HAYVANLAŞMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

HAYVANLAŞMA harflerini içeren 5 harfli 32 kelime bulunuyor. 5 harfli HAYVANLAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hayvanlaşma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Hayvanlaşma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HAVYA17, YAVAŞ16, AHVAL15, HAVAN15, LAVAŞ14, AYVAN13, YAVAN13, MANAV12, MAHYA12, MAVNA12, MAVAL12, HANAY11, HANYA11, HALAY11, HAYAL11, YAŞAM11, HAMAL10, HAMLA10, MAHAL10, ŞAYAN10, AŞAMA9, ALMAŞ9, ŞAMAN9, MALYA8, MAYNA8, YAMAN8, YANMA8, ALYAN7, YANAL7, YALAN7, ANLAM6, ALMAN6

ANLAM

[isim]

[dil bilimi]

  • Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör

[mantık]

  • Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlam çıkarmak
  • anlamına gelmek
  • anlam vermek

Birleşik Kelimeler: anlam aykırılığı, anlam bayağılaşması, anlam bilimi, anlam bilimsel, anlam daralması, anlam değişmesi, anlam genişlemesi, anlam iyileşmesi, anlam kayması, anlam kötüleşmesi, bağlamsal anlam, eş anlam, ikiz anlam, bir anlamda

ALMAN (Kelime Kökeni: Fransızca allemand)

[isim]

  • Cermen soyundan olan halk
  • Bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Alman gümüşü, Alman papatyası, Almansever, Alman usulü

ALYAN (Kelime Kökeni: İngilizce allen)

[isim]

[teknik]

  • Cıvataları çıkarıp takmaya yarayan, altıgen kesitli, L biçiminde alet

Birleşik Kelimeler: alyan anahtarı

YANAL

[sıfat]

  • Yanda olan, yana düşen

[halk ağzında]

  • Alaca, iki renkli

    O dalın ucunda bir yanal alma / Almasını al da dalını yolma - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: yanal yüzey

YALAN

[isim]

  • Doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz, kıtır

    Yalanı en güzel kullanmış olanlar eski Şarklılardır. - Ahmet Haşim

  • Yalancı kimse

    Yalansın bizim oğlan.

[sıfat]

  • Uydurma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalana şerbetli olmak
  • yalan atmak (veya kıvırmak)
  • yalan çıkmak
  • yalanı çıkmak
  • yalanını yakalamak (veya tutmak)
  • yalan yere
  • yalan yere yemin etmek

Birleşik Kelimeler: yalan dolan, yalan dünya, yalan haber, yalan makinesi, yalan yanlış, beyaz yalan, katmerli yalan, kuyruklu yalan

MALYA

[isim]

  • Deniz dibinde otlara takılmış oltayı kurtarmaya ve deniz derinliklerinden ağ, halat, sicim vb. şeyleri çıkarmaya yarayan dört tırnaklı demir

MAYNA (Kelime Kökeni: İtalyanca maina)

[isim]

[denizcilik]

  • Yelken indirme, fora karşıtı

[argo]

  • Bırakılma, son verilme

    Kavga mayna oldu.

[ünlem]

[denizcilik]

  • `İndir` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Martı'ya beş metre kala `mayna!` diye bağrıldı. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mayna etmek

YAMAN

[sıfat]

  • Güç, etki veya beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan (kimse)

    Sen yaman bir inkılapçı olacaksın Yıldız. - Aka Gündüz

  • Kötü, korkulan (kimse)
  • Alışılmadık, olağanın dışında

    Köhne çatısı yaman bir gürültü ile birdenbire sarsıldı. - Ercüment Ekrem Talu

YANMA

[isim]

  • Yanmak işi

    Vücudumda yanma ile beraber garip bir titreme de vardı. - Reşat Nuri Güntekin

[kimya]

  • Bir cismin oksijenle birleşmesi sırasında ortaya çıkan olayların tümü

AŞAMA

[isim]

  • Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
  • Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri, evre, basamak, adım, merhale

    Onlar biçkiyi, provayı öğrenme aşamasına gelmişlerdi. - Ayla Kutlu

[spor]

  • Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap

Birleşik Kelimeler: aşama sırası

ALMAŞ

[isim]

  • İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe

[mantık]

  • Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem

ŞAMAN

[isim]

  • Şamanlıkta büyü yapan, gelecekten haber verdiğine, ruhlarla ilişki kurarak hastalıkları iyileştirdiğine inanılan kimse, kam

[isim]

  • Şamanlığa mensup olan kimse

HAMAL (Kelime Kökeni: Arapça ḥammāl)

[isim]

  • Taşıyıcı

    Arkasındaki hamalların sırtında meşin torbalar içinde züyuf akçe. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hamala semeri yük olmaz

Birleşik Kelimeler: hamalbaşı, hamal camal, hamal semeri, hamal sırığı, sırık hamalı

HAMLA (Kelime Kökeni: Arapça ḥamle)

[isim]

[denizcilik]

  • Küreklerin bir kez suya daldırılıp çıkarılması
  • Sandalın bu biçimde aldığı yol
  • Kıçtan birinci oturak

    Filikada hamlada oturan gemici, bir eliyle rıhtımın kenarına tutunmuş. - Zeyyat Selimoğlu

MAHAL (Kelime Kökeni: Arapça maḥall)

[isim]

  • Yöre (I)

    Binaenaleyh, bu koruma tedbiri pazarda değil kesiş mahallinde yapılır. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mahal kalmamak
  • mahal vermek
  • mahal yok

Birleşik Kelimeler: meskûn mahal, şoför mahalli