HARİKULADELİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

HARİKULADELİK harflerini içeren 6 harfli 41 kelime bulunuyor. 6 harfli HARİKULADELİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DAHİLİ12, DERHAL12, HARDAL12, LAHURİ11, AHLAKİ10, AHİLİK10, HELALİ10, HİLALİ10, HİLELİ10, HAREKİ10, HAKİKİ10, HALELİ10, HALİLE10, HARELİ10, HARİKA10, HARLAK10, KAHİRE10, KARİHA10, LAHİKA10, KURADA9, ADİLİK8, DİRLİK8, DİLLEK8, DAKİKA8, DİKLİK8, DERİLİ8, İADELİ8, KADRİL8, KADİRİ8, LİKİDE8, LAEDRİ8, RADİKA8, KARLUK7, KAKULE7, ARKAİK6, ALKALİ6, İLLAKİ6, KARELİ6, KALKER6, KELLİK6, LAKLAK6

ARKAİK (Kelime Kökeni: Fransızca archaïque)

[sıfat]

  • Güzel sanatlarda klasik çağ öncesinden kalan

[edebiyat]

  • Konuşulan ve yazılan dilde, kullanımdan düşmüş olan (eski söz veya deyim)

ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)

[isim]

[kimya]

  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre

İLLAKİ (Kelime Kökeni: Arapça illā + Farsça ki)

[zarf]

  • İlla

    Bildiğimiz şeyleri bilebilmek için illaki bir alamet bekleriz. - Elif Şafak

KARELİ

[sıfat]

  • Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı

    Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek

KALKER (Kelime Kökeni: Fransızca calcaire)

[isim]

[mineraloji]

  • Kireç taşı

Birleşik Kelimeler: sedefli kalker

KELLİK

[isim]

  • Kel olma durumu

    Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin

  • Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
  • Çıplak, bitkisiz yer

LAKLAK (Kelime Kökeni: Arapça laḳlāḳ)

[isim]

  • Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses

[mecaz]

  • Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • laklak etmek

KARLUK

[isim]

[tarih]

  • Eski Türk boylarından biri

KAKULE (Kelime Kökeni: Arapça ḳāḳulle)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Zencefilgillerden, sıcak iklimlerde yetişen güzel kokulu bir bitki (Elettaria cardamomum)
  • Bu bitkinin bahar olarak kullanılan tohumu

ADİLİK

[isim]

  • Bayağılık, düşüklük, aşağılık

DİRLİK

[isim]

  • Yaşayış, hayat, sağlık, varlık, geçim
  • Huzur, erinç

    Madem birsin, birlik olsun / Dilde, dinde, milliyette / Murat et de dirlik olsun / Baştan başa cemiyette - Orhan Seyfi Orhon

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde bir hizmete karşılık olmak üzere bir kimseye devletçe verilen aylık veya bir yere bağlı gelir

    Zaten onun için, hazinelerin, varlıkların, dirliklerin ne değeri vardır. - Samiha Ayverdi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dirlik yüzü görmemek

Birleşik Kelimeler: dirlik düzenlik

DİLLEK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Dedikoducu

DAKİKA (Kelime Kökeni: Arapça daḳīḳa)

[isim]

  • Bir saatlik zamanın altmışta biri

    Burada, kırk beş dakika kadar, elleri daima kelepçeli, bir koltukta bekleyiş veya bekletiliş. - Necip Fazıl Kısakürek

  • An, zaman

    Bundan sonra sizi her dakika arayacağım. - Cahit Uçuk

[matematik]

  • Bir derecenin altmışta biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dakikası dakikasına uymamak

Birleşik Kelimeler: dakika başı, o dakika, son dakika, dakikası dakikasına

DİKLİK

[isim]

  • Dik olma durumu

Birleşik Kelimeler: başı diklik

DERİLİ

[sıfat]

  • Derisi olan
  • Deri ile kaplanmış olan

Birleşik Kelimeler: Kızılderili