HELENİZM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

HELENİZM harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli HELENİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HEMZE13, HEZEL12, HEZEN12, NEZİH12, HELME10, HEMEN10, HİMEN10, LEHİM10, MEHLE10, MEHİL10, MEHEL10, ENZİM9, ELZEM9, HELEN9, İZLEM9, MELEZ9, ZEMİN9, EZELİ8, EZİNE8, NEZLE8, ENLEM6, NEMLİ6

ENLEM

[isim]

[coğrafya]

  • Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi

Birleşik Kelimeler: enlem dairesi

NEMLİ

[sıfat]

  • Nemi olan, az ıslak, rutubetli, kuru karşıtı

    Hafif bir rüzgâr dalgası nemli saçlarının arasından geçti. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Yaşlı (göz)

EZELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ezelī)

[sıfat]

  • Öncesiz

[mecaz]

  • Eski

    Bu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: ezelî rekabet, ezelî takdir

EZİNE

[isim]

  • Çanakkale iline bağlı ilçelerden biri

Birleşik Kelimeler: Ezine peyniri

NEZLE (Kelime Kökeni: Arapça nezle)

[isim]

[tıp]

  • Soğuk almaktan ileri gelen, burun akması, aksırma ile beliren hastalık, ingin, tumağı, dumağı, çaputlama, zükâm, nevazil

    Havaların değişik gitmesi, bir sıcak bir soğuk olması adamcağızı nezle etmiş, üstelik nezle göğsüne inmiştir. - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: nezle otu, bahar nezlesi, İspanyol nezlesi, saman nezlesi

ENZİM (Kelime Kökeni: Fransızca enzyme)

[isim]

[biyoloji]

  • Bir kimyasal tepkimeyi gerçekleştiren ve onu hızlandıran, çoğunlukla protein yapısında olan organik madde

ELZEM (Kelime Kökeni: Arapça elzem)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çok gerekli, vazgeçilmez

    Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir. - Tarık Buğra

HELEN (Kelime Kökeni: Fransızca hellène)

[isim]

  • Grek

İZLEM

[isim]

  • İzleme işi, izleme, takip
  • Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol, strateji

MELEZ (Kelime Kökeni: Arapça meles)

[sıfat]

[biyoloji]

  • Değişik türden hayvan veya bitkiden üremiş (hayvan veya bitki), kırma, azma, hibrit, metis
  • Değişik ırkta ana babadan doğmuş olan (kimse)

    Melez bir insan ırkının karışımı, bu adama kuvvet vermiş. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • Katışık, karışık

    Melez bir dil.

ZEMİN (Kelime Kökeni: Farsça zemīn)

[isim]

  • Taban, döşeme, yer

    Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı. - Memduh Şevket Esendal

  • Kumaş, süslü kâğıt, halı, yer muşambası, tablo vb. desenli nesnelerde, biçimlerin üzerinde yer aldığı renk

    Zemini mavi bir halı. Zemini beyaz bir basma.

[mecaz]

  • Temel, dayanak

    Asıl sohbet zemini nadide yemek tarifi, köşk ve bahçe tanzimidir. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Ortam

    1908'den önceki zemin ve zamanı göz önüne almalı. - Yahya Kemal Beyatlı

[eskimiş]

  • Yeryüzü, dünya

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zemin hazırlamak
  • zemin ve zamana uygun

Birleşik Kelimeler: zemin katı, hemzemin, ıslak zemin

HELME (Kelime Kökeni: Arapça helīme)

[isim]

  • Fasulye, pirinç, buğday vb. taneler kaynatıldığında nişastanın çökelmesiyle oluşan koyu sıvı
  • Bazı bitkilerin kök, çiçek ve tohumlarında bulunan koyu kıvamlı madde

Ata Sözleri ve Deyimler

  • helme dökmek
  • helme gibi

HEMEN (Kelime Kökeni: Farsça hemān)

[zarf]

  • Çabucak

    Bugün yarın Kayseri'den haber gelir zaten. Hemen gideriz. - Nazım Hikmet

  • Aşağı yukarı

    Hayır, yalnız ben değilim onu beğenmeyen, sevmeyen, hemen kimse beğenmiyor o şairi, sevmiyor. - Nurullah Ataç

  • Yalnız, sadece

[sıfat]

  • Çok

    Onun hemen yanında duran küçük kız başını önüne eğmiş, alt dudağını sarkıtmış, kırmızı ojeli parmaklarını kucağında kavuşturup taş kesilmişti. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: hemen hemen

HİMEN (Kelime Kökeni: Fransızca hymen)

[isim]

[anatomi]

  • Kızlık zarı

LEHİM (Kelime Kökeni: Arapça laḥm)

[isim]

  • Erime noktaları düşük metalleri tutturma işlemlerinde kullanılan, kalay ve kurşun alaşımlarının genel adı
  • Bu alaşımla yapılan işlem