HESAPLAMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

HESAPLAMA harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli HESAPLAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hesaplama ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Hesaplama olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ASHAP14, HESAP14, HEMPA14, HASPA14, HASEP14, SEHPA14, PAHAL13, ESHAM11, HAMSE11, SAPMA11, SEMAH11, HAMAL10, HAMEL10, HAMLA10, HAMLE10, HALAS10, MAHAL10, PLASE10, PALAS10, SALEP10, SALPA10, SALAH10, ELMAS7, EMSAL7, MELAS7, MASAL7, SALMA7, SALAM7, SELAM7

ELMAS (Kelime Kökeni: Arapça elmās)

[isim]

  • Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
  • Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş

    Bazı nadir inciler, elmaslar vardır ki onların biri yalnız saltanat tacı olabilir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[sıfat]

  • Bu taşlarla yapılmış

    Elim değmişken elmas kılıcımla canını cehenneme yollayayım. - Turan Oflazoğlu

  • Elmastıraş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elmas gibi

Birleşik Kelimeler: elmastıraş, kara elmas, camcı elması

EMSAL (Kelime Kökeni: Arapça ems̱āl)

[isim]

  • Benzer, eş, denk

    Tarihte o ana kadar emsali görülmedik bir ticari kepazelik devri açılmıştı. - Ercüment Ekrem Talu

  • Yaşıt
  • Örnek

[eskimiş]

[matematik]

  • Katsayı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emsal olmak
  • emsal oluşturmak
  • emsal vermek

MELAS (Kelime Kökeni: Fransızca mélasse)

[isim]

  • Şeker üretiminde, billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan şekerli posa

MASAL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)

[isim]

  • Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Boşuna söylenmiş söz

    Müttefikler karşı hücuma geçtikten sonra, milleti aynı masalla uyutmak olanaksızlaştı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • masal gibi
  • masal okumak (veya anlatmak)

Birleşik Kelimeler: masal âlemi, kocakarı masalı, kurt masalı, peri masalı

SALMA

[isim]

  • Salmak işi
  • Pirinçle pişirilen bir yemek türü

    Midye salması.

[halk ağzında]

  • Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
  • Bazı yerel giysilerde kolun yeninden sarkan kumaş parçası
  • Kuşların üretilmesine ayrılan oda

[sıfat]

  • Başıboş gezen (hayvan)

    Salma sığır.

[sıfat]

  • Sürekli akan (su)

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salma gezmek (veya dolaşmak)
  • salma salmak

Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk

SALAM (Kelime Kökeni: İtalyanca salame)

[isim]

  • Sığır, hindi vb. etinden yapılan, genellikle dilimlenerek soğuk yenen bir yiyecek

Birleşik Kelimeler: Macar salamı

SELAM (Kelime Kökeni: Arapça selām)

[isim]

  • Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine söz ve işaretle bir nezaket gösterisi yapma, esenleme, merhaba

Ata Sözleri ve Deyimler

  • selam (veya selama) durmak
  • selam (veya selamı) almak
  • selam çakmak
  • selam etmek
  • selam olsun
  • selam para, kelam para
  • selam söylemek
  • selam verdik, borçlu çıktık
  • selam vermek
  • selam yollamak (veya salmak)

Birleşik Kelimeler: selam otu, selam sabah, selamünaleyküm, aleykümselam, kandilli selam, sellemehüsselam, yerden selam

HAMAL (Kelime Kökeni: Arapça ḥammāl)

[isim]

  • Taşıyıcı

    Arkasındaki hamalların sırtında meşin torbalar içinde züyuf akçe. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hamala semeri yük olmaz

Birleşik Kelimeler: hamalbaşı, hamal camal, hamal semeri, hamal sırığı, sırık hamalı

HAMEL (Kelime Kökeni: Arapça ḥamel)

[isim]

[gök bilimi]

  • Koç

HAMLA (Kelime Kökeni: Arapça ḥamle)

[isim]

[denizcilik]

  • Küreklerin bir kez suya daldırılıp çıkarılması
  • Sandalın bu biçimde aldığı yol
  • Kıçtan birinci oturak

    Filikada hamlada oturan gemici, bir eliyle rıhtımın kenarına tutunmuş. - Zeyyat Selimoğlu

HAMLE (Kelime Kökeni: Arapça ḥamle)

[isim]

  • İleri atılma, atılım, saldırış, savlet

    Teşebbüs, hamle, gayret, aksiyon ne demektir, bu gözü dönmüş insanlardan öğrenmek lazım. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Satrançta ve damada taş sürme işi

[spor]

  • Atak (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hamle etmek (veya yapmak)

Birleşik Kelimeler: bir hamlede

HALAS (Kelime Kökeni: Arapça ḫalāṣ)

[isim]

[eskimiş]

  • Kurtuluş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halas olmak

MAHAL (Kelime Kökeni: Arapça maḥall)

[isim]

  • Yöre (I)

    Binaenaleyh, bu koruma tedbiri pazarda değil kesiş mahallinde yapılır. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mahal kalmamak
  • mahal vermek
  • mahal yok

Birleşik Kelimeler: meskûn mahal, şoför mahalli

PLASE (Kelime Kökeni: Fransızca placé)

[isim]

  • At yarışlarındaki müşterek bahislerde, sekiz atın katıldığı yarışlarda ilk üç, dört atın katıldığı yarışlarda ise ilk iki dereceyi kazanacak atın bilinmesi biçiminde oynanan oyun

[spor]

  • Voleybol, tenis, masa tenisi vb. oyunlarda topu yumuşak bir vuruşla rakip alandaki bir boşluğa indirme

[spor]

  • Futbolda topu yumuşak bir vuruşla havadan istenilen yere gönderme

[spor]

  • Basketbolda çembere doğru uzanarak topu yavaşça sepete bırakma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • plase etmek

PALAS (Kelime Kökeni: Fransızca palace)

[isim]

  • Lüks otel

    Tanınmaz, anonim bir insan olmanın zevkine vardığımız oteller, palaslar yoktu. - Abdülhak Şinasi Hisar

[eskimiş]

  • Gösterişli yapı, saray

[sıfat]

[argo]

  • Kolay, rahat

    Yarınki derslerin hepsi palas.

[sıfat]

[argo]

  • Kolaylık gösteren, hoşa giden (nesne, kimse, yer)

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Keçi kılından dokunmuş kaba kilim, yaygı