[isim]

• Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık

  İnce ruhlu insanlar gibi Atatürk de hayvanları severdi. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

[mecaz]

• Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse)

[hakaret yollu]

• Kızılan bir kimseye söylenen bir söz

[halk ağzında]

• At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık

  Zavallı hayvan bir saattir yüz okkadan fazla bir yükü sürüklüyordu. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

• hayvan gibi
• hayvanın alacası dışında, insanın alacası içinde
• hayvan koklaşa koklaşa, insan konuşa konuşa

[sıfat]

• Hayvansal

  Hayvani protein alamayan yerlerde, bu yol ile fakir fukaraya et yedirebilmek imkânı hazırlanmıştır. - Burhan Felek

[eskimiş]

• Hayvanca

  Hele birlikte öleceği kimseleri düşündükçe bu hayvani isyanı büsbütün şiddetleniyor, âdeta azgın bir hâl alıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

[eskimiş]

• Hayvanlar

• Hayvan bilimi

[sıfat]

• Hayvanla ilgili, hayvani

• Hayvandan elde edilen, hayvani

  Büyük kentler bir yana bırakılırsa hayvansal besin tüketimi devede kulak denecek kadar azdır. - Oktay Rifat

[isim]

• Hayvan olma durumu, hayvaniyet

[mecaz]

• Hayvanca davranma

Ata Sözleri ve Deyimler

• hayvanlık etmek

[sıfat]

• Hayvanı andıran, hayvana benzeyen, hayvan gibi, hayvanımsı

[sıfat]

• Çok kaba ve hoyrat

[zarf]

• (hayva'nca) Çok kaba ve hoyrat bir biçimde, hayvancasına

[isim]

[eskimiş]

• Hayvanlık

[sıfat]

• Hayvan seven

• Hayvanla ilgili, hayvana benzer

  Ağır ve sevimli bir adam. Yalnız onunkisi, insancıl olmaktan çok hayvancıl bir sevimlilik. - Attila İlhan

[isim]

• Ancak mikroskopla görülebilen çok küçük hayvan

• Hayvancağız

[sıfat]

• Hayvansı

[isim]

• İnsanlık erdemlerini yitirme, kabalaşma

[nesnesiz]

• İnsanlık erdemlerini yitirmek, kabalaşmak

[isim]

• Evcil hayvanlara bakma ve yetiştirme işi

[sıfat]

• Hayvanları seven, haklarını koruyan, onlara iyi davranan