HELYOTERAPİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
HELYOTERAPİ harflerini içeren 5 harfli 61 kelime bulunuyor. 5 harfli HELYOTERAPİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HİTAP13,
LİRET (Kelime Kökeni: Fransızca lirette)
- İtalya'nın para birimi
LİTRE (Kelime Kökeni: Yunanca)
- Sıvıları ölçmede kullanılan, bir desimetreküp hacminde ölçü birimi
-
Bu birimde bir kabın alabileceği miktarda olan
Şimdi yedek iki litre kan var elimizde. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: dekalitre, desilitre, hektolitre, mililitre, santilitre
TİRLE (Kelime Kökeni: Fransızca tire-lait)
- Meme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yarayan araç
TERLİ
-
Terlemiş olan
O günkü gibi terli değil, ateşli değil. - Tarık Buğra
TEALİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿālī)
- Yükselme, yücelme
LORTA (Kelime Kökeni: İtalyanca lorta)
-
Ayakkabı kalıbının çapı
Baş lorta. Orta lorta. Aşağı lorta.
ROTİL (Kelime Kökeni: Fransızca rotule)
- Otomobilin ön düzeninde bulunan, her yöne dönebilen ve mafsal olarak kullanılan küre biçiminde bir parça
TEORİ (Kelime Kökeni: Fransızca théorie)
-
Kuram
Alışılmış kalıpların çok dışında yeni fikir akımları, modern teoriler konuşulurdu o dünyada. - Çetin Altan
Birleşik Kelimeler: komplo teorisi, Güneş Dil Teorisi
RİYAL (Kelime Kökeni: İspanyolca real)
- Pesetanın dörtte biri değerinde İspanyol parası
- İran, Katar, Suudi Arabistan, Umman ve Yemen'de kullanılan para birimi
TEYEL
- Seyrek ve eğreti dikiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- teyel yapmak (veya atmak)
Birleşik Kelimeler: teyel ipliği, Hristo teyeli
YEREL
- Yöresel
- Gözlem yerine veya gözlemcinin bulunduğu yere göre tanımlanan
- Sınırlı bir yerle ilgili olan, mevzii, lokal
Birleşik Kelimeler: yerel ağ, yerel korozyon, yerel radyo, yerel saat, yerel televizyon, yerel yayın, yerel yönetim
YERLİ
-
Taşınamayan, başka yere götürülemeyen
Yerli dolap. Yerli sedir.
-
Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan
Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Belli bir bölgede yetişen, otokton
Yerli muz. Yerli meyve.
- Bir yerin ilk sakini olan, otokton
-
Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan
Daha önceki gidişinde kendini yerli halka sevdirmişti. - Eflâtun Cem Güney
- Amerika, Avustralya ve Afrika'nın uygarlıktan uzak, ilkel biçimde yaşayan kimi halklarına verilen ad
Birleşik Kelimeler: yerli dolap, yerli malı, yerli yerinde, yerli yerine, yerli yersiz, baba yerli
YETER
- İhtiyacı karşılayacak kadar olan, kâfi
- ünl. “Kâfi, yetişir, yeterli” anlamlarında bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- yeter derecede
- yeteri kadar
Birleşik Kelimeler: yeter sayı
ORTAY
- Bir düzlem şeklin aynı yöndeki paralel bütün kirişlerini eşit parçalara bölen (çizgi)
- Bir uzayı, bir yüzeyi eşit iki parçaya bölen (düzlem, çizgi)
Birleşik Kelimeler: açıortay, kenarortay
APRİL (Kelime Kökeni: İngilizce april)
- Nisan