kökeni: Fransızca thème)

[isim]

[edebiyat]

  • Tema

ETME

[isim]

  • Etmek işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etme bulma dünyası

EMET

[isim]

  • Kütahya iline bağlı ilçelerden biri

ZE

  • Türk alfabesinin yirmi dokuzuncu harfinin adı, okunuşu

TEZ (Kelime Kökeni: Farsça tīz)

[sıfat]

  • Çabuk olan, süratli

[zarf]

  • Süratli bir biçimde

    Dost ben gidersem de yaşın yaşın ağlama / Bu muhabbet bize tez ayrılık getirir - Pir Sultan Abdal

Birleşik Kelimeler: tez beri, tez canlı, tez vakit, tezelden, canı tez, içi tez

[isim]

[mantık]

  • Sav
  • Üniversitelerde öğrencilerin veya öğretim üyelerinin hazırlayıp bazen bir sınav kurulu önünde savundukları bilimsel eser

    Tezini mitolojiden hazırlayan gözlüklü bir delikanlı. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: bitirme tezi

EH

[ünlem]

  • `Olur, peki veya fena değil` anlamlarında kullanılan bir söz

    Eh! Bize gerekli olan da o; bütçemizi doğrultur, pansiyoner olmaktan vazgeçeriz. - Attila İlhan

  • Bezginlik anlatan bir söz

    Eh, dün geceki kafayla bu kadarı olacaktı elbet! - Necati Cumalı

HE

  • Türk alfabesinin onuncu harfinin adı, okunuşu

[edat]

[halk ağzında]

  • Evet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • he demek

[kimya]

  • Helyum elementinin simgesi

ZIT (Kelime Kökeni: Arapça żidd)

[sıfat]

  • Karşıt, ters

    Sizin kadar zıt mizaçlı ikizler görülmemiştir herhâlde. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zıddına basmak (veya gitmek)
  • zıddı olmak
  • zıt gitmek

Birleşik Kelimeler: zıt anlamlı, zıt kutup

ZEM (Kelime Kökeni: Arapça ẕemm)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi

Birleşik Kelimeler: zemmetmek

IH

[isim]

  • Deveyi çöktürmek için çıkarılan ses