[isim]

• İp iskelesi

[isim]

[eskimiş]

• Ödünçleme

  Öteden beriden ariyet de bir şeyler buluruz. - Sait Faik Abasıyanık

[hukuk]

• Belli bir taşınır malın kullanımının geri verilmek şartıyla bedelsiz olarak bir kimseye bırakılması

[isim]

• 343 atölye

[isim]

[mimarlık]

• Dikme kiriş bağlantılarında direnci sağlayan sargı

[isim]

• Çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan yönetim bölgesi

[tarih]

• Osmanlı Devleti'nde en büyük sivil veya askerî yönetim bölgesi

[sıfat]

• Eyer vurulmuş, sırtına eyer konulmuş (hayvan)

[isim]

• Uyma, boyun eğme

  Edep ve erkâna riayet lazım. - Refik Halit Karay

• Sayma, saygı, ağırlama, itibar etme

Ata Sözleri ve Deyimler

• riayet etmek

[sıfat]

• Apresi yapılmış, perdahlanmış veya cilalanmış

[isim]

[din bilgisi]

• Dinî inanışa göre, insanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Tanrı'ya hesap vereceği yer, öbür dünya, öteki dünya

Ata Sözleri ve Deyimler

• ahireti boylamak
• ahiretini yapmak (veya zenginleştirmek)
• ahirette on parmağı yakasında olmak

[isim]

• Tek veya çok hücreden oluşan, vücudun bütün dış ve iç yüzeylerini kaplayan doku, epitelyum

[isim]

[spor]

• Birbirine metal sapla bağlanmış iki gülle veya disklerden yapılmış araç

• Bu aracı iki elle kaldırmayı amaçlayan spor dalı

[sıfat]

• Haresi olan

  Elinde şampanya bardağı, dişlerinin arasında bir sap karanfil, hareli gözleri süzgün. - Attila İlhan

[isim]

[eskimiş]

• Yandaş, taraftar

[ekonomi]

• Senet metninde, senet bedelinin kendisine ödenmesi yazılı olan kişi

[isim]

• İki ülke parasının karşılıklı değeri

[isim]

[kimya]

• Erimiş sodyum, potasyum, alüminyum silikattan ibaret olan cam gibi bir volkanik kayadan patlatılarak pudra hâline getirilmiş bulunan, hazır sıva, hafif levha yapımında, izolasyon işinde, yem maddelerinin preslenmesinde kullanılan yardımcı bir madde

[madencilik]

• İnci taşı