HELENİZM Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

HELENİZM harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli HELENİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EHEM9, EHLİ8, EHİL8, EZME8, HELE8, HİLE8, MEZE8, EZEL7, ENEZ7, ZİLE7, EMİN5, EMEN5, EMEL5, ELİM5, ELEM5, İNME5, İLME5, LİME5, MİNE5, MENİ5, ENLİ4

ENLİ

[sıfat]

  • Eni büyük olan, geniş

    Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk

EMİN (Kelime Kökeni: Arapça emīn)

[sıfat]

  • Güvenli

    Bebesini emin ellere mi bırakmıştı acaba? - Ayşe Kulin

  • Sakıncasız, emniyetli, tehlikesiz

    Dağlar hiçbir zaman emin değildir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Şüphesi olmayan

    Pek büyük bir serveti olduğundan emin idiler. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim]

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi

    Şehremini.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emin olmak

Birleşik Kelimeler: yediemin, defter emini, sandık emini, sürre emini, şehremini

EMEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur

EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)

[isim]

  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek

ELİM (Kelime Kökeni: Arapça elīm)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Acıklı

    Geçirmiş olduğum elim sergüzeştin ve sefaletin nihayete ermiş olduğu bir gündü. - Yahya Kemal Beyatlı

ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)

[isim]

  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek

İNME

[isim]

  • İnmek işi

    Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice

[tıp]

  • Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, nüzul, paralizi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inme inmek

Birleşik Kelimeler: dağdan inme, tepeden inme

İLME

[isim]

  • İlmek işi

LİME (Kelime Kökeni: Farsça līme)

[isim]

[eskimiş]

  • Parça

Birleşik Kelimeler: lime lime

MİNE (Kelime Kökeni: Farsça mīnā)

[isim]

  • Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
  • Saat kadranı
  • Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku

[mecaz]

  • İnce ve parlak nakış

Birleşik Kelimeler: mine çiçeği, ağaç minesi

MENİ (Kelime Kökeni: Arapça menī)

[isim]

[fizyoloji]

  • Erkeklerin cinsel organından salgılanan madde, er suyu, bel (III), atmık, dikel, sperm, sperma

EZEL (Kelime Kökeni: Arapça ezel)

[isim]

  • Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: ezel ebet

ENEZ

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Hantal, vurdumduymaz

[isim]

  • Edirne iline bağlı ilçelerden biri

ZİLE

[isim]

  • Tokat iline bağlı ilçelerden biri

EHLÎ (Kelime Kökeni: Arapça ehlī)

[sıfat]

  • Evcil