HAŞARILAŞMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

HAŞARILAŞMAK harflerini içeren 8 harfli 26 kelime bulunuyor. 8 harfli HAŞARILAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HIŞLAMAK17, HIRLAŞMA17, HAKLAŞMA16, HAŞLAMAK16, ŞIKLAŞMA16, ŞAŞILMAK16, ŞAŞIRMAK16, ŞAŞALAMA15, ŞARKIŞLA15, AHIRLAMA14, HIRLAMAK14, ARILAŞMA13, AŞILAMAK13, AHARLAMA13, HARLAMAK13, KIRLAŞMA13, ŞIRLAMAK13, ŞARLAMAK12, ARILAMAK10, ARIKLAMA10, IRALAMAK10, MAKARALI10, ARKALAMA9, ARALAMAK9, ARAKLAMA9, KARALAMA9

ARKALAMA

[isim]

  • Arkalamak işi, müzaheret

ARALAMAK

[-i]

  • İki şey arasında açıklık oluşturmak, az açmak

    Kapısını hafifçe araladı. - Falih Rıfkı Atay

  • Aralıklı duruma getirmek, seyrekleştirmek

    Şu sandalyeleri biraz aralayınız.

[halk ağzında]

  • Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek

ARAKLAMA

[isim]

  • Araklamak işi, çalma, aşırma

KARALAMA

[isim]

  • Karalamak işi
  • El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı
  • Üstünde düzeltmeler yapılan, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde

    İlk şiirim olan bir türkü güftesini, Üsküp türkülerinde gördüğüm vezinle karalamaya başladım. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Leke sürme, kötülük yükleme

Birleşik Kelimeler: karalama beyti, karalama defteri

ARILAMAK

[-i]

  • Bir şeyde herhangi bir ayıp veya kusur bulunmadığını bildirmek, tenzih etmek

ARIKLAMA

[isim]

  • Arıklamak işi

IRALAMAK

[-i]

  • Belirli bir ıra ile belirtmek, karakterize etmek

    Düşkünlere yardım Türk'ü ıralayan bir erdemdir.

MAKARALI

[sıfat]

  • Makarası olan, makara ile çalışan

Birleşik Kelimeler: makaralı kuş

ŞARLAMAK

[nesnesiz]

  • Şarıldamak
  • Bağırıp çağırmak, hakaret etmek

    Haznedar çiftliğinin oraya yaklaşınca ela gözlüm birden şarladı. - Osman Cemal Kaygılı

ARILAŞMA

[isim]

  • Arılaşmak durumu, arılanma, özleşme

    Zaman günümüze yaklaştıkça dilin arılaşmasına özen gösterdim. - Erendiz Atasü

AŞILAMAK

[-e]

[-i]

[tıp]

  • Vücutta bağışıklık yaratmak veya yerleşmiş bir hastalığa karşı koyabilmek için hazırlanmış bir aşıyı vücuda vermek, aşı yapmak

[tıp]

  • Başkasına hastalık geçirmek
  • Elde edilmesi istenilen herhangi bir ağacın bir parçasını anaç üzerine kaynaştırarak üretmek
  • Soğuğa sıcak, sıcağa soğuk su katmak

[mecaz]

  • Birtakım düşünce veya duyguları başkasına benimsetmek, telkin etmek, etkilemek

    Çalışıp çabaladı, sonunda bana da tahlilci bir zihniyet aşıladı. - Halide Edip Adıvar

AHARLAMA

[isim]

  • Aharlamak işi

HARLAMAK

[nesnesiz]

  • Ateş için kuvvetlenmek, harlı bir biçimde yanmak

    Çıralar tutuşunca ateş birden harladı.

[mecaz]

  • Birden öfkelenerek bağırmak, birine çıkışmak

KIRLAŞMA

[isim]

  • Kırlaşmak işi

ŞIRLAMAK

[nesnesiz]

  • Şırıl şırıl ses çıkararak akmak