HELVACILIK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
HELVACILIK harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli HELVACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AVCI14,
KALE (Kelime Kökeni: Arapça ḳalʿa)
-
Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üzerinde, askerî önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için yapılan kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen
Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler. - Halikarnas Balıkçısı
- Satranç tahtasının dört köşesine dikilen, tahtanın bir tarafından diğer tarafına kadar düz olarak boş hanelerde gidebilen kale biçiminde taş
- Genellikle bir düşüncenin savunulduğu, sürdürüldüğü yer
- Takımla oynanan bazı top oyunlarında topun sokulmasına çalışılan yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- kale gibi
- kaleyi içinden fethetmek
Birleşik Kelimeler: kale bedeni, kalebent, kale çizgisi, kale vuruşu, uçankale
- Denizli iline bağlı ilçelerden biri
- Malatya iline bağlı ilçelerden biri
LAKE (Kelime Kökeni: Fransızca laqué)
-
Lak ile cilalanmış
Yaldızlı beyaz lake karyolasının yanındaki koltukta dadısı uyukluyordu. - Cahit Uçuk
LALE (Kelime Kökeni: Farsça lāle)
- Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi (Tulipa gesneriana)
- Meyve koparmak için ucuna üçlü veya dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık
- Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka
Birleşik Kelimeler: lale ağacı, denizlaleleri, Acem lalesi, dağ lalesi, İstanbul lalesi, Manisa lalesi, Muş lalesi, Osmanlı lalesi
ALIK
-
Sersem olan, budala, ebleh
Sen ne alık herifsin be? Beni duyuyor musun? - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: alık salık
ALLI
-
Üzerinde al renk bulunan
Allı turnam ne gezersin havada - Halk türküsü
Birleşik Kelimeler: allı pullu
AKIL (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳl)
- Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us
-
Öğüt, salık verilen yol
Bu aklı size kim verdi.
-
Düşünce, kanı
Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! - Ahmet Kutsi Tecer
-
Bellek
Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. - Cahit Sıtkı Tarancı
Ata Sözleri ve Deyimler
- akıl akıldan üstündür
- akıl akıl, gel çengele takıl
- akıl alır gibi değil
- akıl almak
- akıl almamak
- akıl bırakmamak
- akılda kalmak
- akıldan çıkarmak
- akıldan çıkmak
- akıl danışmak
- akılda tutmak
- akıl durdurmak
- akıl erdirememek (veya ermemek)
- akıl erdirmek
- akıl ermek
- akıl etmek
- akıl havsala almamak
- akıl için yol (veya tarik) birdir
- akıl işi değil
- akıl kişiye sermayedir
- akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi akılını almış (veya akıllar gelin olmuş, herkes kendininkini beğenmiş)
- akıl öğretmek
- akıl para ile satılmaz
- akıl sır ermemek
- akıl terelelli (olmak)
- akıl var, izan (veya mantık veya yakın) var
- akıl vermek
- akıl yaşta değil baştadır
- akıl yürütmek
- akla (veya akıllara) durgunluk (veya şaşkınlık) vermek
- akla fenalık vermek
- akla gelmek
- akla gelmemek
- akla gelmeyen başa gelir
- akla hayale gelmemek
- akla sığar gibi
- akla sığmamak
- aklı almamak
- aklı başa yaş getirir
- aklı başına gelmek
- aklı başından gitmek
- aklı başka yerde olmak
- aklı bir (veya beş) karış yukarıda (veya havada) olmak
- aklı bir yerde olmak
- aklı bokuna karışmak
- aklı çıkmak
- aklı dağılmak
- aklı durmak
- aklı ermek
- aklı fikri bir şeyde olmak
- aklı gitmek
- aklı kalmak
- aklı karışmak
- aklı kesmek
- aklı kesmemek
- aklıma gelen başıma geldi
- aklına bir şey gelmek
- aklına bir şey gelmesin
- aklına düşmek
- aklına esmek
- aklına geleni işleme, her ağacı taşlama
- aklına geleni söylemek
- aklına geleni yapmak
- aklına gelmek
- aklına getirmek
- aklına getirmek
- aklına koymak
- aklına koymak
- aklına mukayyet olmak
- aklına sığdırmak
- aklına sığmamak
- aklına şaşayım (veya şaşarım)
- aklına takmak
- aklına turp sıkayım
- aklına tüküreyim
- aklına uymak
- aklına yatmak
- aklına yelken etmek
- aklında kalmak
- aklından çıkarmamak
- aklından çıkmak
- aklından geçirmek
- aklından geçmek
- aklından zoru olmak
- aklında olsun (veya kalsın!)
