HUYSUZLAŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
HUYSUZLAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 28 kelime bulunuyor. 6 harfli HUYSUZLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HUYSUZ18,
MASLAK (Kelime Kökeni: Arapça maṣlāḳ)
-
Sürekli su akan boru
İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı. - Osman Cemal Kaygılı
- Boruları aşırı basınçtan korumak amacıyla su yolu üzerinde yapılan içi su dolu hazne
- Büyük yalak
SALMAK
-
Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek
Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. - Ercüment Ekrem Talu
-
Yollamak, göndermek
Bununla beraber peşine adam salmak gerekir. - Aka Gündüz
-
Koymak, katmak
Halk ruhunun benliğinizde yeniden uyanıp hararetini gönlünüze saldığını duyarsınız. - Refik Halit Karay
-
Sürmek
Bunun içindir ki dal budak saldı, yemiş vermeye başladı. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Uğratmak
Başını derde salmak.
-
Vergi yüklemek
Ona elli bin lira salmışlar.
-
Üzerine yürütmek
Tazıyı tavşana salmak.
-
Saldırmak
Aç kurt, yılana da salar, taşa da, dedi. - Memduh Şevket Esendal
-
Sarkıtmak
Soğutmak için kuyuya su kabı saldı.
- Gemi demir üzerinde dört yana dönmek
- Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek
Birleşik Kelimeler: salıvermek, salıverilmek
ULAMAK
- Eklemek, katmak, ilave etmek
KUMSAL
-
Kumu olan yer
Yolun neresi kayalık, neresi kumsal hep ezbere bilirdi. - Halikarnas Balıkçısı
-
Denize, göle vb. yerlere girilebilen genellikle kumluk alan, deniz hamamı, kumbaşı, plaj
Deminden beri sözü edilen bu kumsal neydi? - Azra Erhat
-
Kumlu
Kumsal toprak.
SULAMA
- Sulamak işi
- Arklar veya savaklar yardımı ile su akıtarak herhangi bir toprak bölgesini kuraklıktan kurtarma
SAYKAL (Kelime Kökeni: Arapça ṣayḳal)
- Maden, ayna vb. nesneleri parlatmak için kullanılan cila
- Cilalamakta kullanılan araç
- Bu cilayı yapan kimse
ULUMAK
-
Köpek, kurt, çakal vb. hayvanlar uzun, iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak
Geceleyin çakallar etrafta dolaşır, ulurlardı. - Sait Faik Abasıyanık
-
İnsan iniltili ses çıkararak boğuk boğuk ağlamak
Boğazında acı bir yumru, gözleri kupkuru, yüzükoyun mutfağın taşlarına kapandı, uludu. - Halide Edip Adıvar
MUSLUK (Kelime Kökeni: Arapça maslūk)
-
Takıldığı boru veya kabın içindeki akışkanı, istenildiğinde akıtabilecek bir düzende yapılmış açılır kapanır alet
Ben suratımı buruşturdukça, bir yaz öğlesinde yarı açık kalmış bir musluktan akarak ak mermer bir yalakta şarkı söyleyen serin bir su gibi gülsün o! - Nazım Hikmet
-
El yıkamaya yarayan yer, lavabo
Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: rakorlu musluk, hava musluğu, lavabo musluğu, yangın musluğu
SAYMAK
-
Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak
Nara sormuşlar: -Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne- demiş. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Sayıları arka arkaya söylemek
Birden ona kadar saymak.
-
Herhangi bir sıraya koymak, herhangi bir sırada yer aldığını kabul etmek
Artık kışı geçti sayabiliriz.
-
Herhangi bir şey, yerine koymak veya herhangi bir şey gözüyle bakmak, addetmek
Her çiçekten bal eyledik / Arıya saydılar bizi - Pir Sultan Abdal
-
Varsaymak, tutmak, farz etmek
Elimi uzatsam benim olacak bir vazoya sırt çevirip başkasına kaptırınca onu benden çalınmış saymak neden? - Haldun Taner
-
Arka arkaya söylemek, sıralamak
Birinin iyiliklerini saymak.
-
Ödemek, peşin vermek
İki bin lira saydı, bana bir küpe aldı. - Memduh Şevket Esendal
-
Geçer tutmak
Bunu saymam, sizi bir gün erkenden beklerim.
-
Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı dolayısıyla bir kimseye değer vermek, hürmet etmek
Anam babamı nasıl saydı ise ben de kocamı öyle sayacaktım. - Memduh Şevket Esendal
- Önemsemek
-
Gibi görmek, kabul etmek
Arzularını yapmayı belli büyük bir külfet saydığınız bu küçük kalpler, saadetin kapısından girmeden felaketin ortasına yuvarlanıyorlar. - Aka Gündüz
-
Hesaba katmak, dikkate almak
Bundan önce verdiğimi saymıyor musun?
Ata Sözleri ve Deyimler
- say beni, sayayım seni
- sayıp dökmek
- saymakla bitmemek (veya tükenmemek)
Birleşik Kelimeler: adımsayar, bilgisayar, dizüstü bilgisayar, varsaymak
YASMAK
-
Yayın kirişini gevşetmek
Felek benim kurulu yayım yastı / Her köşebaşında yolumu kesti - Pir Sultan Abdal
- Düz duruma getirmek
MAŞUKA (Kelime Kökeni: Arapça maʿşūḳa)
-
Sevilen, âşık olunan kadın
Demek hamal Mehmet'in, sürücü Ahmet'in maşukalarına yaptıklarını sen de bana yapacaksın? - Hüseyin Rahmi Gürpınar
UYULMA
- Uyulmak işi
UZAMAK
-
Uzun duruma gelmek, boyu büyümek
Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı. - Ahmet Haşim
-
Çok zaman tutmak, uzun sürmek
Yılan masalı gibi uzadı gitti bu iş. - Azra Erhat
Ata Sözleri ve Deyimler
- uza!
Birleşik Kelimeler: uzun uzadıya
UYUMAK
- Uyku durumunda olmak
-
İlaç etkisiyle ağrı duymayacak kadar derin uykuya dalmak
Hasta uyuyunca ameliyata alınacak.
-
İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek
Bu eski gururu ta canevinde uyurmuş meğer. - Tarık Buğra
-
Çevresindeki olayları fark etmemek, görmemek
Ben de sizler gibi adam olurdum, okurdum; okumak bilsem okurdum da uyumazdım. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- uyuyan yılanın kuyruğuna basmak
ULAŞMA
-
Ulaşmak işi
On yedinci yüzyıldan beri Batı Yeni Çağa ulaşma yolundadır. - Falih Rıfkı Atay