HAYALPERVER Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

HAYALPERVER harflerini içeren 4 harfli 48 kelime bulunuyor. 4 harfli HAYALPERVER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAVA14, VAHA14, AYVA12, HARP12, PAHA12, VEYA12, YAVE12, AVAL10, AVAR10, ALEV10, EPEY10, EVRE10, EVLA10, HAYA10, LAVA10, LEVA10, PAYE10, REVA10, VERE10, VALE10, ARPA8, APEL8, APRE8, ARAP8, AHAR8, EPER8, HELA8, HELE8, HALA8, HALE8, HARA8, HARE8, LAPA8, LARP8, PALA8, PARA8, PARE8, REHA8, ARYA6, AYLA6, AYAR6, AYAL6, ALAY6, EYER6, REYE6, YELE6, YARA6, REEL4

REEL (Kelime Kökeni: Fransızca réel)

[sıfat]

  • Gerçek

ARYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)

[isim]

[müzik]

  • Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça

AYLA

[isim]

  • Hale
  • Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi

Birleşik Kelimeler: ışık aylası

AYAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyār)

[isim]

  • Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu

    Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi.

  • Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü

    Memleket saat ayarı.

  • Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi
  • Bir iş veya bir davranışta gereken ölçü

    Kalorifercinin ayarı yok, ya çok yakıyor veya hiç yakmıyor.

[mecaz]

  • Değer, derece

    Biz, telif eser ayarında bir sanat kıymeti taşıyan tercümelere teşekkür edelim. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayar almak
  • ayar etmek
  • ayar vermek

Birleşik Kelimeler: ayarı bozuk, aklı tam ayar, balans ayarı, saat ayarı

AYAL (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Karı, eş

    Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir - Orhan Veli Kanık

ALAY

[isim]

  • Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk

    Düğün alayı. Fener alayı.

  • Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej
  • Hayvan topluluğu

    Bizim alayımız leylek alayı / Havada uçarız dolayı dolayı - Halk türküsü

[askerlik]

  • Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu

    Topçu alayı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya çıkmak

Birleşik Kelimeler: alay alay, alay beyi, alaybozan, alay malay, bir alay, miralay, bayram alayı, cenaze alayı, düğün alayı, fener alayı, gelin alayı, gidiş alayı, kılıç alayı, mevlit alayı, muhafız alayı, sürre alayı, süvari alayı

[isim]

  • Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya almak
  • alaya bozmak
  • alaya vurmak
  • alay etmek
  • alay geçmek
  • alay gibi gelmek

Birleşik Kelimeler: alay yollu

EYER

[isim]

  • Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne

    Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eyer boşaltmak
  • eyere de gelir semere de
  • eyeri boş kalmak
  • eyer kapatmak (veya kapamak)
  • eyer vurmak

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı, eyer kaşı

REYE (Kelime Kökeni: Fransızca rayé)

[sıfat]

  • Çizgili çubuklu çizgileri olan (kumaş)

    Fenerliler, sarı lacivert reye fanila giymişler. - Haldun Taner

YELE

[isim]

  • At, aslan vb. hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar

    Ben, yelesi yelde dalgalanan, sağrısı köpüklü kır atıma bineceğim. - Nazım Hikmet

  • Balıklarda sırt yüzgeci

YARA

[isim]

  • Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik

    Yaranı tımar ettiler mi? - Nazım Hikmet

  • Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık

    Geminin omurgasındaki yara.

  • Vücutta işlemekte olan çıban

[mecaz]

  • Dert, üzüntü, acı

    Bu yarayı deşmeyin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yara açmak
  • yara almak
  • yara işlemek
  • yara kapanmak
  • yarasını deşmek
  • yarası olan gocunur (veya gocunsun)
  • yaraya merhem olmak
  • yaraya tuz biber ekmek
  • yarayı tazelemek

Birleşik Kelimeler: yara bandı, yara bere, yara otu, açık yara, ağır yara, kızılyara, ciğer yarası, dil yarası, gönül yarası, kalp yarası, yatak yarası, yürek yarası

ARPA

[isim]

[bitki bilimi]

  • Buğdaygillerden bir bitki (Hordeum vulgare)

    Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda? - Falih Rıfkı Atay

  • Bu bitkinin ekmek ve bira yapımında kullanılan, hayvanlara yem olarak verilen taneleri

[argo]

  • Rüşvet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arpa eken buğday biçmez
  • arpa ektim, darı çıktı
  • arpa samanıyla, kömür dumanıyla
  • arpası çok gelmek
  • arpa unundan kadayıf olmaz
  • arpa verilmeyen at, kamçı zoruyla yürümez

Birleşik Kelimeler: arpa ekmeği, arpa güvesi, arpa suyu, arpa şehriye, yemlik arpa

APEL (Kelime Kökeni: Fransızca appel)

[isim]

[ekonomi]

  • Anonim ortaklıklarda sermaye artırımı için yapılan ödeme çağrısı

APRE (Kelime Kökeni: Fransızca apprêt)

[isim]

  • Kumaş veya derinin cilalanması, perdahlanması
  • Dokumacılıkta, boyacılıkta cila olarak kullanılan madde

ARAP

[isim]

[halk ağzında]

  • Fotoğrafın negatifi
  • Fellah

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arap gibi olmak
  • arap olayım

[isim]

  • Orta Doğu ile Kuzey Afrika'nın büyük bir bölümünde yaşayan halk ve bu halkın soyundan olan kimse

[sıfat]

[mecaz]

  • Koyu esmer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Arap'ın yalellisi gibi
  • Arap uyandı (veya Arap'ın gözü açıldı)

Birleşik Kelimeler: Arap alfabesi, Arap rakamları, arap sabunu, arapsaçı, Arap tavşanı, Arap zamkı

AHAR

[isim]

[eskimiş]

  • Hattatların kâğıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılan özel bir karışım