- aklında tutmak
- aklını (bir şeyle) bozmak
- aklını başına almak (veya toplamak veya devşirmek)
- aklını başından almak
- aklını başka yere vermek
- aklını çalmak
- aklını çelmek
- aklını devşirmek
- aklını kaçırmak
- aklını karıştırmak
- aklını kullanmak
- aklının ayarını bozmak
- aklının bir köşesine yazmak
- aklının köşesinden geçmemek
- aklının terazisi bozulmak
- aklının ucundan bile geçirmemek
- aklını oynatmak
- aklını peynir ekmekle yemek
- aklını şaşırmak
- aklını takmak
- aklını yormak
- aklınla bin yaşa
- aklın süzgecinden geçirmek
- aklın yolu birdir
- aklı sonradan gelmek
- aklı takılmak
- aklı yatmak
- aklı zıvanadan çıkmak
Birleşik Kelimeler: akılalmaz, akıl defteri, akıl dışı, akıl dişi, akıl doktoru, akıl hastanesi, akıl hastası, akıl hocası, akıl kârı, akıl kethüdası, akıl kumkuması, akıl kutusu, akıl küpü, akıl zayıflığı, akıldan yoksun, akıllara seza, akıllara şifa, akıllara zarar, akıllara ziyan, koyma akıl, oyma akıl, akla yakın, akla yatkın, akla zarar, akla ziyan, aklı başında, aklıevvel, aklı kıt, aklıselim, aklı sıra, aklı tam ayar, aklı yetik
AKLI
-
Beyazı bulunan, beyaz renkli
Arabacı, içkinin söndürdüğü fersiz, kabarık, aklı gözlerini kızın yüzüne yanaştırarak fısıldadı. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: aklı karalı
ILIK
-
Soğukla sıcak arası, ne soğuk ne sıcak
Galip ıssız bir gece içinde, ılık bir bahçede, bir havuz kenarında yanan bir meşaledir. - Asaf Halet Çelebi
HELA (Kelime Kökeni: Arapça ḫalā)
- Tuvalet
HALE (Kelime Kökeni: Arapça hāle)
-
Bazı yıldızların, özellikle ayın çevresinde görülen geniş ve aydınlık teker, ayla, ağıl (II)
Üstünde gençliğin, masumiyetin, saadetin verdiği bir hale vardı. - Hüseyin Cahit Yalçın
- Hristiyanlıkta aziz sayılanların resimlerinde başları çevresinde çizilen daire
HALK (Kelime Kökeni: Arapça ḫalḳ)
-
Aynı ülkede yaşayan, aynı kültür özelliklerine sahip olan, aynı uyruktaki insan topluluğu, folk
Türk halkı.
-
Aynı soydan gelen, ayrı ülkelerin uyruğu olarak yaşayan insan topluluğu
Yahudi halkı.
-
Bir ülke içerisinde yaşayan değişik soylardan insan topluluklarının her biri
Bağımsız Devletler Topluluğunun halkları.
-
Belli bir bölgede veya çevrede yaşayanların bütünü, ahali
Bütün köy halkı orada idi. - Ömer Seyfettin
-
Bir ülkedeki yurttaşların bütünü, kamu
Bilmiyorlar ki halk, halkın diliyle konuşan sanatkârla birliktir. - Orhan Veli Kanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- halka inmek
- halka verir talkını (veya telkini), kendi yutar salkımı
Birleşik Kelimeler: halk adamı, halk ağzı, halk bilgisi, halk bilimi, halk dili, halk edebiyatı, halk ekmeği, halkevi, halk günü, halk matinesi, halk müziği, halk odası, halk okulu, halk otobüsü, halk oylaması, halkoyu, halk ozanı, halk sağlığı, halk şairi, halk şiiri, halk yardakçısı, halka dönük, ev halkı, kapı halkı, Latin halkları
- Yaratma
Ata Sözleri ve Deyimler
- halk etmek
CILK
- Bozularak kokmuş (yumurta)
- Cıvık
-
İrinlenmiş
Uyuzlunun bilekleri cılk yara içindeydi. - Sait Faik Abasıyanık
- Sözünün eri olmayan
Ata Sözleri ve Deyimler
- cılk çıkmak
- cılk etmek
- cılkı çıkmak
HALI
-
Yere veya mobilya üstüne serilmek, duvara gerilmek için, genellikle yünden dokunan, kısa ve sık tüylü, nakışlı, kalın yaygı
Pencerelerden Türk kadınlarının dokuduğu halılar ve seccadeler sarkıyor. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- halı altına süpürmek
Birleşik Kelimeler: halıhane, halı saha, duvar halısı, Isparta halısı, taban halısı, yol halısı
ALEV
-
Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule
Alevi ve bağrışmaları gören kadın erkek herkes evimizin bahçesine doldu. - Etem İzzet Benice
-
Sıcaklık
İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Kıvılcım
- Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak, flama
- Aşk ateşi
Ata Sözleri ve Deyimler
- alev almak
- alev bacayı (veya saçağı) sarmak
- alev gibi parlamak
Birleşik Kelimeler: alev alev, alev kırmızısı, alev lambası, alev makinesi, alev rengi, çıplak alev, saman alevi, tandır alevi
EVLA (Kelime Kökeni: Arapça evlāʾ)
-
Daha iyi, yeğ
Bir şeyi bilmek, onun cahili olmaktan evladır, diyen bir hadis vardır. - Abdülhak Şinasi Hisar