HİDRA ile Oluşan Kelimeler (HİDRA Kelime Türetme)
HİDRA harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. HİDRA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Hidra kelimesinin anlamı nedir? Hidra ile başlayan kelimeler. İçinde hidra olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
HİDRA11
4 Harfli Kelimeler
AHDİ10, DAHİ10, HADİ10, AHİR8, DAİR6
3 Harfli Kelimeler
DAH9, HAD9, AHİ7, HAR7, ADİ5, DAR5, ARİ3
2 Harfli Kelimeler
AH6, HA6, AD4, AR2, RA2
AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)
-
100 m² değerinde yüzey ölçü birimi
Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.
-
Utanma, utanç duyma
Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan
Ata Sözleri ve Deyimler
- ar damarı çatlamış
- ar dünyası değil kâr dünyası
- ar etmek
- arına dokunmak
- ar namus tertemiz
- ar ve hayâ perdesi yırtılmak
- ar yılı değil, kâr yılı
Birleşik Kelimeler: ar belası
- Argon elementinin simgesi
RA
- Radyum elementinin simgesi
ARİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿārī)
- Çıplak
-
Arınmış, soyutlanmış
Bu görüş her türlü edebî şişirmelerden ari bir görüştür. - Yahya Kemal Beyatlı
- İran'dan geçerek Kuzey Hindistan'a yerleşen halk veya bu halktan olan kimse
Birleşik Kelimeler: Ari dil
AD
-
Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam
Görmediniz mi, adını söyleyince herkes put kesiliyor. - Ahmet Hamdi Tanpınar
- Herkesçe tanınmış veya işitilmiş olma durumu
- Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim
Ata Sözleri ve Deyimler
- ad almak
- ad çekmek
- adı (bile) olmamak
- adı batası (veya batasıca)
- adı batmak
- adı bile okunmamak
- adı çıkmak
- adı çıkmış dokuza, inmez sekize
- adı deliye çıkmak
- adı duyulmak
- adı geçmek
- adı gibi bilmek
- adı kaldırılmak
- adı kalmak
- adı karışmak
- adı kötüye çıkmak
- adını ...-ye çıkarmak
- adını ağzına abdestle almak
- adını ağzına almamak
- adını anmak
- adını bağışlamak
- adını çıkarmak
- adını kirletmek (veya lekelemek)
- adını koymak
- adını taşımak
- adını vermek
- adı olmak
- adı var
- ad koymak
- ad takmak
- ad vermek
- ad yapmak
Birleşik Kelimeler: ad aktarması, ad bilimi, ad cümlesi, ad çekimi, ad çekme, ad durumu, ad gövdesi, ad kökü, ad tabanı, ad tamlaması, addan türeme ad, addan türeme eylem, adı belirsiz, adı sanı, adı üstünde, adına, adıyla sanıyla, adlar dizgesi, adlı adıyla, bayramlık ad, birleşik ad, eylemden türeme ad, kısma ad, küçük ad, ön ad, özel ad, somut ad, soyut ad, takma ad, türemiş ad, yalın ad, aile adı, göbek adı, kod adı, soyadı, tanıtma adı, topluluk adı, yer adı, kendi adına
- Sayma
- Sayılma
Birleşik Kelimeler: addetmek, addolunmak
ADİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿādī)
-
Değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan
Sonra redingot devri geldi ve redingot içinden yarı uşak, yarı kapı kulu, riyakâr, adi bir nesil türedi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Aşağılık, alçak
Bunlar çok adi ve fena insanlardı. - Reşat Nuri Güntekin
-
Bayağı
Büyük bir nefretle bu adi yalanı reddederim. - Asaf Halet Çelebi
Birleşik Kelimeler: adi adım, adi defter, adi ıskarmoz, adi kesir, adi palanga, adi suçlu
DAR
-
İçine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı
Bütün gece eski kentin dar sokaklarında dolaştım. - Adalet Ağaoğlu
-
Genişliği az veya yetersiz olan, ensiz, mikro
Sahilleri kucaklayan tatlı meltemler, bu mahallenin dar sokaklarından geçmiyordu. - Suat Derviş
-
Az, elverişsiz, sınırlı
Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz. - Asaf Halet Çelebi
-
Sıkıntılı
