[isim]

• Duygu

  Sevgiyi tanımayanlar ayrılığın acısını da bilmezler, özlemezler ve gurbet hissi duymazlar. - Mehmet Kaplan

• Duyu

• Sezgi, sezme

Ata Sözleri ve Deyimler

• hissine (veya hislerine) kapılmak
• hissini vermek

[isim]

[askerlik]

• Askerlik ödevini bitirenleri ordudan bırakma

  Artık serbestim, koynumda terhis kâğıdımla dönüş yolundayım. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

• terhis etmek
• terhis olmak

[isim]

[eskimiş]

• Özet, özetleme, kısaltma

[tarih]

• Sadrazamın bir sorunu kendi düşünceleriyle birlikte özet olarak yazıp padişaha sunduğu kâğıt

Ata Sözleri ve Deyimler

• telhis etmek

[isim]

• Üzerinde konuşulan şey, konu

  Bu bahisleri bırakalım artık. - Peyami Safa

• Görüşünde veya iddiasında haklı çıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü anlaşma

[eskimiş]

• Bir kitabın bölümlerinden her biri

  Burada da her bahsin sonunda yazdığı gibi uzun uzadıya incelemelerde bulunuyor. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

• bahis açmak
• bahse girmek (veya tutuşmak)
• bahsi geçmek
• bahsi kapamak
• bahsi kaybetmek
• bahsi kazanmak
• bahsi tazelemek

[isim]

• Kim ve ne olduğunu anlama, tanıma, seçme

  Hayatımı karartan bir adamı bile teşhiste zaafa uğradım. - Osman Aysu

• Belirleme

  Bu teşhisi ister istemez kabul eden çağdaş Batılı, hastalığın sınırlarını daraltmak ister. - Cemil Meriç

[edebiyat]

• Kişileştirme

[tıp]

• Tanı

  Önceden koyduğu nice teşhislerin doğruluğu sonradan kaç defa sabit olmuş. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

• teşhis etmek (veya koymak)

[isim]

[eskimiş]

[ruh bilimi]

• Yanılsama

[sıfat]

[eskimiş]

• Söz konusu

  O hâlde burada yine kanmak ve kandırmak mevzubahistir. - Sait Faik Abasıyanık

• Adından söz edilen