HAYIRPERVER Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
HAYIRPERVER harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli HAYIRPERVER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YIVA13,
EYER
-
Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne
Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- eyer boşaltmak
- eyere de gelir semere de
- eyeri boş kalmak
- eyer kapatmak (veya kapamak)
- eyer vurmak
Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı, eyer kaşı
REYE (Kelime Kökeni: Fransızca rayé)
-
Çizgili çubuklu çizgileri olan (kumaş)
Fenerliler, sarı lacivert reye fanila giymişler. - Haldun Taner
AYRI
-
Başka, başka türlü
Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu. - Lâtife Tekin
-
Aynı yerde kalan
Beraber misiniz, ayrı mısınız?
- Yalnız, tek başına
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayrı baş çekmek
- ayrı düşmek
- ayrı eve çıkmak
- ayrı seçi yapmak
- ayrı tutmak
Birleşik Kelimeler: ayrı ayrı, ayrı basım, ayrı cinsten, ayrı gayrı, ayrı çanak yapraklılar, ayrı taç yapraklılar
YARI
- Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf
-
Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan
Arkasından yarı şaka, yarı sitem ilave ediyor. - Attila İlhan
-
Devre arası
Birinci yarıda dört gol attık.
- Gereğinden az, tam olmayarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- yarıda kalmak
- yarı yolda bırakmak
Birleşik Kelimeler: yarı açık cezaevi, yarı ağır sıklet, yarı alan, yarı asalak, yarı başkalaşma, yarı başkanlık, yarı bel, yarı belgesel, yarı buçuk, yarıçap, yarı final, yarı finalist, yarı gece, yarı geçirgen, yarı göçebe, yarı gölge, yarı hücre, yarı iletken, yarı karanlık, yarı kurak, yarı kübik, yarı küre, yarı mamul, yarı orta sıklet, yarı otomatik, yarı resmî, yarı saha, yarı sanayileşme, yarı saydam, yarı son, yarı yarıya, yarıyıl, ikinci yarı, ilk yarı, iri yarı, ana yarısı, baba yarısı, gece yarısı
APRE (Kelime Kökeni: Fransızca apprêt)
- Kumaş veya derinin cilalanması, perdahlanması
- Dokumacılıkta, boyacılıkta cila olarak kullanılan madde
EPER
- Işığa karşı bakıldığında kâğıt tabakasının yapısal görünümü
HARE (Kelime Kökeni: Farsça ḫāre)
-
Bazı nesne, canlı, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş, dalgır
Uskumrunun hareleri daha sık, gözleri küçük oysa kolyozun hem hareleri daha taraklı hem gözleri daha patlak. - Oktay Rifat
- Üzerinde dalgalı çizgiler bulunan kumaş
- Yeni yapılan duvarların arasına harçla birlikte doldurulan taş parçaları
PARE (Kelime Kökeni: Farsça pāre)
- Parça, kısım
-
Tane, adet
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi / Yeni doğmuş ayı gördükleri yerden geliyor - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: pare pare, ciğerpare, palaspare, şekerpare, varakpare, yekpare
REHA (Kelime Kökeni: Farsça rehā)
- Kurtuluş, kurtulma
AHIR (Kelime Kökeni: Farsça āḫūr)
-
Evcil büyükbaş hayvanların barındığı kapalı yer, hayvan damı
Sağda, duvar kıyısında ahır, arabacı, uşak odaları var. - Yusuf Atılgan
Ata Sözleri ve Deyimler
- ahıra çekmek
- ahıra çevirmek
EPEY
-
Az denmeyecek kadar, oldukça, hayli, epeyi, epeyce, epeyice
Epey yürüdü ve üç sokak daha değiştirdi. - Tarık Buğra
EVRE
- Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen değişik durumların her biri, aşama, merhale, mertebe, safha
PAYE (Kelime Kökeni: Farsça pāye)
-
Rütbe
Lalalık, kavaslık derecelerinden kalfalık payesine yükseldiği bir sırada İsmail'in oğlu yanımdan uzaklaştırıldı, gitti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Derece, aşama
Ata Sözleri ve Deyimler
- paye vermek
REVA (Kelime Kökeni: Farsça revā)
-
Yakışır, yerinde, uygun
Reva mı hiddetin, reva mı şiddetin / Zulmeden sen misin, bilmem ki ben miyim? - Şarkı
Ata Sözleri ve Deyimler
- reva görmek
VERE (Kelime Kökeni: Sırpça)
- Bir kalenin veya tahkim edilmiş bir yerin teslimi