HAYDUTLUK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
HAYDUTLUK harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli HAYDUTLUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YUHA11,
TALK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalḳ)
- Genellikle açık yeşil, toz durumundayken yağlı bir görünümde, özgül ağırlığı 2,7, sertliği 1 olan, hidratlı doğal magnezyum
Birleşik Kelimeler: talk pudrası, talk şist
AKUT (Kelime Kökeni: Almanca akut)
- İveğen
KULA
- Gövdenin sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu
-
Bu renkte olan (at)
Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı. - Reşat Nuri Güntekin
- Manisa iline bağlı ilçelerden biri
ULAK
-
Haberci
Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz
Ata Sözleri ve Deyimler
- ulak çıkarmak
Birleşik Kelimeler: özel ulak, el ulağı
KUTU (Kelime Kökeni: Rumca)
-
İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap
Enfiyesini, üstü mineli bir kutudan çekerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Bu kabın alabildiği miktarda olan
Tam bir kutu çorabı tıkıştırdılar koltuğumun altına. - Nazım Hikmet
- Elektrik veya telefon tellerinin toplanıp bağlandığı kap
-
Bir kimsede, bir yerde, bir şeyde iyi veya kötü bir özelliğin fazlalığını belirten bir söz
Akıl kutusu. Fesat kutusu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kutu gibi
Birleşik Kelimeler: kutu kutu, camekânlı kutu, kapalı kutu, karakutu, kara kutu, akıl kutusu, batarya kutusu, boya kutusu, ecza kutusu, kalem kutusu, mücevher kutusu, posta kutusu, sorgu kutusu, şikâyet kutusu, vites kutusu, yağ kutusu, yakınma kutusu, zemberek kutusu
KUUT (Kelime Kökeni: Arapça ḳuʿūd)
- Namazın oturularak kılınan kısmı
- Oturma
KULU
- Konya iline bağlı ilçelerden biri
TULU (Kelime Kökeni: Arapça ṭulūʿ)
- Güneşin doğması, doğuşu
UTLU
- İffetli
UTKU
- Yengi
DUKA (Kelime Kökeni: İtalyanca duca)
-
Dük unvanının eskiden kullanılan biçimi
Sırplar bir defa İpek'te kongreye benzer bir toplantı yaparak imparatorluktan ayrılmak ve Sırbistan tacını Savoie dukasına vermek istediler. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir tür Venedik altın akçesi
... Osmanlı Devleti'ne yıllık otuz bin duka altın vergi verecek. - Ahmet Rasim
UYAK
- Şiirde dizelerin sonunda tekrarlanan ve aynı ahengi veren heceler veya aynı görevde olmayan ancak benzeşen sesler, kafiye
Birleşik Kelimeler: iç uyak, yarım uyak
HALK (Kelime Kökeni: Arapça ḫalḳ)
-
Aynı ülkede yaşayan, aynı kültür özelliklerine sahip olan, aynı uyruktaki insan topluluğu, folk
Türk halkı.
-
Aynı soydan gelen, ayrı ülkelerin uyruğu olarak yaşayan insan topluluğu
Yahudi halkı.
-
Bir ülke içerisinde yaşayan değişik soylardan insan topluluklarının her biri
Bağımsız Devletler Topluluğunun halkları.
-
Belli bir bölgede veya çevrede yaşayanların bütünü, ahali
Bütün köy halkı orada idi. - Ömer Seyfettin
-
Bir ülkedeki yurttaşların bütünü, kamu
Bilmiyorlar ki halk, halkın diliyle konuşan sanatkârla birliktir. - Orhan Veli Kanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- halka inmek
- halka verir talkını (veya telkini), kendi yutar salkımı
Birleşik Kelimeler: halk adamı, halk ağzı, halk bilgisi, halk bilimi, halk dili, halk edebiyatı, halk ekmeği, halkevi, halk günü, halk matinesi, halk müziği, halk odası, halk okulu, halk otobüsü, halk oylaması, halkoyu, halk ozanı, halk sağlığı, halk şairi, halk şiiri, halk yardakçısı, halka dönük, ev halkı, kapı halkı, Latin halkları
- Yaratma
Ata Sözleri ve Deyimler
- halk etmek
HALT (Kelime Kökeni: Arapça ḫalṭ)
- Bir şeyi başka bir şeyle karıştırma
- Uygunsuz söz söyleme, uygunsuz iş yapma
-
Uygun olmayan, beğenilmeyen şey
Zehri şurupla, daha bilmem ne haltla karıştırıp yudum yudum içmek, pis şey, iğrenç şey. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- halt etmek
- halt karıştırmak
- halt yemek
KUYU
-
Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur
Kahveci Salih eğilmiş, az evvel sarkıttığı gazozları kuyudan çıkarıyordu. - Haldun Taner
-
Toprağa kazılan derince çukur
Kireç kuyusu.
- İçinden çıkılamayan durum veya yer
- Yer altındaki iş yerlerine ulaşmak için açılmış ve kesit boyutları derinliğine oranla sınırlı, düşey veya düşeye yakın bağlantı yolu
Ata Sözleri ve Deyimler
- kuyu açmak
- kuyudan adam çıkarmak
- kuyu gibi
- kuyusunu kazmak
Birleşik Kelimeler: kuyu anası, kuyu bileziği, kuyu fındığı, kuyu kebabı, kuyu suyu, kuyu topuğu, ana kuyu, dipsiz kuyu, iç kuyu, kör kuyu, kuru kuyu, artezyen kuyusu, gayya kuyusu, kar kuyusu, kireç kuyusu, kurt kuyusu, maden kuyusu, sondaj kuyusu