HİDROKARBONAT Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

HİDROKARBONAT harflerini içeren 6 harfli 51 kelime bulunuyor. 6 harfli HİDROKARBONAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HODBİN15, BORDRO12, HİDRAT12, HARABİ12, TAKBİH12, ABORDA11, BARKOD11, BRANDA10, BARDAN10, BARDAK10, DOKTOR10, HARİKA10, HARİTA10, HARRAN10, KONDOR10, KORDON10, KARİHA10, OTOBAN10, ORDİNO10, TAHRAN10, TAHRİK10, TAHKİR10, TAHRİR10, BOKTAN9, BORANİ9, BORİNA9, BROKAR9, KORİDA9, KARBON9, ORTADA9, ORADAN9, BİNKAT8, KORONA8, KİNDAR8, KADRAT8, KADRAN8, OTOKAR8, RADİKA8, TAKDİR8, ARAROT7, ANORAK7, ANTROK7, KONTRA7, KARTON7, ARNİKA6, ANTİKA6, KANTAR6, KARİNA6, KAİNAT6, KATRAN6, TAKRİR6

ARNİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca arnica)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Öküzgözü (I)

ANTİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca antico)

[sıfat]

  • Tarihsel bir döneme ait olan

    Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[tarih]

  • Antik

[isim]

  • Eski çağlardan kalma eser

[isim]

  • Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan diş diş süs, sıçandişi

[mecaz]

  • Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf, çarliston marka

    Hasılı antika bir herif. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • antikasını bilmek

KANTAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳinṭār)

[isim]

  • Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
  • Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aleti, el kantarı
  • Baskül

[eskimiş]

  • 56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi

    İki kantar kireç.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kantara çekmek (veya vurmak)
  • kantarın topunu kaçırmak

Birleşik Kelimeler: kantar ağası, kantar kabağı, kantar kolu, kantar topu, kantarı belinde, el kantarı

KARİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca carena)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi omurgası
  • Gemi teknesinin su içinde kalan bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karina etmek
  • karinaya basmak

KÂİNAT (Kelime Kökeni: Arapça kāʾināt)

[isim]

[gök bilimi]

  • Evren

    Bizim için ölüm yani kendi dünyamızın ölümü kâinatın en mühim hadisesidir. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Dünya

    Varlığımı kaplayan, haşmetle uğuldayan / O büyük yeisim için kâinatı dar gördüm - Enis Behiç Koryürek

[zamir]

[mecaz]

  • Herkes

KATRAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭrān)

[isim]

[kimya]

  • Organik maddelerden kuru damıtma yoluyla elde edilen, sıvı yağ kıvamında, kara renkte, ağır, is kokulu, suda erimeyen bir madde

    Köpek, balıkçının kumsalda bir çalı ateşi üzerinde kaynamakta olan bir teneke katranını devirmişti. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker
  • katran gibi
  • katranı kaynatsan olur mu şeker?

Birleşik Kelimeler: katran ağacı, katran çamı, katranköpüğü, katran ruhu, katran suyu, katran taşı, katran yağı

TAKRİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳrīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Yerleştirme, yerleştirilme
  • Anlatma, ders verme

    Dersi kitaptan mı takip ediyorlar yoksa takrirden mi? - Haldun Taner

  • Önerge

[hukuk]

  • Tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takrir etmek
  • takrir vermek

ARAROT (Kelime Kökeni: İngilizce arrowroot)

[isim]

  • Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan, çocuk maması yapmaya yarayan un

Birleşik Kelimeler: ararot kamışı

ANORAK (Kelime Kökeni: Fransızca anorak)

[isim]

  • Başlıklı, su geçirmeyen spor ceket

ANTROK (Kelime Kökeni: Fransızca entroque)

[isim]

[jeoloji]

  • Triyas devri katmanlarında bulunan, derisi dikenlilerden, deniz lalelerinin saplarını oluşturan kalsiyum karbonat birleşimli fosil

KONTRA (Kelime Kökeni: İtalyanca contra)

[sıfat]

  • Karşıt, karşı, aksi

[isim]

  • Kontrplak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kontra gitmek

Birleşik Kelimeler: kontra mizana

KARTON (Kelime Kökeni: Fransızca carton)

[isim]

  • Kâğıt hamuruyla yapılan, ayrıca içinde bir veya birkaç lif tabakası bulunan kalın ve sert kâğıt
  • On paket sigarayı bir araya getiren ambalaj
  • Tombala oyununda çekilen numaraların işaretlendiği kart

    Benim karton bir türlü dolmuyor, yanımdakinin üçü kaldı, karşımdaki bir tane bekliyor. - Refik Halit Karay

  • Kamu kurum veya kuruluşlarında imzaya sunulan evrakın yerleştirildiği ciltli büyük defter

[sinema]

[televizyon]

  • Seri hâlinde canlandırılan, karakterleri hayvan olan çizgi film

BİNKAT

[zarf]

  • Pek çok, kıyaslanmayacak ölçüde

    Ölümün bu izdivaçtan binkat hayırlı olduğunu söylüyordu. - Reşat Nuri Güntekin

KORONA (Kelime Kökeni: İtalyanca corona)

[isim]

[gök bilimi]

  • Güneş tacı

KİNDAR (Kelime Kökeni: Farsça kīndār)

[sıfat]

  • Öç almak isteyen, kin tutan, kinci, kinli

    Kuru, kemikli yüzü solgun, duruşu ciddi, kara gözleri kindardı. - Kerim Korcan