HAZIRLANMAK ile Oluşan Kelimeler (HAZIRLANMAK Kelime Türetme)

HAZIRLANMAK harflerinden oluşan 382 kelime bulunuyor. HAZIRLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hazırlanmak kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

HAZIRLANMAK20

10 Harfli Kelimeler

HAZIRLAMAK19, HAZIRLANMA19, ZIRHLANMAK19, HARILANMAK16, KAHIRLANMA16, RAMAZANLIK15

9 Harfli Kelimeler

HIZLANMAK18, HAZIRLAMA18, ZIHLANMAK18, ZIRHLANMA18, AHIRLAMAK15, HARILANMA15, HARMANLIK15, KARAHANLI14, KAZANILMA14, MANZARALI14, KARLANMAZ13, ARANILMAK11, ARILANMAK11, KARAMANLI11, KARINLAMA11

8 Harfli Kelimeler

HIZLANMA17, ZIHLANMA17, ZIHLAMAK17, AHRAZLIK16, AHIRLAMA14, HIRLAMAK14, AZMANLIK13, HARLAMAK13, KAHRAMAN13, MARAZLIK13, NAMAZLIK13, ZIRLAMAK13, ARLANMAZ12, NAZARLIK12, ARILANMA10, ARILAMAK10, ARIKLAMA10, ARANILMA10, ANIKLAMA10, IRALAMAK10
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

ZIHLAMA16, HIRLAMA13, IHLAMAK13, AHLAMAK12, HAKLAMA12, HARLAMA12, KIZARMA12, KAZILMA12, KAZINMA12, KAZANIM12, MARAZLI12, ZIRLAMA12, ZAMANLI12, AZALMAK11, KAZANMA11, MANZARA11, RAMAZAN11, ZAMANLA11, ARILAMA9, ARINMAK9
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

MAHZAR14, MAZHAR14, HARAZA13, HALAZA13, HAMLIK12, IHLAMA12, AHLAMA11, AHARLI11, HANLIK11, HARANI11, HARMAN11, KAZIMA11, MIZRAK11, RAHMAN11, ZAMKLI11, AZALMA10, HARLAK10, KAZALI10, LAHANA10, MARAZA10
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

HIZMA14, HAZIM14, HAMIZ14, HIZAR13, HIZLA13, HAZIK13, HAZIR13, AHRAZ12, HAZAN12, HAZAR12, LAHZA12, HANIM11, HARIM11, IHMAK11, AHMAK10, AHKAM10, HIRKA10, HAMAK10, HAMAL10, HAMLA10
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

ZIRH12, HAZA11, IHMA10, AHIR9, HINK9, HALI9, MAZI9, ARIZ8, ANIZ8, AZIK8, AZMA8, AHAR8, HALA8, HALK8, HARA8, KAZI8, NARH8, RAZI8, RIZA8, ZINK8
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

HIZ11, ZIH11, HAZ10, MIH9, HIK8, HIR8, HAM8, RIH8, AHA7, AZI7, HAK7, HAL7, HAR7, HAN7, IRZ7, KAH7, KIZ7, ZAM7, ARZ6, AZA6
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

IH7, AH6, HA6, AZ5, AM3, IR3, MA3, AR2, AN2, AK2, AL2, LA2, RA2

AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)

[isim]

  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]

  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]

  • Argon elementinin simgesi

AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)

[isim]

  • Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika

    Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anı anına uymamak
  • an meselesi

Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı

[isim]

[halk ağzında]

  • İki tarla arasındaki sınır

[isim]

  • Zihin

    An bulanıklığı. An yorgunluğu.

AK

[isim]

  • Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı

[sıfat]

  • Bu renkte olan
  • Beyaz leke

    Bir gözünde akı var.

[sıfat]

[mecaz]

  • Temiz

[sıfat]

[mecaz]

  • Dürüst

[sıfat]

[mecaz]

  • Sıkıntısız, rahat

    Ak günler göresin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ak akçe kara gün içindir
  • ak dediğine kara demek
  • ak don kara don geçitte belli olur
  • ak gün ağartır, kara gün karartır
  • akı ak karası kara
  • akı karası geçitte belli olur
  • akım derken bokum demek
  • ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
  • ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
  • ak koyunun kara kuzusu da olur
  • ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
  • akla karayı seçmek
  • ak sakaldan yok sakala gelmek

Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı

AL

[isim]

  • Kanın rengi, kızıl, kırmızı

[sıfat]

  • Bu renkte olan

    Al bayrak. Al çuha.

