[isim]

• Başlıklı, su geçirmeyen spor ceket

[isim]

• Kuzey Kafkasya'da Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde yaşayan, Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse, Balkar

[zarf]

• Herhangi bir şeye göre, herhangi bir şeyle kıyaslayarak, nispeten

  Kahve caddeye oranla azıcık geride, bir bahçe içinde. - Salâh Birsel

[isim]

• İmkân

  Olanakların, olasılıkların bir sonu bulunabilirdi belki zamanla. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

• olanak sağlamak (veya tanımak)

[isim]

[gök bilimi]

• Güneş tacı

[isim]

[denizcilik]

• Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

• kaloma etmek (veya vermek)

[sıfat]

• Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun

  Atatürk'ün normal zamanlarda insana okşamak arzusunu veren ipek gibi saçları birdenbire yelelenirdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

• Aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum

[isim]

[matematik]

• Bir eğrinin bir teğetine değme noktasından çizilen dikme

[isim]

• Okramak işi

[isim]

• Oklamak işi

• Hedef noktaları dairesel olarak belirlenmiş nişan tahtasına küçük okların atılmasıyla oynanan bir oyun türü

[isim]

• Onarmak işi

  Günün birinde kolları sıvayıp ve eline irili ufaklı aletler alıp bunu onarmaya kalkışmıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[-i]

• Bir işi doğru ve uygun bulmak, tasvip etmek

[isim]

• Tek gözde kaş ile yanak arasına sıkıştırılan, çerçevesiz ve tek camlı gözlük

[isim]

[coğrafya]

• Yeryüzünün herhangi bir noktasında enleme bağlı olmaksızın meydana gelen olay

[isim]

[halk ağzında]

• Harıltı ile akan su, çağlayan

[isim]

[tıp]

• Ameliyat yapmak için duyu, hareket ve bilincin ekseriya solunum yoluyla anestezik madde verilerek uyuşturulması

Ata Sözleri ve Deyimler

• narkoz vermek