HESAPLATTIRMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

HESAPLATTIRMAK harflerini içeren 6 harfli 174 kelime bulunuyor. 6 harfli HESAPLATTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MAHLEP15, MEHTAP15, PAHALI15, SAHLEP15, PISMAK13, ESTAMP12, HAMLIK12, HASILA12, IHLAMA12, KIRPMA12, KAPSAM12, MIKLEP12, MAHLAS12, MESAHA12, PIRASA12, SPERMA12, SAPMAK12, APARMA11, AHLAMA11, AHARLI11, ALPAKS11, HILTAR11, HATIRA11, HASLET11, HASRET11, HASTEL11, HATALI11, KAPLAM11, KAPALI11, KAPAMA11, METHAL11, MAHREK11, MATRAH11, MATKAP11, PITRAK11, PIRLAK11, PARMAK11, PARSEL11, PASATA11, PASKAL11, PASTAL11, PASTEL11, PASTRA11, PARALI11, RAHMET11, SATRAP11, SALPAK11, SERTAP11, SERHAT11, SERAPA11, TRAMPA11, TAPMAK11, TAPALI11, APARAT10, APALAK10, ALPAKA10, HEKTAR10, HALTER10, HARLAK10, KAPELA10, LEHTAR10, PLAKET10, PARLAK10, PARTAL10, PATLAK10, PEKALA10, ASMALI9, ASILMA9, ISLAMA9, KISMET9, MISKAL9, MARSIK9, SALKIM9, TIRSMA9, ARITMA8, ARMALI8, ATILMA8, ASMARA8, AKASMA8, AMALIK8, AMASRA8, AKSAMA8, AKITMA8, IKLAMA8, IRAMAK8, IRKSAL8, KIRSAL8, KARSLI8, KARIMA8, KAMALI8, KASALI8, MAKSAT8, MATLIK8, MASTER8, MASTAR8, MASLAK8, MASARA8, RASTIK8, SARKIL8, SARALI8, SARKIT8, SARKMA8, SATMAK8, SARMAL8, SARMAK8, SALTIK8, SALMAK8, SAKALI8, SIKLET8, TIKAMA8, TASARI8, TASALI8, TARTIM8, TAMLIK8, TALKIM8, ARATMA7, ARASTA7, ARASAT7, ARKALI7, ASETAT7, ASALET7, ASALAK7, ARTMAK7, ARAMAK7, ARALIK7, ARAKLI7, ATLAMA7, ATAMAK7, ATALIK7, AKAMET7, AMETAL7, AKSATA7, AKLAMA7, ALESTA7, ALARMA7, ALAMET7, EKSTRA7, KITAAT7, KARTLI7, KARALI7, KARAMA7, KAMARA7, KAMERA7, KIRAAT7, KATMER7, KASARA7, KASTAR7, LATEKS7, MALKAR7, MAKTEL7, MARKET7, MAKARA7, MAKALE7, MERKAT7, MATRAK7, MATARA7, REKLAM7, SARAKA7, SALATA7, TERMAL7, TARAMA7, TARALI7, TATARI7, TASLAK7, TARTMA7, TARTIL7, TATMAK7, TATSAL7, ATALET6, AKARET6, KARTAL6, KARTEL6, KARATE6, KERATA6

ATALET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭālet)

[isim]

[eskimiş]

  • Tembellik

    Sabah ataletiyle gezinerek kirli karyolasından sıyrıldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • İşsizlik, işsiz kalma
  • İşlemezlik

[fizik]

  • Süredurum

AKARET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāret)

[isim]

[eskimiş]

  • Akar

    Başladı her ay akaretlerinden kira toplar gibi tıkır tıkır faizleri toplamaya. - Ercüment Ekrem Talu

KARTAL

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş (Aquila)

    Kartal yükseldi yükseldi, kıyıdaki dağların üstünde küçüle küçüle göze görünmez oldu. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: kartal ağacı, kartalgözü, sakallı kartal, balık kartalı

[isim]

  • İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

KARTEL (Kelime Kökeni: Fransızca cartel)

[isim]

[ekonomi]

  • Tekelci sermaye piyasasında, birtakım ticaret, üretim kuruluşlarının, genellikle kazanma veya başka kuruluşlara karşı tutunabilme vb. amaçlarla aralarında kurdukları dayanışma birliği

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde içlerine içme suyu konulan, ortası basık, küçük fıçı

KARATE (Kelime Kökeni: Japonca)

[isim]

  • Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi

KERATA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Karısı tarafından aldatılan erkek
  • Ayakkabı çekeceği
  • Küçüklere sevgi ile söylenen bir sitem sözü

    Kimden yana bu kerata? - Necati Cumalı

ARATMA

[isim]

  • Aratmak işi

ARASTA (Kelime Kökeni: Farsça ārāste)

[isim]

[eskimiş]

  • Çarşılarda veya alışveriş bölgelerinde aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu bölüm

    Belediye çavuşu yanında jandarma onbaşısı, çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır. - Tarık Buğra

ARASAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraṣāt)

[isim]

  • Müslüman inanışına göre, kıyamet günü bütün ölülerin dirilip toplanacakları yer

ARKALI

[sıfat]

  • Arkası olan

[mecaz]

  • Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı

    Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz

ASETAT (Kelime Kökeni: Fransızca acétate)

[isim]

[kimya]

  • Asetik asidin tuzu veya esteri, saydam

    Demir asetat. Etil asetat.

ASALET (Kelime Kökeni: Arapça aṣālet)

[isim]

  • Soyluluk

    Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Asillik
  • Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma, vekillik karşıtı

[edebiyat]

  • Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu

ASALAK

[isim]

[biyoloji]

  • Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit

[sıfat]

[mecaz]

  • Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, parazit, tufeyli

Birleşik Kelimeler: asalak bilimci, asalak bilimi, asalak bilimsel, asalaksavar, dış asalak, iç asalak, tam asalak, yarı asalak, yarım asalak, ağrıma asalakları

ARTMAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük heybe

[nesnesiz]

  • Çoğalmak

    O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu

  • Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak

    Kumaş arttı. Yemek arttı.

  • Değeri yükselmek, fazlalaşmak

ARAMAK

[-i]

  • Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak

    Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Araştırmak, yoklamak

    Ceplerini aramak.

  • Ziyarete, hatır sormaya gitmek

    Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - Burhan Felek

  • Bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek

    Seni çok arıyorum, Ziyacığım. - Cahit Sıtkı Tarancı

  • Önem verip istemek

    Ben böyle şeyleri aramam.

  • Bir kişiyle görüşmek üzere telefon etmek

    Bir adam, mütemadiyen telefonu açıp kapayarak ısrarla bir yeri arıyor. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]

  • Şart koşmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aramakla bulunmaz
  • arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
  • arayıp (veya aramak) taramak
  • arayıp da bulamamak
  • arayıp sormak