HAZIRCEVAPLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

HAZIRCEVAPLIK harflerini içeren 5 harfli 97 kelime bulunuyor. 5 harfli HAZIRCEVAPLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

VAZIH19, HAVZA18, CEVAP18, CEVZA17, CEVAZ17, HAZCI16, HAPAZ16, HAVLI16, VICIK16, ZEHAP16, CIVIK16, AHVAL15, ERVAH15, HELVA15, HAVRA15, KAHVE15, LEVHA15, PERVA15, ZIRVA15, HIZIR14, HIZLI14, ZIPIR14, ZIHLI14, ZEVAL14, APACI13, HIZAR13, HIZLA13, HAZIK13, HAZIR13, HARAP13, KAHPE13, PAHAL13, ZIPKA13, CIZIK13, CILIZ13, AHRAZ12, AHCAR12, HAZAR12, LAHZA12, PLAZA12, PALAZ12, PAZAR12, VAKIA12, ZARCI12, CAZLI12, AVLAK11, AVARE11, EVRAK11, HIRLI11, KRAVL11, KAVAL11, LAZCA11, LARVA11, REVAK11, VARAK11, VAKAR11, ARICI10, AZILI10, ACILI10, ALICI10, AKICI10, HIRKA10, HAKLI10, HARLI10, ILICA10, KIZIL10, KAPLI10, KAHIR10, KALIP10, KIRCI10, RIZIK10, ARIZA9, ARACI9, AZLIK9, AHLAK9, AKREP9, ELHAK9, HELAK9, HALKA9, KLAPA9, KARHA9, KALCI9, KIRCA9, KAZIL9, LAKAP9, LEPRA9, PLAKA9, PARKA9, PARKE9, RAHLE9, CARLI9, ERZAK8, LEZAR8, LAZER8, KILIR7, LIKIR7, KARLI6

KARLI

[sıfat]

  • Üstünde kar bulunan

    Baş pınarın karlı suyun içelim / Gurbet kalesini tezce geçelim - Halk türküsü

  • Kar yağan

    Kışın çok karlı, tipili günlerinden başka günlerini günahı kadar sevmezdi. - Osman Cemal Kaygılı

[sıfat]

  • Kârı olan, kazançlı

    Şimdi ayrıntılara girmeyelim. Kitapta yazılanlara inanmak, inanmamaktan çok daha kârlıdır. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kârlı iş

KILIR

[isim]

[bitki bilimi]

  • Maydanozgillerden, bir yıllık ve özel kokulu otsu bir bitki (Ammi visnaga)

LIKIR

[isim]

  • Sıvıların bir kaptan akarken çıkardığı ses

Birleşik Kelimeler: lıkır lıkır

ERZAK (Kelime Kökeni: Arapça erzāḳ)

[isim]

  • Uzun süre saklanabilen yiyeceklerin genel adı

    Çarşıdan erzakını bile kendi pazarlık eder, kendi alır, kendi evine getirir. - Ömer Seyfettin

LEZAR (Kelime Kökeni: Fransızca lézard)

[isim]

  • Kertenkele derisinin sepilenmesiyle elde edilen bir deri türü

LAZER (Kelime Kökeni: Fransızca laser)

[isim]

[fizik]

  • Çok güçlü pırıltılar oluşturan, değişik alanlarda kullanılan ışık kaynağı

Birleşik Kelimeler: lazer ışını

ARIZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriża)

[isim]

  • Aksama, aksaklık, bozulma

[coğrafya]

  • Engebe

[müzik]

  • Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arıza yapmak

ARACI

[isim]

  • Ara bulucu
  • İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta

[ticaret]

  • Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador

[ekonomi]

  • İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aracı koymak

Birleşik Kelimeler: aracı banka, borsa aracısı

AZLIK

[isim]

  • Az olma durumu

    Bu hususlardaki vesikaların azlığı maalesef ancak küçük bir ipucu üzerinde yapılan tahminlerden ibaret kalıyor. - Asaf Halet Çelebi

  • Azınlık

AHLAK (Kelime Kökeni: Arapça aḫlāḳ)

[isim]

  • Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre

    Ahlak düzelmeden hiçbir şey düzelmez. - Çetin Altan

  • Huylar

    Bu şoförler hepinizin ahlakını bozdu. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: ahlak bilimi, ahlak dışı, ahlak yasası, ahlak zabıtası, ilmiahlak

AKREP (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳreb)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Akreplerden, sıcak ve nemli yerlerde yaşayan, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehirli iğnesi olan bir tür böcek, kuyruklu (Scorpio)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akrep gibi

Birleşik Kelimeler: su akrebi

[isim]

  • Saatin iki ibresinden küçüğü

    Rengi kararmış bir saat, ne yelkovanı var ne akrebi. - Sermet Muhtar Alus

[isim]

[gök bilimi]

  • Zodyak üzerinde Terazi ile Yay arasında yer alan takımyıldızın adı

ELHAK (Kelime Kökeni: Arapça elḥaḳḳ)

[zarf]

  • Gerçekten, hiç şüphesiz, doğrusu

    Eh bizim manikürler elhak iyi işlemiş ve intikamım centilmence alınmıştı. - Nazım Hikmet

HELAK (Kelime Kökeni: Arapça helāk)

[isim]

  • Ölme, öldürme, yok etme, yok olma

[mecaz]

  • Bitkin bir duruma gelme veya getirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • helak etmek
  • helak olmak

HALKA (Kelime Kökeni: Arapça ḥalḳa)

[isim]

  • Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember

    Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı. - Falih Rıfkı Atay

  • Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı

    Perde halkası.

  • Değerli metallerden yapılan çember biçimindeki süs eşyası

    Kulağındaki altın halka. Nişan halkası.

  • Su gibi sıvıların içine katı bir nesnenin düşmesiyle oluşan, gittikçe büyüyerek açılan çembere benzeyen biçim

    Suda halkalar oluştu.

  • Çember biçiminde dizilmiş topluluk
  • Uykusuzluk, yorgunluk, üzüntü vb. sebeplerle göz altında beliren koyuluk

    Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz / Ya gözler altındaki mor halkalar - Cahit Sıtkı Tarancı

  • Bir tür ufak, yağlı ve tuzlu simit

    İstanbul fırınları çocuk bileği gibi ince halkalar yaparlardı. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]

  • Çember biçiminde olan

[spor]

  • Yerden yüksekliği ayarlanabilen aralıklara asılı iki halatın uçlarına takılan 18 santimetre çapında, 28 milimetre kalınlığında tahta veya deri kaplı iki demir halkadan oluşan asılma araçlarından her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halka olmak

Birleşik Kelimeler: halka dizilişli, halka oyunları, halka yay, nişan halkası, yıl halkası

KLAPA (Kelime Kökeni: Almanca Klappe)

[isim]

  • Yakanın göğse doğru inen devrik bölümü