HARFİTARİF Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
HARFİTARİF harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli HARFİTARİF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HAFİF21,
ATARİ
- Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü
HARAR (Kelime Kökeni: Arapça ḫarār)
-
Çoğu kıldan dokunmuş, büyük çuval
Yedi harar malı bir seferde kamyona yükledi. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- harar gibi
HARİR (Kelime Kökeni: Arapça ḥarīr)
- İpek
HARTA
- `Sırasız, saygısız davranışlarda bulunmak` anlamındaki hartası hurtası olmamak deyiminde geçen bir söz
İHATA (Kelime Kökeni: Arapça iḥāṭa)
- Kuşatma
-
Kavrayış, anlayış
Biz zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz. - Asaf Halet Çelebi
Ata Sözleri ve Deyimler
- ihata etmek
İHTAR (Kelime Kökeni: Arapça iḫṭār)
-
Uyarma, dikkat çekme, uyarı
Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı. - Osman Cemal Kaygılı
- Bir şeyi birine hatırlatma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ihtarda bulunmak
- ihtar etmek
Birleşik Kelimeler: ihtarname
RAHAT (Kelime Kökeni: Arapça rāḥat)
- İnsanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur
-
Üzüntü, sıkıntı ve tedirginliği olmayan
Ben o kadar rahatım, öyle okşayıcı, huzur ve mutluluk verici tatlı rüzgâr karşısındayım ki... - Refik Halit Karay
-
Sıkıntı veya yorgunluk, tedirginlik vermeyen
Ben sana güzel ve rahat bir oda hazırlattım. - Peyami Safa
-
Aldırmaz, gamsız
Rahat adam.
-
Kolay bir biçimde, kolaylıkla
İstersen beraber gidelim. Haydi al torbanı. Bir saatte rahat varırız. - Memduh Şevket Esendal
- `Hazır ol` durumunda bulunanlara, oldukları yerde serbest bir durum almaları için verilen komut
Ata Sözleri ve Deyimler
- rahata ermek
- rahata kavuşmak
- rahat batmak
- rahat bırakmak
- rahat bırakmamak (veya vermemek)
- rahat durmak
- rahat etmek
- rahatı kaçmak
- rahatına bakmak
- rahat kıçına batmak
- rahat olmak
- rahat yüzü görmemek
Birleşik Kelimeler: rahat döşeği, rahat duruş, rahat rahat
TARİH (Kelime Kökeni: Arapça tārīḫ)
- Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz
- Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyeti inceleyen bilim
-
Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı
Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın! - Refik Halit Karay
-
Tarih kitabı
Cevdet Paşa'nın Osmanlı Tarihi.
-
Tarih dersi
Ertesi gün tarih imtihanı vardı. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- tarih atmak (veya koymak)
- tarih düşürmek
- tarihe geçmek
- tarihe karışmak
Birleşik Kelimeler: tarih öncesi, tarih yanılgısı, hicri tarih, miladi tarih, mücevher tarih, sözlü tarih, doğum tarihi, edebiyat tarihi, son kullanma tarihi, yazın tarihi, fi tarihinde
TAHRA (Kelime Kökeni: Farsça dehre)
- Bir tür eğri budama bıçağı
FİRAR (Kelime Kökeni: Arapça firār)
-
Kaçma, kurtulma
Bu gidişe firar denilmez, kurtuluşa gidiyoruz. - Aka Gündüz
-
Bir sanık, tutuklu veya hükümlünün gözcülerin elinden kurtulması
Bu ikinci firar teşebbüsünden sonra kendim de pişman oldum. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- firar etmek
İFRAT (Kelime Kökeni: Arapça ifrāṭ)
-
Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık, tefrit karşıtı
İfratlar bırakılırsa bürokrasiye karşı her türlü şiddet benim hoşuma gider. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- ifrata kaçmak
- ifrata vardırmak
Birleşik Kelimeler: ifrat derecede, ifrat tefrit
İFRİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿifrīt)
-
Doğu masal ve efsanelerinde kötü, korkunç cin
Masalların ifriti gibi birdenbire içimde korkunç bir çehre canlandı. - Hüseyin Cahit Yalçın
- Öfkeli, ortalığı birbirine katan kimse
-
İçini kemiren, meşgul eden şey
İçimdeki bu ifriti öldürmek, sükûnumu bulmak için kendimle cenk ettim. - Hüseyin Cahit Yalçın
Ata Sözleri ve Deyimler
- ifrit etmek
- ifrit kesilmek (veya olmak)
İFTAR (Kelime Kökeni: Arapça ifṭār)
- Oruç açma, oruç bozma
- İftar vakti
-
Ramazanda akşam yemeği
İftara çağırmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- iftar etmek
Birleşik Kelimeler: iftar sofrası, iftar tabağı, iftar topu, iftar vakti, iftar yemeği, iftar zamanı
RAFİT (Kelime Kökeni: Fransızca raphide)
- Bazı hayvan ve bitki hücrelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde
TARAF (Kelime Kökeni: Arapça ṭaraf)
-
Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
Apartmanın temizliğine azami dikkat edilecek, her taraf pırıl pırıl olacak. - Elif Şafak
-
Yön, yan, doğrultu
Deniz tarafındaki çayırdan bir sürü koyun geçiyor. - Memduh Şevket Esendal
-
Yöre, yer
Üsküdar tarafındaki evlerin camları kor gibi parlıyordu. - Haldun Taner
-
İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri
Karşı tarafın adamları.
-
Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi
Evine görücü gelecek kız tarafı strese girerdi. - Üstün Dökmen
-
Bir şeyin belli bölümü, kısmı
Tiyatronun ön tarafı konuklara ayrıldı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- taraf (veya tarafını) tutmak
- tarafa olmak (veya çıkmak)
- taraf çıkmak (veya olmak)
- taraf gözetmek
Birleşik Kelimeler: alt tarafı, baba tarafı, üst tarafı