HASİSLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

HASİSLİK harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli HASİSLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HİSSİ11, HASİS11, İHSAS11, HİSLİ10, HALİS10, İSHAL10, İHLAS10, SİLAH10, SAHİL10, HALİK9, İLHAK9, İLKAH9, İLAHİ9, KAHİL9, KASİS7, SİSLİ7, SİLİS7, KİLİS6, KİLSİ6, LASKİ6, SİLKİ6, SİLİK6, SALİK6, SAKİL6

KİLİS

[isim]

  • Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

KİLSİ

[sıfat]

  • Kili andıran, kile benzeyen, kil gibi

LASKİ (Kelime Kökeni: Arapça lasḳī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yakı ile ilgili

SİLKİ

[isim]

  • Uykuda sıçrama

SİLİK

[sıfat]

  • Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan

    Silik para. Silik yazı.

[mecaz]

  • Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan

[zarf]

  • Kendini gösteremeden

    İşte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: sapı silik

SALİK (Kelime Kökeni: Arapça sālik)

[sıfat]

  • Bir yola giren, bir yolda giden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salik olmak

SAKİL (Kelime Kökeni: Arapça s̱aḳīl)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Ağır
  • Sıkıntı veren, sıkıntılı
  • Çirkin, kaba, uyumsuz

[isim]

[müzik]

  • Türk müziğinde bir usul

KASİS (Kelime Kökeni: Fransızca cassis)

[isim]

  • Kara yolunda oluşmuş çukurlar ve tümsekler
  • Yollarda araçların hızını düşürmek için yapılan, türlü biçimlerde tümsek
  • Bir yolun doğrultusunu dik kesen bir yandan öbür yana geçen ark

SİSLİ

[sıfat]

  • Üzerine sis inmiş olan, sislenmiş, bulanık

    Haliç, aşağılarda, sisli bir bahar sabahının altında, erimiş gümüşlerin ırmağına benziyordu. - Tarık Buğra

SİLİS (Kelime Kökeni: Fransızca silice)

[isim]

[kimya]

  • Kum, çakmak taşı, kuvars vb. silisyumun oksijenli birleşimleri

Birleşik Kelimeler: silisseven

HALİK (Kelime Kökeni: Arapça ḫāliḳ)

[isim]

[din bilgisi]

  • Tanrı

İLHAK (Kelime Kökeni: Arapça ilḥāḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Katma, bağlama, ekleme
  • Egemenliği altına alma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilhak etmek

İLKAH (Kelime Kökeni: Arapça ilḳāḥ)

[isim]

[eskimiş]

[biyoloji]

  • Dölleme
  • Döllenme
  • Aşılama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkah etmek

İLAHÎ (Kelime Kökeni: Arapça ilāhī)

[ünlem]

  • Ey Allah'ım

    Ruhumun senden İlahi, şudur ancak emeli / Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli - Mehmet Akif Ersoy

[ünlem]

  • `Bu ne hâl, ne tuhaf` gibi şaşma, sitem bildiren bir söz

    İlahi Eda abla! Güzele bakmanın sevap olduğunu bilmez misin sen? - Necati Cumalı

[isim]

[müzik]

[edebiyat]

  • Tanrı'yı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamla okunan nazım

    Bütün gün genç kızlar ilahiler söylemişlerdi. - Çetin Altan

[sıfat]

[din bilgisi]

  • Tanrı ile ilgili olan, Tanrı'ya özgü olan, tanrısal, lahuti

    Bakınız ki yalnız Allah'tan olan ve ilahi olan ümidiniz ölmesin! - Ruşen Eşref Ünaydın

[mecaz]

  • Çok güzel, mükemmel

    Minarecilikte biz gerçekten ilahi bir hüner göstermişizdir. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: takdiriilahi

KÂHİL (Kelime Kökeni: Arapça kāhil)

[sıfat]

[eskimiş]

[biyoloji]

  • Erişkin