  • Dorunun açığı, kızıla çalan at donu

[sıfat]

  • Bu renkte olan (at)
  • Yüze sürülen pembe düzgün, allık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al elmaya taş atan çok olur
  • al giymedim ki alınayım
  • al gömlek gizlenemez
  • alı alına, moru moruna
  • alı al, moru mor
  • al kanlara boyanmak
  • al kiraz üstüne kar yağmış

Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar

[isim]

[eskimiş]

  • Aldatma, düzen, tuzak, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz

[kimya]

  • Alüminyum elementinin simgesi

LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)

[isim]

[müzik]

  • Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
  • Bu sesi gösteren nota işareti

[kimya]

  • Lantan elementinin simgesi

RA

[kimya]

  • Radyum elementinin simgesi

AM

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Dişilik organı

[kimya]

  • Amerikyum elementinin simgesi

IR

[kimya]

  • İridyum elementinin simgesi

[isim]

  • 343 yır

AZ

[sıfat]

  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]

  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş]

[kimya]

  • Azot elementinin simgesi

ARZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarż)

[isim]

  • Sunma
  • Piyasaya mal sürülmesi, sunu
  • Yüksek bir makama anlatma, bildirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arz etmek

Birleşik Kelimeler: arzıendam, arz odası, arz talep, arzuhâl, para arzı

[isim]

[eskimiş]

  • En, genişlik

[isim]

[eskimiş]

  • Yer, yeryüzü

    Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice

Birleşik Kelimeler: arz cazibesi, arz dairesi, arz derecesi

AZA (Kelime Kökeni: Arapça aʿżā)

[isim]

  • Üye

    Komşu gencine yüz vermemiş, çocuklu bir mahkeme azasıyla evlenmişti. - Reşat Nuri Güntekin

  • Vücut parçası, organ

    Bu vücut, bütün azası kırılmış, birbiri üstüne yığılmış bir külçe hâlinde. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: murahhas aza

AH

[isim]

  • İlenme, beddua

[ünlem]

  • (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz

    Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[ünlem]

  • (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz

    Ah başım!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ah alan onmaz
  • ah almak
  • ah çekmek
  • ah etmek
  • ahı çıkmak
  • ahını almak
  • ahını yerde koymamak
  • ahı tutmak
  • ahı yerde kalmamak
  • ah yerde kalmaz

Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah

HA

[ünlem]

  • İstek uyandırmak için kullanılan bir söz

    Ha göreyim seni! Ha gayret!

  • (ha:) Şaşma anlatan bir söz

    Amma güzel ha! Öyle oldu ha!

  • (ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılan bir söz

    Sakın ha bir daha yapma! Sakın ha ağlamanı istemiyorum. - Attila İlhan

  • (ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığını veya kavrandığını anlatan bir söz

    Ha, miralay arzu ederse o başka tabii! - Attila İlhan

[bağlaç]

  • Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz

    Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.

[bağlaç]

  • Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir

    Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.

[edat]

[kaba konuşmada]

  • Evet

[teklifsiz konuşmada]

  • (ha:) Soru bildiren bir söz

    Sen de geldin ha?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ha babam (ha)
  • ha babam de babam
  • ha bire
  • ha deyince
  • ha gayret
  • ha şöyle
  • ha şunu bileydin

[kimya]

  • Hahniyum elementinin simgesi

AHA

[edat]

[halk ağzında]

  • İşte

    Bizim köy aha şuracıkta!

AZI

[isim]

  • Köpek dişlerinden sonra içeriye doğru, alt ve üst çenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azı dişi, öğütücü diş

[halk ağzında]

  • Öküz arabalarında ön ve arka yastıkları dingile bağlayan ağaç çivi

Birleşik Kelimeler: azı dişi