HÜRMETLİCE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
HÜRMETLİCE harflerini içeren 5 harfli 46 kelime bulunuyor. 5 harfli HÜRMETLİCE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HÜCRE14,
LİRET (Kelime Kökeni: Fransızca lirette)
- İtalya'nın para birimi
LİTRE (Kelime Kökeni: Yunanca)
- Sıvıları ölçmede kullanılan, bir desimetreküp hacminde ölçü birimi
-
Bu birimde bir kabın alabileceği miktarda olan
Şimdi yedek iki litre kan var elimizde. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: dekalitre, desilitre, hektolitre, mililitre, santilitre
TİRLE (Kelime Kökeni: Fransızca tire-lait)
- Meme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yarayan araç
TERLİ
-
Terlemiş olan
O günkü gibi terli değil, ateşli değil. - Tarık Buğra
ERİME
-
Erimek işi
Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit
Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi
METİL (Kelime Kökeni: Fransızca méthyle)
- Doymuş hidrokarbon kökleri serisinin ilk basamağı
METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)
-
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi
İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay
- Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı
Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre
MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)
-
Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü
Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit
- Uğursuz
RİMEL (Kelime Kökeni: Fransızca rimmel)
-
Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara
Nihayet kirpiklerine de birer fırça rimel dokundurdu, onları da dikleştirdi. - Peyami Safa
REMİL (Kelime Kökeni: Arapça reml)
- Kumda birtakım çizgiler çizerek fala bakma
- Bu biçimde bakılan fal
Ata Sözleri ve Deyimler
- remil atmak (veya dökmek)
REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)
- Aruz ölçülerinden biri
- Klasik Türk müziğinde bir usul
TEMEL (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü
Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor. - Halide Edip Adıvar
- Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur
-
En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz
Devletin temel kanununun adı Anayasa'dır. - Burhan Felek
-
Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler
Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- temel atmak
- temel kakmak
- temel tutmak
Birleşik Kelimeler: temel bilimler, temel cümle, temel çivisi, temel direği, temel direk, temel duruş, temel duvarı, temel eğitim, temel haklar, temel harf, temel kazısı, temel öğretim, temel önerme, temel sayılar, temel taşı, temel tümce
TELEM (Kelime Kökeni: Fransızca téléimprimeur sözünün kısaltılmış biçimi)
- Bir metnin doğrudan doğruya gönderilmesini ve alıcı olarak basımevi harfleriyle yazılmasını sağlayan araç
TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)
- Bir tür yaban turpu
- Samsun iline bağlı ilçelerden biri
TERİM
-
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah
Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay
- Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
- Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
- Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
- Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had
Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli