[isim]

[hayvan bilimi]

• Tavukgillerden, tavuğun erkeği olan kümes hayvanı

  Denizli horozu.

• Ateşli silahlarda çakmak taşına veya merminin kapsülüne vurmaya yarayan metal parça

  Çifteler dolduruldu, horozlar çekildi, iki el silah atıldı. - Orhan Veli Kanık

• Kapı zembereğinin mandalı

[mecaz]

• Kabadayı erkek

Ata Sözleri ve Deyimler

• horozdan kaçmak
• horoz evlenir, tavuk tellenir
• horoz gibi
• horozlar ötmek
• horoz ölür, gözü çöplükte kalır
• horozu çok olan köyde sabah geç olur

[sıfat]

• Horozu andıran, horoza benzeyen, horoz gibi, horozumsu

[isim]

• Horozlanmak işi

[isim]

[hayvan bilimi]

• Horozbinagillerden, kıyılara yakın alglerin içinde yaşayan, sırt yüzgeci tek parça ve uzun, burun ucu yuvarlak, en büyüğü 5 santimetre kadar olan küçük bir balık (Blennius gattorugine)

[nesnesiz]

• Kabadayı tavrı takınmak, çalım satmak

  İşte örnek bir kadın! Her şeyi biliyor ama horozlanmıyor!.. - Nazım Hikmet

[isim]

[bitki bilimi]

• Bir tür üzüm

[sıfat]

• Horozsu

[isim]

• Horozlanma işi

[isim]

• Horozlaşmak işi

[nesnesiz]

• Kabadayılaşmak, kabadayı gibi davranmak

[isim]

• Koyu, pembe renk

  Horozibiği renginde, sarı ve yeşil çizgili bir kravat takmıştır. - Tarık Buğra

[sıfat]

• Bu renkte olan

[isim]

[bitki bilimi]

• Horozibiğigillerden, kırmızı çiçekleri horoz ibiğini andıran bir süs bitkisi (Amaranthus)

[isim]

• Tüfekten boş kovanı çıkarmaya yarayan alet

[isim]

[hayvan bilimi]

• Örnek hayvanı horozbina olan, kayalık deniz kıyılarında yaşayan kemikli balıklar familyası

[isim]

[bitki bilimi]

• Maydanozgillerden, beyaz veya pembe çiçekli bir bitki (Seseli tortuosum)