HAYDALANMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

HAYDALANMAK harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli HAYDALANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AHLAMA11, DAYAMA11, DAYLAK10, DALYAN10, LAHANA10, AYLAMA9, ADANMA9, ADAMAK9, DALAMA9, DALMAK9, MANDAL9, MANYAK9, YANMAK9, YALAMA9, YALMAN9, ALANYA8, YALAKA8, ANLAMA7, ANAMAL7, AKLAMA7, KANAMA7

ANLAMA

[isim]

  • Anlamak işi, anlamaklık, kavrama, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf

    Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum. - Ahmet Ümit

[felsefe]

  • Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme

Birleşik Kelimeler: tam anlamıyla

ANAMAL

[isim]

[ticaret]

  • Sermaye

Birleşik Kelimeler: anamal birikimi, anamal sahibi

AKLAMA

[isim]

  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi

KANAMA

[isim]

  • Kanamak işi, nezif

    Burun kanaması, diş kırılması, ötede beride ufak tefek sıyrıklar ve şişler... - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: beyin kanaması

ALANYA

[isim]

  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

YALAKA

[isim]

[halk ağzında]

  • Dalkavuk

[sıfat]

  • Arsız, sırnaşık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalaka olmak

AYLAMA

[isim]

  • Aylamak işi

ADANMA

[isim]

  • Adanmak işi

ADAMAK

[-e]

[-i]

  • Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek

[mecaz]

  • Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek

[mecaz]

  • Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek

[mecaz]

  • Ayırmak, tahsis etmek

    Nasılsa altındaki arabayı edinmişti, bütün sevme gücünü de bu arabaya adamıştı. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • İthaf etmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ada bana, adayım sana
  • adamak kolay, ödemek zordur
  • adamakla mal tükenmez

DALAMA

[isim]

  • Dalamak işi

DALMAK

[-e]

  • Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek

    O çirkin, kaba kunduralarla sıcak günde serin denize dalmışım gibi rahatladım. - Ayla Kutlu

[nesnesiz]

  • Bir yerin içine girmek

    Hızla içeri dalıp mumun başında duran adama doğru iki adım attı. - Elif Şafak

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden geçmek

    Çocuk ateşi çıkınca daldı.

[nesnesiz]

  • Uyumak

    O serinlik içinde Tevfik dalmış. Uyandığı vakit güneş çoktan doğmuştu. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak

[spor]

  • Güreşte rakibinin belden aşağı bir yerini aniden tutmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dala çıka
  • dalıp çıkmak
  • dalıp gitmek

MANDAL (Kelime Kökeni: Arapça mandāl)

[isim]

  • Kapı vb. şeyleri kapalı tutmaya yarayan, döner tahta veya metal parça
  • İpe serilen çamaşırı tutturmak için kullanılan yaylı kıskaç
  • Ut, kanun, keman vb. çalgıların tellerini geren düğme

Birleşik Kelimeler: çamaşır mandalı, kapı mandalı

[isim]

[halk ağzında]

  • Evlek

MANYAK (Kelime Kökeni: Fransızca maniaque)

[sıfat]

  • Maniye yakalanmış (hasta)

[mecaz]

  • Gülünç, garip, şaşırtıcı davranışları olan (kimse)

[ünlem]

[hakaret yollu]

  • `Aptal, çılgın, dengesiz, deli` anlamlarında bir seslenme sözü

YANMAK

[nesnesiz]

  • Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak

    Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir. - Anayasa

  • Ateş durumuna geçmek, tutuşmak

    Kömür yandı. Ocaktaki odun yandı.

  • Isı, ışık veren bir konuma geçmek

    Gece oldu, ışıklar yandı, yatsı vakti geldi. - Memduh Şevket Esendal

  • Bütünü veya bir bölümü ateş veya sıcaklığın etkisi ile bozulmak, kömür durumuna geçmek

    Yemek yandı. Ekmek yandı.

  • Isı etkisiyle vücudun bir yanı yara olmak, kızarmak veya rengi koyulaşmak

    Ateşe dokundu, eli yandı. Güneşten kolları yandı.

  • Vücut veya nesnelerin ısısı artmak

    Ateşler içinde, günlerce titreyerek yanar. - Yusuf Ziya Ortaç

    Odamız yaz günleri çinko damın altında yanar durur. - Orhan Veli Kanık

  • Parlamak, parıldamak

    Birkaç batarya top, kızgın güneş altında pırıl pırıl yanıyor. - Falih Rıfkı Atay

  • Birtakım etmenlerin etkisiyle işe yaramaz duruma gelmek

    Kumaş boyadan yanmış. Ekinler dondan yanmış.

  • Yanık acısına benzer bir acı duymak

    Boğazım yanıyor. Biberden ağzım yandı.

  • Çok istemek, çabalamak

    Çocuklar, kendilerini beğendirmek için yanıyorlar. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]

  • Çok üzülmek

    Bu yaz tatil yapamayacağıma yanıyorum.

[mecaz]

  • Çok sevmek, büyük bir aşk ile sevmek

[mecaz]

  • Hükümsüz kalmak, değerini yitirmek

    Vaktinde değiştirilmeyen kâğıt paralar yandı.

[mecaz]

  • Zarara, kötülüğe uğramak

    Maazallah! Birimize kitaptan rastgele bir şey soracak olsa yandığımız gündü. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Çocuk oyunlarında oyun dışı kalmak

[mecaz]

  • Bir bir sıralamak, dile getirmek, dert dökmek, anlatmak

    Yazı yazmak, hayatımı anlatmak, kalbimi dökmek ihtiyacıyla yanıyorum. - Sermet Muhtar Alus

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yandı gülüm keten helva
  • yanıp durmak
  • yanıp tutuşmak
  • yanıp yakılmak

Birleşik Kelimeler: yana yakıla, yana yana, yanardöner

YALAMA

[isim]

  • Yalamak işi

[sıfat]

  • Üzeri düzleşmiş, dişleri aşınmış olan (vida, cıvata vb.)

[sıfat]

  • Fırça izleri belli etmeden yapılan (resim)

[sıfat]

[argo]

  • Sözünde durmayan (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalama olmak

Birleşik Kelimeler: yalama uçuş, yalama yazı