HÜMANİST Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

HÜMANİST harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli HÜMANİST kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hümanist ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Hümanist olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HÜMA11, HAMT9, HAMİ9, İMHA9, İHAM9, SAHİ9, SAHN9, AHİT8, HAİN8, HANİ8, İNHA8, ANÜS7, SÜİT7, ÜMİT7, SİMA6, SAMİ6, ASİT5, AMİN5, AMİT5, İNAM5, İMAN5, MİAT5, MANİ5, MAİN5, NİSA5, İNAT4

İNAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿinād)

[isim]

  • Bir konuda direnme, ayak direme, diretme, direnim

    Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir. - Tarık Buğra

  • Birine karşı çıkma, karşı düşünce ileri sürme

    İddia kızışmış, âdeta inat hâlini almıştı. - Ömer Seyfettin

[sıfat]

[halk ağzında]

  • İnatçı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inadım inat olmak
  • inadı tutmak
  • inat etmek

Birleşik Kelimeler: eşek inadı, gâvur inadı, katır inadı, keçi inadı

ASİT (Kelime Kökeni: Fransızca acide)

[isim]

[kimya]

  • Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız

Birleşik Kelimeler: asit alkol, asit borik, asit fenik, asit katalizör, asitölçer, amino asit, asetik asit, borik asit, bromhidrik asit, formik asit, fosforik asit, hidroklorik asit, karbonik asit, klor hidrik asit, klorik asit, laktik asit, margarik asit, nitrik asit, nükleik asit, oksalik asit, oleik asit, palmitik asit, pikrik asit, salisilik asit, silisik asit, sitrik asit, sülfürik asit, tartarik asit, ürik asit, karınca asidi, kuzukulağı asidi, limon asidi, süt asidi

ÂMİN (Kelime Kökeni: Arapça āmīn)

[ünlem]

[din bilgisi]

  • `Öyle olsun, Allah kabul etsin` anlamlarında, duaların arasında ve sonunda kullanılan bir söz

[isim]

[kimya]

  • Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı

AMİT (Kelime Kökeni: Fransızca amide)

[isim]

[kimya]

  • Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı

İNAM

[isim]

[eskimiş]

  • Emanet, vedia

İMAN (Kelime Kökeni: Arapça īmān)

[isim]

[din bilgisi]

  • İnanç

[mecaz]

  • Güçlü inanç, inan

    Kalpleri vatan aşkı ve imanı ile doluydu. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imana gelmek
  • imana getirmek
  • iman etmek
  • iman getirmek
  • imanı gevremek
  • imanım
  • imanına kadar
  • imanı yok

Birleşik Kelimeler: iman sahibi, iman tahtası

MİAT (Kelime Kökeni: Arapça mīʿād)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir şeyin yapılması için tanınan süre
  • Bir şeyin yerine yenisinin verilebilmesi için kabul edilmiş bulunan süre, kullanma süresi

    Asker ayakkabısının miadı altı aydır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • miadı dolmak
  • miadı gelmek

MANİ (Kelime Kökeni: Fransızca manie)

[isim]

[ruh bilimi]

  • Kişinin sevinç, güven ve her türlü etkinliğinin normal olmayan bir biçimde arttığı ruh hastalığı

[isim]

  • Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel

    Kaç zamandır beynimi, kanımı ateşlendiren bu idealimin lezzetini tatmak için her mâniyi çiğneyeceğim. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mâni olmak

[isim]

[edebiyat]

  • Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri

    Her köyde mâni, türkü söyleyen biri var. - Melih Cevdet Anday

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mâni düzmek (veya yakmak)

Birleşik Kelimeler: ayaklı mâni

MAİN (Kelime Kökeni: Arapça maʿīn)

[isim]

[eskimiş]

[geometri]

  • Eşkenar dörtgen

NİSA (Kelime Kökeni: Arapça nisā)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın

SİMA (Kelime Kökeni: Farsça sīmā)

[isim]

  • Yüz (II)

    Beni bu sima altında tanımazsın. - Hüseyin Cahit Yalçın

  • Kimse, insan, tip

    Eski tanıdığımız simalar bize şimdi, ne kadar uzak görünüyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

SAMİ (Kelime Kökeni: Arapça sāmī)

[isim]

  • Hz. Nuh'un oğlu Sam'dan türediklerine inanılan beyaz ırkın, Arapça, Asurca, İbranice ve Habeşçe konuşan çeşitli kavimlerinin toplandığı kolu

[sıfat]

  • Bu kola özgü olan

ANÜS (Kelime Kökeni: Fransızca anus)

[isim]

[anatomi]

  • Sindirim sisteminin sonunda bulunan ve dışkının atılmasına yarayan çıkış deliği, makat, şerç, büzük, göt, sofra

Birleşik Kelimeler: anüs yüzgeci

SÜİT (Kelime Kökeni: Fransızca suite)

[isim]

[müzik]

  • Aynı tonda yazılmış şarkı biçimindeki dans müziği
  • Otellerde değişik amaçlar için kullanılmak üzere donatılmış ve birden çok odaya sahip olan özel bölüm

ÜMİT (Kelime Kökeni: Farsça umīd)

[isim]

  • Umut

    Büyük bir ümit, sevinç ve heyecan içinde şu mektubu yazdım. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ümide düşmek
  • ümide kapılmak
  • ümidi boşa çıkmak
  • ümidi kırılmak
  • ümidini kesmek
  • ümidini kırmak
  • ümidi sönmek
  • ümit (veya ümidini) bağlamak
  • ümit beslemek
  • ümit bırakmak
  • ümit etmek
  • ümit kesmek
  • ümit serpmek
  • ümit uyanmak
  • ümit vermek

Birleşik Kelimeler: ümit dünyası, ümit kapısı, ümit kırıklığı