Dar bir gün gelmiş, birinden üç beş kuruş almışım, bundan ne çıkar? - Memduh Şevket Esendal
-
Yetersiz
Bazıları mefkûrenin enginliğini ve azametini tamamıyla kavrayamayacak derecede dardırlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Güçlükle, ucu ucuna, ancak
En sonra, pek çok sıkılan çocukların zoru ile akşam altı postasına dar yetiştiler. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- dara boğmak
- dara düşmek
- dara gelmek
- dara getirmek
- darda bulunmak
- darda kalmak
- dar gelmek
- dar kaçmak
Birleşik Kelimeler: dar açı, dar aralık, darboğaz, dar boğaz, dar darına, dar gelirli, dar görüşlü, dar hat, dar kafalı, dar paça, dar ünlü, dar vakit, dar zaman, dara dar, darı darına, gönlü dar, havsalası dar, içi dar, ufku dar, yüreği dar
- İdam mahkûmlarını asmak için dikilen direk
Birleşik Kelimeler: darağacı
- Yurt
- Ev
Birleşik Kelimeler: darıdünya, darülaceze, darülbedayi, darüleytam, darülfünun, darüşşifa
DAİR (Kelime Kökeni: Arapça dāʾir)
-
Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne
Yarına kadar sarhoşluğu geçer, ben de sarhoş olmadığına dair rapor veririm. - Aka Gündüz
AH
- İlenme, beddua
-
(a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz
Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
(a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz
Ah başım!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ah alan onmaz
- ah almak
- ah çekmek
- ah etmek
- ahı çıkmak
- ahını almak
- ahını yerde koymamak
- ahı tutmak
- ahı yerde kalmamak
- ah yerde kalmaz
Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah
HA
-
İstek uyandırmak için kullanılan bir söz
Ha göreyim seni! Ha gayret!
-
(ha:) Şaşma anlatan bir söz
Amma güzel ha! Öyle oldu ha!
-
(ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılan bir söz
Sakın ha bir daha yapma! Sakın ha ağlamanı istemiyorum. - Attila İlhan
-
(ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığını veya kavrandığını anlatan bir söz
Ha, miralay arzu ederse o başka tabii! - Attila İlhan
-
Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz
Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.
-
Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir
Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.
- Evet
-
(ha:) Soru bildiren bir söz
Sen de geldin ha?
Ata Sözleri ve Deyimler
- ha babam (ha)
- ha babam de babam
- ha bire
- ha deyince
- ha gayret
- ha şöyle
- ha şunu bileydin
- Hahniyum elementinin simgesi
AHİ
- Cömert
- Kardeş
- Ahilik ocağından olan kimse
HAR
-
`Düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek` anlamlarındaki har vurup harman savurmak deyiminde geçen bir söz
Akşama kadar Meram bağlarında har vurup harman savuruyordu. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: har gür, har hur
- Sıcak, kızgın, yakıcı
Ata Sözleri ve Deyimler
- harı başına vurmak
- harı geçmek
AHİR (Kelime Kökeni: Arapça āḫir)
- Son, sonraki
- Sonra, en sonra, sonunda
Birleşik Kelimeler: ahir ömürde, ahir vakit, ahir zaman, cemaziyelahir, evvel ahir
DAH
- Deh
Ata Sözleri ve Deyimler
- dah etmek
HAD (Kelime Kökeni: Arapça ḥadd)
- Sınır, uç
-
Derece
İnsan buna bir hadde kadar göz yumabilir.
-
İnsanın yetki ve değeri
Haddim değil.
- Terim
Ata Sözleri ve Deyimler
- haddi hesabı yok
- haddi mi (veya haddine mi düşmüş)
- haddini aşmak
- haddini bildirmek
- haddini bilmek
- haddini bilmeyene bildirirler
- haddi olmamak
Birleşik Kelimeler: haddikifaye, haddinden fazla, haddizatında, faiz haddi, istiap haddi, kâr haddi, yaş haddi
AHDÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿahdī)
- Antlaşmaya göre olan, antlaşma gereği olan