HESAPLAYIŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

HESAPLAYIŞ harflerini içeren 5 harfli 40 kelime bulunuyor. 5 harfli HESAPLAYIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AHŞAP16, ŞAHAP16, YAPIŞ15, ASHAP14, HESAP14, HASPA14, HASEP14, SAPIŞ14, SEHPA14, ŞAHIS14, EŞHAS13, HAŞIL13, PAHAL13, ŞAPLI13, PAYLI12, SEPYA12, SAYIŞ12, SAYHA12, ŞAPEL12, ŞEHLA12, YALPI12, ALEYH11, HALAY11, HAYAL11, HASIL11, ISLAH11, PASLI11, SAPLI11, YALPA11, YAŞLI11, HALAS10, PLASE10, PALAS10, SALEP10, SALPA10, SALAH10, SALAŞ9, YASLI9, SALYA8, YASAL8

SALYA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Ağızdan sızan tükürük

YASAL

[sıfat]

[hukuk]

  • Yasanın, dinin ve kamu vicdanının doğru bulduğu, yasalara uygun, kanuni (I), meşru, legal

SALAŞ (Kelime Kökeni: Mar. salaş)

[isim]

  • Sebze, meyve vb. satmak için kurulmuş, eğreti, derme çatma dükkân

    Bizim salaş bütün ömrünce kaç defa süpürülmüş, kaç defa yıkanmış? - Aka Gündüz

[sıfat]

  • Tahtadan yapılmış (baraka)

    Kenar mahalleleri gezerken birtakım salaş barakalar göreceksiniz. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]

[mecaz]

  • Uyumsuz, derme çatma, kötü görünen

    Bir ara karşıdaki salaş birahanenin penceresine göz atıyorum. - Ahmet Ümit

YASLI

[sıfat]

  • Yas tutan (kimse), matemli

    Yaşlı ve yaslı kadını, bitik bir hâlde kulübenin köşesinde biraz kımıldanarak buyur etti. - Halikarnas Balıkçısı

HALAS (Kelime Kökeni: Arapça ḫalāṣ)

[isim]

[eskimiş]

  • Kurtuluş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halas olmak

PLASE (Kelime Kökeni: Fransızca placé)

[isim]

  • At yarışlarındaki müşterek bahislerde, sekiz atın katıldığı yarışlarda ilk üç, dört atın katıldığı yarışlarda ise ilk iki dereceyi kazanacak atın bilinmesi biçiminde oynanan oyun

[spor]

  • Voleybol, tenis, masa tenisi vb. oyunlarda topu yumuşak bir vuruşla rakip alandaki bir boşluğa indirme

[spor]

  • Futbolda topu yumuşak bir vuruşla havadan istenilen yere gönderme

[spor]

  • Basketbolda çembere doğru uzanarak topu yavaşça sepete bırakma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • plase etmek

PALAS (Kelime Kökeni: Fransızca palace)

[isim]

  • Lüks otel

    Tanınmaz, anonim bir insan olmanın zevkine vardığımız oteller, palaslar yoktu. - Abdülhak Şinasi Hisar

[eskimiş]

  • Gösterişli yapı, saray

[sıfat]

[argo]

  • Kolay, rahat

    Yarınki derslerin hepsi palas.

[sıfat]

[argo]

  • Kolaylık gösteren, hoşa giden (nesne, kimse, yer)

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Keçi kılından dokunmuş kaba kilim, yaygı

SALEP (Kelime Kökeni: Arapça saḥleb)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Salepgillerin tek köklü, yumrulu, salkımlı veya başak çiçekli olan örnek bitkisi (Orchis)
  • Bu bitkinin yumru durumundaki köklerinden dövülerek hazırlanan beyaz toz
  • Bu tozun, şekerli süt veya su ile kaynatılmasıyla yapılan sıcak içecek

    Üstüne bol zencefil ektirdiğim salep fincanını iki elimle kavradım. - Sait Faik Abasıyanık

SALPA

[sıfat]

  • Gevşek, iş bilmez, tembel

SALAH (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāḥ)

[isim]

[eskimiş]

  • Düzelme, iyileşme, iyilik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salah bulmak

ALEYH (Kelime Kökeni: Arapça ʿaleyh)

[isim]

  • Bir şeyin veya bir kimsenin karşısında olma, leh karşıtı

    Kiminle biraz arkadaşlık yapmak istedimse aleyhime çıktı. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aleyhe dönmek
  • aleyhe dönmek
  • aleyhinde (veya aleyhine) söylemek (veya bulunmak)
  • aleyhinde olmak
  • aleyhine dönmek
  • aleyhine olmak
  • aleyhte olmak

Birleşik Kelimeler: binaenaleyh, müddeialeyh

HALAY

[isim]

  • Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde genellikle davul ve zurna eşliğinde toplu olarak oynanan bir halk oyunu

    Davullar dövüldü, zurnalar halay havaları üfürdü, düğün dernek kutlandı. - Nezihe Araz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halay çekmek (veya tepmek)

Birleşik Kelimeler: Acem halayı

HAYAL (Kelime Kökeni: Arapça ḫayāl)

[isim]

  • Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, imge, hülya

    Mustafa Kemal hayallerin değil hakikatlerin adamı idi. - Falih Rıfkı Atay

  • Belli belirsiz görülen şey, gölge

[fizik]

  • Görüntü

    İnsanın aynadaki hayali.

[ruh bilimi]

  • İmge

[eskimiş]

  • Aydınlatılan bir perde arkasında deri veya kartondan yapılmış, hareket edebilen resimler ve bunlarla oynatılan oyun

    Hayal yani Karagöz oynatan bir sanatkârmış. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hayale dalmak
  • hayale kapılmak
  • hayal etmek
  • hayal gibi
  • hayalinden geçirmek
  • hayal kurmak
  • hayal olmak

Birleşik Kelimeler: hayal gücü, hayalhane, hayal kırıklığı, hayal meyal, hayal oyunu, ham hayal, inkisarıhayal, sukutuhayal

HASIL (Kelime Kökeni: Arapça ḥāṣil)

[sıfat]

  • Olan, ortaya çıkan, görünen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hasıl etmek
  • hasıl olmak

Birleşik Kelimeler: hasılıkelam

ISLAH (Kelime Kökeni: Arapça iṣlāḥ)

[isim]

  • Düzeltme, iyileştirme

    Cezaevlerinin ıslahı.

  • Bir hayvan veya bitki türünden daha iyi verim alabilmek amacıyla yapılan işlem

    Tohum ıslah istasyonu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıslah etmek

Birleşik Kelimeler: ıslahevi, ıslahhane, taşkın ıslahı