HİKAYEMSİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
HİKAYEMSİ harflerini içeren 4 harfli 39 kelime bulunuyor. 4 harfli HİKAYEMSİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
İHYA10,
AKİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīm)
- Kısır, verimsiz, döl veremeyen
- Sonuçsuz, başarısız
Ata Sözleri ve Deyimler
- akim kalmak
AKİS (Kelime Kökeni: Arapça ʿaks)
-
Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı
İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu. - Yahya Kemal Beyatlı
- Bir cismin parlak bir yüzeyde görünmesi
- Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki
- Evirtim
- Evirme
Ata Sözleri ve Deyimler
- akis uyandırmak
Birleşik Kelimeler: aksetmek, aksettirmek, aksiseda, aksülamel
AKSE (Kelime Kökeni: Fransızca accès)
- Hastalık nöbeti, kriz
Birleşik Kelimeler: kalp aksesi
AKSİ
-
Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi
Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti. - Osman Cemal Kaygılı
-
Uygun olmayan
Kusura bakma abla! Aksi zamana rastladı. Gazozları yetiştiremedik. - Ahmet Kutsi Tecer
-
İnatçı, hırçın, huysuz
Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- aksi gibi
- aksi şeytan
- aksi tesadüf
Birleşik Kelimeler: aksi aksi, aksi hâlde, aksi takdirde
ESKİ
-
Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı
Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? - Nurullah Ataç
-
Önceki, sabık
Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal. - Ayla Kutlu
- Geçerli olmayan
- Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan
-
Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan
Eski öğretmen.
-
Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey
Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz
Mebus eskisi. Müdür eskisi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- eski ağza yeni taam
- eski çamlar bardak oldu
- eski defterleri kapatmak
- eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak)
- eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez
- eski düşman dost olmaz
- eski hamam eski tas
- eski hayratı da berbat etmek
- eski kimliğine bürünmek
- eski köye yeni âdet getirmek
- eski kulağı kesiklerden olmak
- eskisi kadar (veya gibi)
- eskisini aratmamak
- eskisi olmayanın yenisi (veya acarı) olmaz
- eskiye rağbet (veya itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı
Birleşik Kelimeler: Eski Çağ, Eski Dünya, eski eserler, eski göz ağrısı, eski kafalı, eski kurt, eski püskü, eski toprak, eski tüfek, eski yazı, başeski
ESİK
- Çukur yer
EKİM
-
Ekme işi
Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı. - Ömer Seyfettin
- Yılın onuncu ayı, teşrinievvel
Birleşik Kelimeler: doku ekimi
EKSİ
- Çıkarma işleminde - işaretinin adı, nakıs
- Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), menfi, nakıs, negatif, artı karşıtı
-
Eksiklik
Alışkanlıklarımız artılarıyla eksileriyle nelerdir, aktarılmıyor çocuklarımıza. - Nezihe Meriç
Birleşik Kelimeler: eksi sayı, eksi uç
EMİK
- Emmekten çürüyen yer, emme izi
- İnsan beyni
KÂSE (Kelime Kökeni: Farsça kāse)
-
Cam, çini, toprak vb.nden yapılmış derince çanak
Kocaman bakır kâsede kuskus çorbası vardı. - Nezihe Araz
Birleşik Kelimeler: kâseifağfur
KAME (Kelime Kökeni: Fransızca camée)
- Değişik renkli üst üste iki katmandan oluşan ve üstteki katmanına kabartma bir desen yapılan değerli taş
KAİM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾim)
- Başka bir şeyin yerine geçen
- Ayakta duran, var olan
- Her zaman var olan (Tanrı)
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaim olmak
KİMİ
-
Birtakımı, bazısı, kimisi
Kimi duvarlarına renkli taşlar kaktı. Kimi bahçesine ağaç dikti. - Lâtife Tekin
-
Bazı
Kimi kez, hikâye yazmanın anlık bir istek olduğunu düşünürüm. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye
- kimine hay hay, kimine vay vay
- kiminin parası, kiminin duası
Birleşik Kelimeler: kimi vakit, kimi zaman
MİKA (Kelime Kökeni: Fransızca mica)
- Püskürük ve başkalaşmış kayalar içinde bulunan, alüminyum silikat ile potasyumdan oluşmuş, yapraklar durumunda ayrılabilen, ateşe dayanıklı parlak bir mineral, evren pulu
- Bu mineralden yapılan
MAKİ (Kelime Kökeni: Fransızca maquis)
- Akdeniz dolaylarında yaygın olan, bodur ağaç ve çalılardan oluşan bitki örtüsü
- Makigillerden, Madagaskar Adası'nda sık rastlanan, uzun kuyruklu, yumuşak tüylü bir tür maymun (Lemur)