Hat ile Biten 7 Harfli Kelimeler

HAT ile biten 7 harfli 14 kelime bulunuyor. Sonu HAT olan 7 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hat ile başlayan 7 harfli kelimeler. İçinde Hat olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FÜTUHAT20, FESAHAT18, SAFAHAT18, SEFAHAT18, MEŞİHAT15, İÇTİHAT14, SEYAHAT14, CERAHAT14, ISLAHAT13, KABAHAT13, SEMAHAT13, NASİHAT12, SARAHAT12, İTTİHAT11

İTTİHAT (Kelime Kökeni: Arapça ittiḥād)

[isim]

[eskimiş]

  • Birleşme, birlik kurma, bir olma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ittihat etmek

NASİHAT (Kelime Kökeni: Arapça naṣīḥat)

[isim]

  • Öğüt

    Nasihatleri sonuna kadar dinler ve bitince hiç sesini çıkarmaz. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nasihat etmek (veya vermek)
  • nasihatte bulunmak

Birleşik Kelimeler: nasihatname, nasihat yollu, baba nasihati

SARAHAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣarāḥat)

[isim]

  • Belginlik

    Hazırladığınız raporlarınızda bu konuda hiçbir sarahat yok. - Osman Aysu

ISLAHAT (Kelime Kökeni: Arapça iṣlāḥāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Düzeltme

    Kadıncağıza paşadan kalan aylık her yeni devlet ıslahatında kırılıp küçülüyordu. - Reşat Nuri Güntekin

KABAHAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳabāḥat)

[isim]

  • Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet

    Bir kabahat gizlenirse büyür, söylenirse küçülür. - Peyami Safa

[hukuk]

  • Hafif hapis, para cezası veya meslek ve sanattan alıkonulma ile cezalandırılan suç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabahati (birinde) bulmak (veya aramak)
  • kabahati (birine veya bir şeye) yüklemek
  • kabahat işlemek (veya etmek)
  • kabahat samur kürk olsa kimse sırtına almaz

SEMAHAT (Kelime Kökeni: Arapça semāḥat)

[isim]

[eskimiş]

  • Cömertlik

İÇTİHAT (Kelime Kökeni: Arapça ictihād)

[isim]

[hukuk]

  • Yasada veya örf ve âdet hukukunda uygulanacak kuralın açıkça ve tereddütsüz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın veya hukukçunun düşüncelerinden doğan sonuç

[eskimiş]

  • Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış

    Benim içtihadım öyledir.

SEYAHAT (Kelime Kökeni: Arapça siyāḥat)

[isim]

  • Yolculuk

    Her zamanki seyahat hatıralarını anlatmaya başladı. - Peyami Safa

  • Gezi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • seyahat etmek

Birleşik Kelimeler: seyahat acentesi, seyahatname, iş seyahati

CERAHAT (Kelime Kökeni: Arapça cerāḥat)

[isim]

[eskimiş]

  • İrin
  • Yara

MEŞİHAT (Kelime Kökeni: Arapça meşīḫat)

[isim]

[eskimiş]

  • Şeyhlik
  • Şeyhülislamın makamı, şeyhülislamlık

FESAHAT (Kelime Kökeni: Arapça feṣāḥat)

[isim]

[edebiyat]

  • Kurallı, etkileyici, heyecan verici, inandırıcı, sanatlı söz söyleme

    Edebî lisanı o zamanki fesahatine ve tabiatına göre güzelleştirdiler. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Söz diziminin kelimeleriyle birlikte ahenkli, kolay anlaşılır ve dil kurallarına uygun olması hâli

SAFAHAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣafaḥāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Evreler, safhalar

SEFAHAT (Kelime Kökeni: Arapça sefāhet)

[isim]

  • Zevk ve eğlenceye düşkünlük, uçarılık

    Bir memlekette zenginlik başlar da bir parça eğlence ve sefahat de başlamaz olur mu? - Reşat Nuri Güntekin

  • Eğlence

    Geliri, istese veyahut karakteri uygun olsa, değil rahat yaşamaya, sefahat hayatı sürmeye müsaitti. - Halide Edip Adıvar

FÜTUHAT (Kelime Kökeni: Arapça futūḥāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Zaferler, fetihler