HELYOTERAPİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

HELYOTERAPİ harflerini içeren 5 harfli 61 kelime bulunuyor. 5 harfli HELYOTERAPİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HİTAP13, HATİP13, RAHİP13, POYRA12, ALEYH11, EPEYİ11, HEYET11, HAYLİ11, HİLYE11, PAYET11, TAYİP11, APOTR10, APORT10, OPERA10, PLATO10, POLAR10, POLAT10, PİLOT10, PORTE10, PALTO10, TOPLA10, TOPAL10, APRİL9, AHRET9, HİLAT9, HALET9, HAİLE9, İPTAL9, İTHAL9, İHALE9, İHTAR9, İLAHE9, LAHİT9, LEPRA9, PLATİ9, PARTİ9, PALET9, PELİT9, PELTE9, RAHLE9, TAPİR9, TALİP9, TARİH9, TALİH9, TALEP9, TEPİR9, TEHİR9, ORTAY8, RİYAL7, TEYEL7, YEREL7, YERLİ7, YETER7, LORTA6, ROTİL6, TEORİ6, LİRET5, LİTRE5, TİRLE5, TERLİ5, TEALİ5

LİRET (Kelime Kökeni: Fransızca lirette)

[isim]

[eskimiş]

  • İtalya'nın para birimi

LİTRE (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

[matematik]

  • Sıvıları ölçmede kullanılan, bir desimetreküp hacminde ölçü birimi

[sıfat]

  • Bu birimde bir kabın alabileceği miktarda olan

    Şimdi yedek iki litre kan var elimizde. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: dekalitre, desilitre, hektolitre, mililitre, santilitre

TİRLE (Kelime Kökeni: Fransızca tire-lait)

[isim]

  • Meme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yarayan araç

TERLİ

[sıfat]

  • Terlemiş olan

    O günkü gibi terli değil, ateşli değil. - Tarık Buğra

TEALİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿālī)

[isim]

[eskimiş]

  • Yükselme, yücelme

LORTA (Kelime Kökeni: İtalyanca lorta)

[isim]

  • Ayakkabı kalıbının çapı

    Baş lorta. Orta lorta. Aşağı lorta.

ROTİL (Kelime Kökeni: Fransızca rotule)

[isim]

  • Otomobilin ön düzeninde bulunan, her yöne dönebilen ve mafsal olarak kullanılan küre biçiminde bir parça

TEORİ (Kelime Kökeni: Fransızca théorie)

[isim]

  • Kuram

    Alışılmış kalıpların çok dışında yeni fikir akımları, modern teoriler konuşulurdu o dünyada. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: komplo teorisi, Güneş Dil Teorisi

RİYAL (Kelime Kökeni: İspanyolca real)

[isim]

  • Pesetanın dörtte biri değerinde İspanyol parası
  • İran, Katar, Suudi Arabistan, Umman ve Yemen'de kullanılan para birimi

TEYEL

[isim]

  • Seyrek ve eğreti dikiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • teyel yapmak (veya atmak)

Birleşik Kelimeler: teyel ipliği, Hristo teyeli

YEREL

[sıfat]

  • Yöresel

[gök bilimi]

  • Gözlem yerine veya gözlemcinin bulunduğu yere göre tanımlanan

[tıp]

  • Sınırlı bir yerle ilgili olan, mevzii, lokal

Birleşik Kelimeler: yerel ağ, yerel korozyon, yerel radyo, yerel saat, yerel televizyon, yerel yayın, yerel yönetim

YERLİ

[sıfat]

  • Taşınamayan, başka yere götürülemeyen

    Yerli dolap. Yerli sedir.

  • Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan

    Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Belli bir bölgede yetişen, otokton

    Yerli muz. Yerli meyve.

  • Bir yerin ilk sakini olan, otokton
  • Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan

    Daha önceki gidişinde kendini yerli halka sevdirmişti. - Eflâtun Cem Güney

  • Amerika, Avustralya ve Afrika'nın uygarlıktan uzak, ilkel biçimde yaşayan kimi halklarına verilen ad

Birleşik Kelimeler: yerli dolap, yerli malı, yerli yerinde, yerli yerine, yerli yersiz, baba yerli

YETER

[sıfat]

  • İhtiyacı karşılayacak kadar olan, kâfi
  • ünl. “Kâfi, yetişir, yeterli” anlamlarında bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yeter derecede
  • yeteri kadar

Birleşik Kelimeler: yeter sayı

ORTAY

[sıfat]

[matematik]

  • Bir düzlem şeklin aynı yöndeki paralel bütün kirişlerini eşit parçalara bölen (çizgi)
  • Bir uzayı, bir yüzeyi eşit iki parçaya bölen (düzlem, çizgi)

Birleşik Kelimeler: açıortay, kenarortay

APRİL (Kelime Kökeni: İngilizce april)

[isim]

[halk ağzında]

  • Nisan