HESAPLAŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

HESAPLAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 28 kelime bulunuyor. 6 harfli HESAPLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MAHLEP15, SAHLEP15, MAŞLAH14, HAŞLAK13, ŞAPLAK13, KAPSAM12, MAHLAS12, MESAHA12, SAPMAK12, AHLAMA11, ALPAKS11, KAPLAM11, KAPAMA11, PASKAL11, SALPAK11, APALAK10, ALPAKA10, KAPELA10, MAŞALA10, PEKALA10, AŞKALE9, AKASMA8, AKSAMA8, MASLAK8, SALMAK8, ASALAK7, AKLAMA7, MAKALE7

ASALAK

[isim]

[biyoloji]

  • Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit

[sıfat]

[mecaz]

  • Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, parazit, tufeyli

Birleşik Kelimeler: asalak bilimci, asalak bilimi, asalak bilimsel, asalaksavar, dış asalak, iç asalak, tam asalak, yarı asalak, yarım asalak, ağrıma asalakları

AKLAMA

[isim]

  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi

MAKALE (Kelime Kökeni: Arapça maḳāle)

[isim]

  • Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı

Birleşik Kelimeler: başmakale

AKASMA

[isim]

[bitki bilimi]

  • Düğün çiçeğigillerden, beyaz çiçek veren, bahçelerde süs çiçeği olarak yetiştirilen, sarmaşık özelliği gösteren bir bitki, yaban asması, orman sarmaşığı, meryemana asması (Clematis vitalba)

AKSAMA

[isim]

  • Aksamak işi

    Aradan yedi sekiz ay geçmiş, hiç aksama olmamıştı ödemelerde. - Yusuf Ziya Ortaç

MASLAK (Kelime Kökeni: Arapça maṣlāḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Sürekli su akan boru

    İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı. - Osman Cemal Kaygılı

  • Boruları aşırı basınçtan korumak amacıyla su yolu üzerinde yapılan içi su dolu hazne
  • Büyük yalak

SALMAK

[-e]

[-i]

  • Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek

    Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. - Ercüment Ekrem Talu

  • Yollamak, göndermek

    Bununla beraber peşine adam salmak gerekir. - Aka Gündüz

  • Koymak, katmak

    Halk ruhunun benliğinizde yeniden uyanıp hararetini gönlünüze saldığını duyarsınız. - Refik Halit Karay

  • Sürmek

    Bunun içindir ki dal budak saldı, yemiş vermeye başladı. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Uğratmak

    Başını derde salmak.

  • Vergi yüklemek

    Ona elli bin lira salmışlar.

  • Üzerine yürütmek

    Tazıyı tavşana salmak.

[-e]

  • Saldırmak

    Aç kurt, yılana da salar, taşa da, dedi. - Memduh Şevket Esendal

  • Sarkıtmak

    Soğutmak için kuyuya su kabı saldı.

[denizcilik]

  • Gemi demir üzerinde dört yana dönmek

[-i]

[mecaz]

  • Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek

Birleşik Kelimeler: salıvermek, salıverilmek

AŞKALE

[isim]

  • Erzurum iline bağlı ilçelerden biri

APALAK

[sıfat]

  • Tombul, gürbüz, iri (bebek veya küçük çocuk)

ALPAKA (Kelime Kökeni: Fransızca alpaca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Çift parmaklılar takımının devegiller sınıfından, Güney Amerika'da yaşayan, uzun tüylü, memeli bir hayvan (Lama glama pacos)
  • Bu hayvanın yumuşak, hafif, dayanıklı ve parlak olan yünü
  • Bu yünden dokunan kumaş

[isim]

[kimya]

  • Alman gümüşü

KAPELA (Kelime Kökeni: İtalyanca cappello)

[isim]

  • Şapka

    Serseri güruhunun başlarından düşmeyen siperli sipersiz kapelalarla... - Ahmet Rasim

MAŞALA (Kelime Kökeni: Ermenice)

[isim]

[halk ağzında]

  • Bağ ve bahçelerde kenarları set biçiminde birbirinden ayrılan, genellikle dikdörtgen toprak parçası

PEKÂLÂ (Kelime Kökeni: Türkçe pek + Arapça aʿlā)

[sıfat]

  • Benzerlerinden aşağı olmayan

    Pekâlâ bir ev, niçin beğenmediniz?

[edat]

  • `Dediğin gibi olsun, öyle kabul edelim` anlamlarında bir söz, peki

    Pekâlâ madem biliyordun, ne diye söylemedin?

[zarf]

  • Kesinlikle

    Pekâlâ gideceğim, siz ne karışıyorsunuz?

[zarf]

  • Elbette

    Gece yarısını geçmiş olmasına rağmen, hiç olmazsa, arkadaşım pekâlâ beni bekleyebilirdi. - Kemal Bilbaşar

[zarf]

  • Çok iyi

    Hâlbuki yalının rehinde olduğunu pekâlâ işitmiştim. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

AHLAMA

[isim]

  • Ahlamak işi

ALPAKS (Kelime Kökeni: Fransızca alpax)

[isim]

  • Kolayca bükülebilen alüminyum ve silisyum karışımı