[isim]

• Doğru bir çizgi üzerinde bulunma durumu

  Çarşafların kenarları perdelerle bir hizada mıydı? - Mithat Cemal Kuntay

Ata Sözleri ve Deyimler

• hizaya gelmek
• hizaya getirmek

[isim]

• Bitlis iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

• Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma

  Vatan, evladının hizmetini bekliyor. - Ömer Seyfettin

• Görev, iş

  Askerlik hizmeti.

• Bakım, özen, ihtimam

  Bu bahçe çok hizmet ister.

Ata Sözleri ve Deyimler

• hizmete girmek
• hizmet etmek
• hizmet görmek
• hizmeti dokunmak
• hizmetinde olmak

[isim]

• Hizalamak işi

[isim]

• Odacı

[isim]

[eskimiş]

• Bölük, kısım

• Kur'an-ı Kerim'in her cüzünün beş sayfalık bölümü

[toplum bilimi]

• Bir siyasi partinin içinde, partinin izlemekte olduğu ana siyasi çizgiye karşı olan, ayrı bir teşkilat merkezi bulunan ve partinin çoğunlukla aldığı kararlara karşı savaşan parti içi grup, fraksiyon, klik

[-i]

• Hizaya getirmek

[isim]

• Ücretle iş gören genellikle erkek işçi, uşak

  O zamanlarda hizmetkârlar lüzumunda efendilerine hizmet etmek için âdeta yanlarında bulunurlardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[isim]

• Hizmet gören kimse

• Belli bir ücretle ev işlerini yapmak için tutulan kadın

  Arkasından kucağı paketlerle dolu hizmetçi kızla içeri giriyorlar. - Yusuf Ziya Ortaç

[isim]

• Hizmetkârın işi, uşaklık

  Hüseyin Bey'in yanında altı ay kadar hizmetkârlık etmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

• Hizip oluşturan veya bir hizip içinde yer alan kimse, klikçi

  Gerçi Meclisimebusandaki bağımsızlarla hizipçiler henüz tamamıyla bu partiye mal olmamışlardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

• Hizmetçinin yaptığı iş

[isim]

• Örgütlenmiş bir topluluğun içinde bütünlüğü bozacak biçimde yeni bir topluluk oluşturma, klikçilik

[isim]

• Hizipleşmek işi, klikleşme

[nesnesiz]

• Hiziplere ayrılmak, klikleşmek