HAZIRLAYIŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

HAZIRLAYIŞ harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli HAZIRLAYIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAYIZ15, HIZIR14, HIZLI14, HIŞIR14, YAZIŞ14, ZIHLI14, HIZAR13, HIZLA13, HAZIR13, HAŞIL13, AHRAZ12, HIYAR12, HAZAR12, HAYIR12, LAHZA12, HIRLI11, HALAY11, HAYAL11, YALIZ11, YAZIR11, YARIŞ11, YAŞLI11, AZILI10, AŞIRI10, AŞILI10, HARLI10, YALAZ10, YARAŞ10, YAZAR10, ARIZA9

ARIZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriża)

[isim]

  • Aksama, aksaklık, bozulma

[coğrafya]

  • Engebe

[müzik]

  • Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arıza yapmak

AZILI

[sıfat]

  • Gözü bir şeyden yılmayan, azgın

    Kahveci hem kulampara hem de azılı bir katil olarak şöhretli biri olduğundan bu mekâna ayak basan pek olmuyordu. - Yusuf Atılgan

[mecaz]

  • Çok şiddetli, korkunç

    En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

AŞIRI

[sıfat]

  • Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın

    Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir. - Oktay Rifat

  • Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem
  • Gereğinden fazla, çok

    Talihin aşırısı da insanı eninde sonunda aptallaştırdığından sonuç aynı kapıya çıkardı. - Elif Şafak

[zarf]

  • Ötede, ötesinde

    İki ev aşırı.

[zarf]

  • Gereğinden fazla olarak, çokça

    Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşırı gitmek

Birleşik Kelimeler: aşırı akım, aşırı bellem, aşırı besi, aşırı doyma, aşırı duyarlık, aşırı duyu, aşırı erime, aşırı etkin, aşırı gerilim, aşırı şiddetli fırtına, aşırı taşırı, aşırı uç, aşırı yük, denizaşırı, günaşırı, yılaşırı

AŞILI

[sıfat]

  • Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse)
  • Aşı yapılmış (bitki)

HARLI

[zarf]

  • Kuvvetli bir biçimde

    Yüreğimizdeki uygarlaşma ateşi öylesine harlı yanıyordu ki hatalarımızı görmüyorduk. - Ayşe Kulin

YALAZ

[isim]

[halk ağzında]

  • Alev

    Hâlâ parıldayan hafif bir yalaz aydınlığında eşyalar vakit vakit olduğundan daha fazla büyüyüp küçülüyor. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalaz yalaz yanmak

YARAŞ

[sıfat]

  • Girişken (kimse)

    Öbürü ne kadar çekingen ve sessiz ise bu o kadar yaraş ve konuşkan, tam manasıyla bir İstanbul kadını. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

YAZAR

[isim]

  • Bilim, edebiyat, sanat alanlarında kitap yazan veya kitap hazırlayan, bir eseri ortaya koyan ve eserin sahibi olan kimse, kalem erbabı, müellif

    Her tarih eseri, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yazarın hayat tecrübesine bağlıdır. - Cemil Meriç

  • Özellikle gazete ve dergilerde herhangi bir konuda yazı yazan kimse, kalem erbabı, muharrir

[sıfat]

  • Yazma özelliği olan

Birleşik Kelimeler: yazarçizer, yazar hakkı, yazar kasa, basınçyazar, başyazar, bilgiyazar, depremyazar, ivmeyazar, okuryazar, sesyazar, süreyazar, komedi yazarı, köşe yazarı, oyun yazarı, söz yazarı

HIRLI

[sıfat]

[halk ağzında]

  • İşinde doğru, uslu, iyi (kimse)
  • Yaramaz, şımarık, kötü (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hırlı mıdır, hırsız mıdır?

HALAY

[isim]

  • Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde genellikle davul ve zurna eşliğinde toplu olarak oynanan bir halk oyunu

    Davullar dövüldü, zurnalar halay havaları üfürdü, düğün dernek kutlandı. - Nezihe Araz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halay çekmek (veya tepmek)

Birleşik Kelimeler: Acem halayı

HAYAL (Kelime Kökeni: Arapça ḫayāl)

[isim]

  • Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, imge, hülya

    Mustafa Kemal hayallerin değil hakikatlerin adamı idi. - Falih Rıfkı Atay

  • Belli belirsiz görülen şey, gölge

[fizik]

  • Görüntü

    İnsanın aynadaki hayali.

[ruh bilimi]

  • İmge

[eskimiş]

  • Aydınlatılan bir perde arkasında deri veya kartondan yapılmış, hareket edebilen resimler ve bunlarla oynatılan oyun

    Hayal yani Karagöz oynatan bir sanatkârmış. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hayale dalmak
  • hayale kapılmak
  • hayal etmek
  • hayal gibi
  • hayalinden geçirmek
  • hayal kurmak
  • hayal olmak

Birleşik Kelimeler: hayal gücü, hayalhane, hayal kırıklığı, hayal meyal, hayal oyunu, ham hayal, inkisarıhayal, sukutuhayal

YALIZ

[sıfat]

  • Düz ve parlak (kas)

YAZIR

[isim]

[tarih]

  • Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri

YARIŞ

[isim]

[spor]

  • Yarışma

    Bunlardan kaç babayiğit bu ölüm yarışını göze alabilir? - Tarık Buğra

  • Yarışma, rekabet

    Yarışı kazanma gücünü gösterdikten sonra ise artık hemcinsleriniz için herhangi bir hayırhah tutum gösterecek gücünüz kalmamıştır. - İsmet Özel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yarışa girmek
  • yarışa kalkmak
  • yarış etmek
  • yarıştan kopmamak

Birleşik Kelimeler: yarış arabası, yarış atı, yarış kayığı, yarış otomobili, yarış tabancası, arazi yarışı, bayrak yarışı, çene yarışı, kalkış yarışı, sal yarışı, sidik yarışı, söz yarışı, yelken yarışı

YAŞLI

[sıfat]

  • Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse)

    Bir kez daha çocuğun taşkın neşesinden tedirgin oldu yaşlı kadın. - Elif Şafak

  • Uzun yılları geride bırakmış

    Yaşlı ağaç

Birleşik Kelimeler: yaşlı başlı, orta yaşlı

[sıfat]

  • Yaşla dolmuş (göz)

    Hıçkırarak yaşlı gözlerini kaldırdı. - Ömer Seyfettin